Kayseri İl Emniyet Müdürlüğü’nce huzuru bozan araçlara yönelik yapılan çalışmalarda bin 898 araca ceza yazıldı. Elbette bu kolluk kuvvetlerinin görevi. Trafik kurallarına, bilgi ve uyarı işaretlerine mutlaka saygı duymak gerekir.
***
Tabii, bunlarında ötesinde trafik bir “saygı” sorunu… Birbirine, hele hele “kendisine” saygısı olmayan insan toplumlarında trafik güvenliği de gündeme gelir. O nedenle, yazılan cezalara, uyarılara şikayet etmemek; “ben kimim!” dememek ilkelliğine düşmemek gerekir.
***
Uygar toplumlar, yılların imbiğinden süzülerek gelen, “trafik kuralların” uyan toplumlardır. Trafik kuralları içerisinde akla, mantığa, ahlaka aykırı hiçbir şey bulamazsınız. Bunlara riayet edersek, hem haneler yasa bürünmez ve hem de paramız cebimizde kalır.
***
İnanın, ABD’de elli güne yakın kaldım, doğu yakasında çok yeri gezdim. Bu süreçte, korna sesi duymadım. Duyulan sadece, görevli araçların siren sesi. Mesela, dört yol kavşağında öğrenci indiren bir servis aracının, en son öğrencisi güvenli yere geçene kadar, dört cihette de trafik duruyor. Bunu gözlerimle gördüm, duyduğumu falan söylemiyorum.
***
Tabii, trafik ya da ulaşım, sadece kolluk güçlerinin işi değil. “Çok disiplinli” bir konu. Kolluk, bunun bir halkası. Mesela bir önemli halkası belediyeler… İmar uygulamaları, numarataj, bilgi, uyarı levhaları vs. Bu cümleden.
***
Mesela çok yazdım, bir kez daha anımsatayım: Sağa dönüşlerde, yaya geçişleri ile araçların iç-içe olduğu bir uygulama herhalde bir biz de var. Örnek mi? Hunat tramvay durağı karşısında, katlı otopark yönüne giriş. Araçlarla, bekleyen insanlar kucak kucağa. Oysa, yaya geçişi, yirmi metre Meydan tarafına alınsa, mesele hallolur. Allah saklasın, kontrolden çıkan bir araç, insanların üzerine dalar.
***
Mesela Kartal kavşağında, dört tarafa tepe üstü levhalar konamaz mı? Hemen kavşak dönüşünde, bir metre yüksekliğe, “Üniversite” işareti konur mu? Öyle ya, uygun yükseklikte, daha uzağa konacak ki, sürücü ona göre, şerit değiştirsin.
***
Emniyet Müdürlüğü ekiplerince il genelinde abartı egzoz, drift, makas atma yüksek ses müzik gibi kamu huzurunu bozan araçlara yönelik 10-16 Temmuz tarihleri arasında çalışma yapıldı.
***
Neticede; 89 sürücüye alkollü araç kullanmak, 350 sürücüye sürücü belgesiz /geçersiz araç kullanmak, 213 sürücüye kırmızı ışık ihlali, 583 sürücüye cep telefonu, 19 sürücüye abartı egzoz araç kullanmak, 12 sürücüye drift yapmak, 51 sürücüye makas atma, 470 sürücüye yüksek sesle müzik dinlemek, 16 sürücüye ışık donanımı ve 95 sürücüye modifiyeli araç maddelerinden işlem yapıldı. Tabii, cezaların bir kısmı “araç plakasına” yazılıyor.
***
Yapılan açıklamada; "Halkımızın huzurunu bozacak şekilde saygısızca araç kullanarak trafiği tehlikeye düşüren, ‘drift atan’ çevreye rahatsızlık veren araç ve sürücülerle mücadelemiz devam etmektedir" denildi.
***
Doğrusunu yapıyorlar, daha da sıklaştırılması gerekir. Zira, bizim insanımızın “cebi”, “canından” daha önemli.
***
Mesela, Hisarcık mezarlık ile Meydan-köy çıkışı çok yoğun bir trafiğe sahne oluyor. Düğün salonu önüne bir sabit radar konsa, olmaz mı? Zira, yukarıdan “kaptıran” soluğu meydanda alıyor. İnanmayan, düğün salonu ve devamında ki, fren balata kokularını bir görsün. Ayrıca; hızla gelen araçların, meydanda insanlara “bindirmesi” kaçınılmaz.
***
İnanın, basit bir önlem, hem hızı düşürür ve hem de epey bir hız ihlali cezasına neden olur. Yine inanın, düğün salonunu (Eğribucak Sok.) yanından ana caddeye giriş ve çıkışlar, çok tehlike arz ediyor. Bir de kavşağın girişlerine park eden araçlar da neredeyse görüşü sıfıra indiriyor.
***
Tabii, bu da basit bir trafik kuralı. Kavşaklarda park yapılmaz: levhalar kapatılmaz. Bu ihlalin de cezası var.
***
Dedim, trafik bir uygarlık sorunu. Bu sorunu, “65+ yaş” grubunun sürücü belgesini zorlaştırmakla çözülmez. Mesela, yukarı da trafik suç işleyenlerin, yaş dağılımını da verseler çok iyi olurmuş? Bakalım, ihlaller, “yaşla” mı yoksa, araç sahibi olunca, yolların da sahibi olduğunu sanan “magandalarla” mı ilgili?
***
Rica etsek, Emniyet Müdürlüğümüz, yasaklara uymayanların yaş dağılımın da bir açıklasa? Kazasız, belasız günler dileğiyle.