MUSTAFA CENGİZ

Tarih: 17.10.2025 13:38

TEŞEKKÜRLER…

Facebook Twitter Linked-in

Köşeyi Cumartesileri biraz sanat, edebiyat ve unutulanlara, nostaljiye yönlendirdik.

Geldi çattı Cumartesi.

Beğenilerini ileten tüm dostlara sonsuz teşekkürler.

O halde kaldığımız yerden devam.

**

SENİ SEVİYORUM 

DEMENİN 1001 YOLU...

Kanuni Sultan Süleyman’ın kızı Mihrimah Sultan on yedisine bastığında, iki kişi onunla evlenmek ister.

Mihrimah, yani Mihrü Mah, Farsca’da “Güneş ve Ay” anlamına gelir. 

Kızla evlenmek isteyenlerin biri Diyarbakır Valisi Rüstem Paşa, diğeri ise Mimar Sinan’dır.

Padişah kızını Rüstem Paşa’ya verir.

Koca Sinan evlidir, ellisindedir ve de Mihrimah Sultan’a deliler gibi aşıktır!

Gerçi sevdiğine kavuşamamıştır ama, aşkını, olanca güzelliğiyle sanatına yansıtmıştır.

Üsküdar’a, Saray’ın isteğiyle elbet, 1540 yılında Mihrimah Sultan Camii’nin temelini atar ve 1548’de bitirir.

Camiyi yaparken, eserine sanki “etekleri yerleri süpüren bir kadının” dış çizgilerini verir.

Derken, ilk kez padişah fermanı olmaksızın, Edirnekapı’da, pek kimselerin uğramadığı ıssız ama İstanbul’un en yüksek tepelerinden birine, ikinci bir eser yapmaya koyulur Mihrimah Sultan’a.

Cami küçücüktür.

Minaresi otuz sekiz metredir, bir adet incecik kubbesi üzerindeyse 161 pencere, camiin iç güzeliğini aydınlatır.

İçerdeki sarkıtlar ve minare kenarlarındaki işlemeler Mihrimah Sultan’ın topuklarını döven saçlarını anımsatır insana.

İşte, aşka adanmış iki eser.

Şimdi, gidin Edirnekapı ve Üsküdar’daki camileri aynı anda görebileceğiniz bi yer seçin ve 21 Mart’ta, yani geceyle gündüzün eşit olduğu günde seyreyleyin.

Unutmadan, 21 Mart Mihrimah Sultan’ın 

doğum günüdür.

Göreceğiniz manzaraysa şudur.

Edirnekapı camiinin tek minaresi ardından tepsi gibi kıpkırmızı güneş batarken, Üsküdar’daki camiinin ardından ay doğar!

Mihrü Mah eşittir Güneş ve Ay.

Bu nasıl akıllara ziyan bir hesaplamadır; nasıl bir güzellik anlayışıdır.

SONER OĞUZ.....

**

HERŞEY SEVGİ İLE ...

Dünyayı güzellik kurtaracak

Bir insanı sevmekle

başlayacak her şey...

SAİT FAİK ABASIYANIK

***

CAN DEDİĞİN...

Aşka yanmalı can dediğin, 

Ya cânan olmalı, 

ya da canını almalı. 

Yâr diyemezsin ki herkese, 

içindeki yaran olmalı

Herkesin de bir yüreği vardır ama

Yürek dediğin bir başka yanmalı...

Mevlana celalednid Rumi

**

EN KÖTÜ DÜŞMAN

'En kötü düşmanlarımız cahil ve basit insanlar değil, 

okumuş ve ahlakları bozuk olanlardır. 

Öğrenmiş ama olgunlaşmamış insanlardır.' 

Graham Greene

**

KADERE RIZA...

Rüzgara, gelgite ya da denize aldırmıyorum artık. 

Zamana ya da kadere isyan etmiyorum, 

bana ait olan bana gelecek çünkü. . . 

William Shakespeare

**

NARSİST...

“Freud, bencil kişinin sevgiyi başkalarından alıp kendine yönlendirdiği için narsist olduğunu söyler. 

Bencil kişilerin başkalarını sevemediği doğrudur; fakat onlar kendilerini de sevme yetisinden yoksundurlar.” Erich Fromm-Sevme Sanatı

Narsist: Kişinin kendisine duyduğu hayranlık. Kendini üstün görmesi.

**

BİR GÜN GİDERLER...

Herkes bir gün gider.

Kimi muhabbetimizden...

Kimi yolumuzdan...

Kimi yanımızdan...

Kimi gönlümüzden...

Kimi hayatımızdan...

Gitmek isteyene yol çoktur.

Gidenlerin yolu açık,

Kalanların hayatı güzel olsun.

Bize gerekli olan; yalansız bir iyilik,

incitmeyen bir güzellik, güleryüzlü doğruluktur.

Şükrü Erbaş

**

BİR NESİL BÖYLE ÇÜRÜDÜ...

• "Bal tutan parmağını yalar" dedik hırsızlığı mübah gösterdik..

• "Devletin malı deniz, yemeyen domuz" dedik devleti soymayı mübah gösterdik..

• "Yemeyenin malını yerler" dedik dolandırıcılığı mübah gösterdik..

• "At binenin, kılıç kuşananın" dedik gaspçılığı mübah gösterdik..

• "Kol kırılır, yen içinde kalır" dedik tacizi mübah gösterdik..

• "Söz gümüş ise sükut altındır" dedik ortamı yalancıya bırakmayı mübah gösterdik..

• "Komşuda pişer bize de düşer" dedik hazırcılığı mübah gösterdik..

• "Kaz gelecek yerden tavuk esirgenmez" dedik menfaatçiliği mübah gösterdik..

• "Doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar" dedik yalan söylemeyi mübah gösterdik..

• "Bana dokunmayan yılan bin yaşasın" dedik bencilliği mübah gösterdik..

• "Üzümünü ye bağını sorma" dedik haramı mübah gösterdik..

• "Köprüden geçene kadar ayıya dayı de" dedik kurnazlığı, takiyyeyi mübah gösterdik..

Sonra toplum neden bozuluyor diye oturup ağıt yaktık.

Biz bozuyoruz...

Kültürümüz, geleneğimiz, örfümüz toplumun yazılı olmayan hukuk kurallarıdır.. (Alıntı)

**

BİR...

Bir kitapla, 

bir şiirle, 

bir şarkıyla, 

ya da bir fincan kahveyle 

morali düzelen bir kadın, 

hiç kimseye, 

hatta hayata mağlup olmaz...! 

HALİL CİBRAN

**

AYNA

Zaman davranışlar mükemmel aynadır

gerçeği gösteren. 

İlk başta herkes iyidir ,

İnsanların söylediklerine değil! 

Son yaptıklarına bakacaksınız... 

TS ELİOT

**

YAVAŞ YAVAŞ ÖLÜRLER...

Yavaş yavaş ölürler seyahat etmeyenler, 

Yavaş yavaş ölürler okumayanlar,

müzik dinlemeyenler,

vicdanlarında hoş görmeyi barındırmayanlar

Yavaş yavaş ölürler, izzetinefislerini 

yıkanlar

Hiçbir zaman yardım istemeyenler. 

Yavaş yavaş ölürler 

Alışkanlıklara esir olanlar,

hergün aynı yolları yürüyenler, 

Ufuklarını genişletmeyen ve değiştirmeyenler,

Elbiselerinin rengini değiştirme riskine bile girmeyen veya bir yabancı ile konuşmayanlar..

Yavaş yavaş ölürler 

İhtiraslarından ve verdikleri heyecanlardan kaçınanlar 

tamir edilen kırık kalplerin gözlerindeki pırıltıyı görmek istemekten kaçınanlar 

Yavaş yavaş ölürler...

PABLO NERUDA

 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —