İlk 8 haftanın Z raporu açıklandı.
O konu yarın ki yazımızın konu başlığı olacak kısmetse.
Bugün yine kaldığımız yerden devam edelim mi?
Kayserispor’da gelinen nokta.
Sen, ben, bizim oğlancılara.
Boş durmuyorlar.
Sürekli bir kaos ortamı var.
İçeridekiler.
Dışarıdakiler.
O ona, öteki buna demediğini bırakmıyor.
Kapalı kapılar ardından…
Açıktan ve alenen sallamalar.
Herkes herkesin iyi kötü açığını biliyor.
Kimin kimle iş tuttuğu belli.
Bu işlerin çoğu da illegal işleri.
Herkesin herkeste de bir kuyruk acısı var.
Kimi siyaseti…
Kimi sporu bahane ediyor.
Malum Beka meselesinde olduğu gibi.
Mevzu şu anda Kayserispor.
Dünü ile…
Bugünü ile…
Yarını ile…
Bu işin kitabını yazmış biri olarak 50 yıldan beri iyi kötü çevrilen dolaplara vakıfın.
Kim kimle dosttu bugün düşman, ya da kim kimin düşmanı ide bugün dost oldular.
Kim kimin safını tutuyor.
Kim hangi çanağı yalıyor.
İyi kötü biliriz.
Fazla lafı dolandırmayayım.
Bu işin nereye varacağını söyleyeyim mi?
Ya da hadi ben söylememeyim bu köşenin müdavimlerinden birisi söylesin.
BU İŞİN SONU NEREYE VARIR?
Kayserispor aşığı bir isim.
Sürekli uyarıyor.
Hatalara dikkat çekiyor.
Kör göze parmak misali.
Daha ne desin?
Spor hukuku konusunda da çok ama çok deneyimli birisi.
Avukat Dr.Metin Baykan @drmetinbaykan
1-Birbirine hırsız diyenler, birbirini suçlayanlar, birbirine istifa diyenler yarın hepsi bir arada olacaklar.
Tıpkı geçmişte olduğu gibi..
Kâh bir iktidar siyasetçisinin otağında, kâh bir kutlamada, kâh ise bir ihale veya komisyon masasında.
2- Bu noktada kraldan çok kralcılık yapıp yönetime mistik bir dokunulmazlık atfedenlere de bir çift lafım var.
Vasata alışmayın ve yönetimdeki insanları kendi halinde vatandaşla özdeş tutmayın.
3- Ufak bir eleştiri getirene “çok biliyorsan gel sen yönet” derseniz veya “adamlar daha ne yapsın, başkası mı var, sus ve otur” derseniz birisi de çıkıp şunu der:
4- Yıllardır otoriter iktidarın kuyruğuna tutunup ihaleleri biz almadık, biz komisyonculuk yapmadık, bir foto çekinmek uğruna kulübü siyasetin kucağına biz atmadık, bürokraside işlerimizi biz hallettirmedik. “Nimet başa, külfet boşa olmaz” efendiler.
5- Bu takım ve taraftar üç senedir feda sezonu yaşıyor, bu yıl hedefi küme düşmemek olan bir takım bizi kesmiyor artık..
Haa bu arada, geçen sene bu zamanlar da söylediğim gibi suçu eski yönetimlere atmak kolaycılığından da vazgeçin.
Zira “Hepiniz oradaydınız”..
Taraftarın istifa talep etme hürriyeti bile elinden alındı.
Siyasete teşnelik ve vasata alışmanın sonucu budur.
İstifa talebi en çok hak edenlere değil en zayıf halkaya yöneltiliyor hep..
Bu vasatlığın sonucu iki ay sonra oybirliği ile Ali Hoca'dan nasihat dinlemeyle biter.
DAHA ÖNCE UYARMIŞTI...
Daha önce de uyarıları vardı Metin Baykan'ın.
Mesela demişti ki; Takımın başarı eşiğini transfer tahtasını açabilmek olarak görenlerle değil, tepede bir Kayserispor'u hayal edenlerle yol yürüyün.
Yıllar sonra ilk defa alternatifli bir kadro ile bir maça çıkıyoruz. Henüz eksik mevkiler ve soru işareti olan futbolcular olsa da bu farklı bir heyecan..
Bilal birçok şeyi öğrenemedi ama en kötüsü profesyonel olmayı öğrenemedi. Oysa tek yapması gereken kendisine penaltı atan Muslera’ya gösterdiği tolerans ve empatiyi kendi taraftarına göstermesiydi.
Gisdol ile ilgili endişelerimi belirtmiştim fakat ana sorunun bu aşamada o olduğunu düşünmüyorum..
Kadro ve yönetim yapılanmamız bu şekildeyken 5. haftada faturayı hocaya kesmenin adil olduğunu da düşünmüyorum.
Öyle bir illet ki, kızsan da, uzakta olsan da, hatta buhran da olsan da bir gözün hep onda oluyor.
Devrin daim olsun Kayserispor..
TAKIM ANTALYA’DA…
Evet…
10 Günlük bir kamp kararı alınmıştı.
Kaldıkları yerden devam ediyorlar.
Teknik direktör bekleniyor.
Son dakikada bakalım “Şapkadan kim çıkacak?”
Gelenektir Kayserispor’da.
Hep sağ gösterip sol vururlar.
Büyük ihtimalle birileri yine birilerini önermiştir.
Belki de iş çoktan bitmiştir.
Kamuoyunun nabzını tutmak, gazını almak için bekliyorlardır.
Yarın çıkar gelir birisi.
Hepimiz ağzımız açık bakakalırız.
“Nereden çıktı bu diye?!”
Hep öyle olmadı mı.
Dün yazdık.
Son 10 yılda 22 teknik adam ne demek?
Burasını birileri babalarının malı gibi görüp, babalarının çiftliği gibi yönetmeye devam ediyorlar.
Bu arada filler tepişiyor.
Çimler eziliyor hikayesi.
Yersen tabi ki de.
Anam ananı pazarda görmüş meselesi…
MİLLİ TAKIMA DAİR…
Milli takım bildiğiniz üzere 11 Ekim’de Bulgaristan’da sahaya çıkacak.
Ardından Türkiye’deler ve Kocaeli’de Gürcistan ile deplasmanda kazandığımız ilk maçın rövanşında sahada olacaklar.
14 Ekim Salı günü saat 21.45'te Kocaeli Stadyumu…
Görünen o ki eğer büyük bir sürpriz olmaz ise İspanya 1. ve biz de gurup 2.’si olarak yolumuza devam edeceğiz.
Çok sayıda eleştiri hakkınız var doğal olarak.
Teknik adam tercihinden tutunda, milli takıma davet edilen oyunculara kadar yüzlerce soru sorabilir, bunun haklı olarak cevapları da isteyebilirsiniz.
Ancak ne cevabını doğru dürüst alma imkanınız var, ne de halen şu anda Türk futboluna hükmeden aklı değiştirmeniz olası…
İşin kötüsü ne mi biliyor musunuz?
Son maçta İspanya da sahaya çıkacağız gurubumuzdaki finalde.
İnşaallah Türkiye’de ki gibi kötü bir skorla sahadan ayrılmayız.
Bunu düşünmek bile istemiyorum.