Bugün size Millet Partisi Genel Başkanının önemli mesajlar içeren açıklamasından satır başlarını ve satır aralarını aktaracağım.
Sanırım merhum genel başkan Aykut Edibali’yi hatırlıyorsunuzdur.
Vefatı sonrasında partide bayrağı Cuma Nacar, devraldı.
Millet Partisi Genel Başkanı Cuma Nacar’da Aykut Edibali’nin yolundan gidiyor.
Politikaları ve söylemleri aynı.
Sağlam bir rotası ve sözünü de gözünü de budaktan esirgemiyor.
Açılım sürecine dair ciddi endişeleri var.
Türkiye üzerine oynanan oyunlara karşı da yaptığı cesur açıklamalar bir hayli dikkat çekici.
Önceki gün bir açıklama yaptı kendisi.
Diyor ki Nacar, “Zifiri karanlık ve hukuksuzluk devam ediyor”
Peki devamında?
Açalım isterseniz konuşu biraz.
‘TERÖRSÜZ TÜRKİYE’ ALDATMACASI
Millet Partisi Genel Başkanı Cuma Nacar, iktidarın ‘Terörsüz Türkiye’ aldatmacası konusunda iktidara ve ortaklarına sert eleştirilerde bulundu.
Millet Partisi Genel Başkanı Nacar, “Siyasi iktidar ve ortağı kendilerinin vekil olduğunu, TBMM’nin de gerçekte milletin meclisi olduğunu unutarak PKK elebaşı ile birlikte yürüttükleri bu süreçte adeta aziz milletimizle savaş hâlinde olduklarının farkında olarak, kendilerine göre önlem almaktalar” dedi.
Önemli uyarıları var Nacar’ın iktidara ve oluşturulan komisyon üyelerine bu vesile ile de siyasi partilerin genel başkanlarına.
Bakın neler söylüyor?
‘50 BİN CANIN TOPRAĞA VERİLDİĞİ
YERDE TERÖR HİÇ İSTENİR Mİ?’
Cuma Nacar, “‘Terörsüz Türkiye’ ne kadar güzel bir özlem.
Terörün bitmesini kim istemez?” diyerek şunları söyledi:
“‘Terörsüz Türkiye’ ne kadar güzel bir özlem.
Hangi ülke vatandaşı ülkesinde terör ister?
Hele hele bizim gibi en az 50.000 canını kara toprağa veren, anaların gözyaşının dinmediği, eşlerin dul ve çocukların öksüz ve yetim bırakıldığı bir ülkede, kahraman vatan evlatlarının yüzünü, kollarını, bacaklarını, gözünü kaybettiği bir ülkede terör hiç istenmez.
Üstüne üstlük iktidarın açıkladığı doğru ise iki trilyon dolar ekonomik zararımız olmuş ve ülkenin kaynakları ve enerjisi terörle mücadeleye ayrılmışsa terörün bitmesi elbette istenir.”
Bu kadar basit.
Elbette kimse istemiyor.
Ama hangi koşullarda ve nasıl bir süreçle?
Arkası bağ duvarı biliyorsunuz!
10 YIL GÖRÜŞME SAKLANIR MI?
Genel Başkan Nacar, mesajında iktidarın ve ortaklarının ‘Terörsüz Türkiye’ komisyonunun çalışmalarını TBMM’den ve milletten 10 yıl süreyle sakladıklarına gönderme yaparak şöyle dedi:
“Aslında bu mesajın başlığı ‘karartma devam ediyor’, şeklinde olabilirdi. Bilindiği üzere ‘karartmak’ işi askerlikte savaş durumunda düşman uçaklarından korunmak için ışıkları söndürme biçiminde alınan önlemler bütünüdür.
Siyasi iktidar ve ortağı kendilerinin vekil olduğunu, TBMM’nin de gerçekte milletin meclisi olduğunu unutarak PKK elebaşı, bebek katili ile birlikte yürüttükleri bu süreçte adeta aziz milletimizle savaş hâlinde olduklarının farkında olarak, kendilerine göre önlem almaktalar.”
Bir de sitemi var Nacar’ın.
Partilerinin görüşlerini açıkladıkları afişlerin indirilmesinden ya da epey dertli.
Dinleyelim bakalım ne diyor?
‘MİLLET PARTİSİ’NİN GÖRÜŞLERİNİ
AÇIKLADIĞI AFİŞLER İNDİRİLDİ’
Nacar açıklamasında ‘Terörsüz Türkiye’ aldatmacası konusunda Millet Partisi’nin görüşlerini vatandaşlarımıza anlatmasının engellendiğini belirterek şunları söyledi:
“Böylesine tehlikeli, vahim sonuçları olacak bu gidişata karşı Millet Partisi’nin bazı il ve ilçe başkanlığı binalarına astıkları ve ‘Aziz Milletimizi’ uyaran, tehlikelere dikkat çeken bebek katili teröristlerin ve uzantılarının alay edercesine oynadıkları sinsi oyuna karşı, siyasi iktidar ile ortağının aymazlıklarını, akıl tutulmalarını gözler önüne seren afişleri, kolluk aracı kılınarak indirilmiştir.”
Evet…
Madem ki Türkiye’de özgürlükler var, o halde neden böylesine bir tavır.
Neyi, kimden gizliyor ve neden yasaklıyor sunuz?
‘PKK’NIN ‘İLK KURŞUN BAYRAMI’
KUTLAMASINA GIK ÇIKARILMADI
Akıllara zarar bir durumu daha gündeme getiriyor Nacar ve soruyor haklı olarak.
Nacar açıklamasında Millet Partisi’nin afişleri il-ilçe binalarından indirilirken PKK’nın ilk kurşun bayramı kutlamasına ‘gık’ çıkarılmadığına değinerek şöyle dedi:
“Tam da bu sırada hani o silah bırakan (?), barış güvercini (?) PKK’nın çatı yapılanması KCK örgütünün “15 Ağustos kahramanlarını layıkıyla anmalıyız” çağrısı üzerine teröristler, ‘İlk Kurşun Günü’ ve sözde ‘Ulusal Diriliş Bayramını’ (?) kutladılar.
Sınırlarımızın ötesinde olduğu gibi yurt içinde de bu çağrıya havai fişeklerle, kalabalık gruplar halinde katılanlar olmuştur.
PKK’nın, silahlı eylemlerle başladığı 15 Ağustos 1984 gecesi Siirt-Eruh, Hakkâri-Şemdinli ilçelerinde jandarma karakollarına düzenlenen saldırılarda bir askerimiz şehit olmuş ve dokuz askerimiz de yaralanmıştı. İşte bu saldırıyı barışsever (?) silah bırakma tiyatrosu oyuncuları, ‘ilk kurşun bayramı’ olarak kutlamaya bu yıl da devam ettiler.
Hem de hiçbir sansüre uğramadan, yurtiçi ve yurtdışındaki yayın organlarında gösterişli görüntülerle ilan edilerek.
Vatanın bölünmesini, parçalanmasını istemeyen mesajlı afişleri il-ilçe başkanlıkları önüne astı diye Millet Partisi il-ilçe başkanlarını ifadeye çağıran siyasi irade Mehmetçiğimizi şehit eden, yaralayan, milletin ve devletin birliğine kasteden hain ve kalleş saldırıları bayram olarak kutlayan (?) teröristlere gıkını çıkarmamaktadır.”
‘GÜNEŞE KELEPÇE VURMUŞLAR,
GÜNEŞ KELEPÇEYİ ERİTİR…’
Bu kadar büyük bir tezatın olmasının mümkün olmadığına da dikkat çeken Nacar, halkı olarak isyan ediyor ve sözlerine söyle devam ediyor.
Genel Başkan Nacar, Millet Partisi’ni ‘Millet Davası’ndan hiçbir engelin vazgeçiremeyeceğini vurgulayarak şöyle konuştu:
“Kahraman Mehmetçiğimize kurşun sıktıkları ilk günü, havai fişeklerle kutlayan teröristlere sesini çıkarmayan siyasi iktidar, Millet Partisi’nin sesini boğmaya çalışmakta, afişlerini indirtmektedir.
Demokratik siyasi hayatın vazgeçilmez unsuru kabul edilen bir siyasi partinin, Millet Partisi’nin düşünce ve ifade özgürlüğünü, demokrasiyi, teşkilatlanma hak ve özgürlüğünü ortadan kaldırmaya çalışmaktadır. Yaptıkları anayasaya, kanunlara açıkça aykırıdır.
Oysa ‘Güneşe kelepçe vurmuşlar, kelepçe demir.
Güneş kelepçeyi eritir’ dediğimiz gibi hiçbir güç bizi millet davası yolundan milim saptıramayacaktır!”
‘TEMEL SORUN, TÜRKİYE’NİN İLİMLE,
ORTAK AKILLA YÖNETİLMEMESİDİR’
Nacar konuşmasında ‘Türkiye’nin temel sorununu şöyle dile getirdi: “Temel sorun, Türkiye’nin ilimle, hikmetle, ortak akılla yönetilmemesi; halka ve evrensel değerlere karşı zorba bir yönetimin olması, gerçekten hukuk devletinin ve çoğulcu demokrasinin hâkim olmaması temel sorundur.
Bu sorunların varlığı, sınırlarımız içinde yaşayan etnik köken veya mezhebine bakılmaksızın tüm vatandaşlarımızı etkisi altına alan ve huzurlu, mutlu, zengin, güçlü bir toplum ve devlet olmama sonuçlarının sebebidir.”
EYALET VE ÖZERKLİK,
VATAN BÖLME GİRİŞİMİ
‘Eyalet ve Özerklik gibi vatan bölme girişimlerine karşı tüm vatan severleri ortak harekete davet’ şeklinde net ifadeler kullanan Millet Partisi Genel Başkanı Cuma Nacar, “Vatan bölme faaliyetlerine karşı bütün vatanseverleri güç birliğine çağırıyoruz” diyerek konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Bazı siyasiler, Türk ismini ağzına almaktan şeytan görmüş gibi kaçarken, Kürt ismini yüzlerce kez ifade etmekle sorunun çözüleceği aldanışı içindedirler.
Ülkede kişinin mensup olduğu etnik köken veya mezhebe göre değil Türkiye Cumhuriyeti’ne vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkesin eşit siyasi, insani hak ve özgürlüklere sahip olduğu temel alınmadan hiçbir sorunun çözümü mümkün değildir.
Terörsüz Türkiye aldatmacası karanlık bir süreçtir.
Eyalet ve özerklik istekleri vatan bölme tuzağıdır.
Vatanı bölme girişimlerine karşı tüm vatanseverleri ortak hareket etmeye davet ediyoruz.
Bir kez daha bu sürecin Türk Milleti’ni devletsiz, vatansız ve milletsiz bırakma teşebbüsü, Sevr’in hortlatılması girişimi, BOP-BİP uzantısı, vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğü ile milli birlik ve kardeşliğe sokulan ağulu bir hançer, karanlık bir süreç olduğunu bütün vatanseverlerin demokratik ve meşruiyet sınırları içinde iş birliği ve güç birliği yapmasının bir zaruret olduğunu hatırlatıyoruz!”
BU KADAR NET…
Sanırım bu vatanı, milleti, bayrağı seven, bu topraklar uğruna şehit veren, gazi olan herkes gibi herkesin endişeleri ortak.
Bu nedenle eğmeye, bükmeye, ip atlatmaya gerek yok.
Gelinen noktadan herkes epey rahatsız.
Bu da epey sırıtmaya, herkesi rahatsız etmeye başladı.
Bu nedenle daha fazla geç olmadan, aklı selimin galip geleceği bu yanlış yoldan bir an önce dönülmeli ve Türkiye’nin başta ekonomi olmak üzere öncelikli sorunlarına ağırlık verilmeli.
Unutulmamalıdır ki;
Türk-Kürt kardeştir, aralarına nifak sokan kalleştir…