Son günlerde hep bu konuşuluyor.
Hep bu tartışılıyor.
Kayserispor evet kazanmaya hasret.
Galibiyeti de unuttuk.
Ama bu ne ilk ne de son.
Zira öncelikle şu sonunu halletmemiz gerekiyor.
Kayserispor bir futbol takımı mı?
Yoksa skor elde etmesi istenen bir oyuncu topluluğu mu?
Önce doğru soruları sorup, arkasından çözümü konusunda kim ne yapmış, kim ne yapmak istiyor, ya da birileri Kayserispor üzerinde ne hesaplar yapıyor’a bakmamız daha sağlıklı olacaktır.
Taraftar ne istedi?
“Bize hoca bul başkan!”
Markus Gisdol geldi mi?
Geldi ve göreve başladı.
“Tahtayı aç başkan!”
Açıldı mı?
Evet. Zor oldu ama başkan Nurettin Açıkalın bir çok güçlüğe göğüs gererek bunu da başardı.
“Transfer yap başkan!”
Yapıldı mı?
Ha bir çoğumuz memnun olmayabiliriz.
Bu oyuncalar şu anda derleme bir takım görüntüsünde.
Ama takım olmak için çabalıyorlar.
Kaybetmemek içinde maçın +90 dakikalarına kadar direniyorlar.
HELVA HİKAYESİ…
5 Maçta 4 beraberlik fena mı?
Size Başakşehir, Kocaeli ve Antalya’dan “beraberlik yazın!” dense sanırım birçoğu gözü kapalı kabul ederdi.
Galatasaray’ı bilmeyen yok sanırım.
Göztepe’nin durumu ortada.
Meşhur Nasreddin Hoca’nın dediği gibi.
Unun var mı, var.
Şeker var mı, var.
Yağ var mı var.
Ne duruyorsun helva yapsana!...
Evet…
Zaman alıyor.
Sabır istiyor.
İstikrar istiyor.
Ama bu takım bunu da başaracak.
ÖNCE BİR HATIRLATMA…
Antalya da ne oldu?
Antalyaspor'un Süper Lig tarihinde mağlup olmadan en fazla konuk ettiği takım Kayserispor (11G 7B).
Antalyaspor ile oynadığı son Süper Lig maçını 3-1 kazanan Kayserispor (Mayıs 2025), lig tarihinde rakibini üst üste iki kez mağlup edemedi (toplam 35 maç).
Bu sezon Süper Lig'de oynadığı beş maçın üçünü kazanan Antalyaspor (2M), lig tarihinde hiçbir sezonun ilk altı maçlık sürecinde dört galibiyet alamadı. Kayserispor buna bir kez daha izin vermedi: 1-1
Süper Lig'de oynadığı son sekiz maçını kazanamayan Kayserispor (5B 3M), daha uzun bir galibiyet hasretini en son Mayıs-Ekim 2024 arasında yaşadı (12 maç).
Evinde oynadığı son dört Süper Lig maçının ikisini kaybeden Antalyaspor (1G-1B), Emre Belözoğlu yönetiminde daha önce çıktığı sekiz iç saha karşılaşmasında mağlup olmamıştı (5G 3B).
İKİSİ DE GALİBİYET İSTİYOR…
Dünki yazımın bir bölümünde şu ifadeleri kullanmıştım;
“Beşiktaş’ta Sergen Yalçın ile şu ana kadar beklenen olmadı.
biliyorsunuz Sergen Yalçın bizde de görev yaptığı daha önce.
Bu maçta büyük ihtimalle beraberliğe namzet bir mücadele.
Transfer döneminde ligin ilk haftası öncesinde imza atmayan oyuncular kadroda olmayacaklar.
Bu nedenle iki teknik adamın eli da ve işleri de zor.
İkisi de galibiyetle nefeslenmek ve kredilerini artırmak ellerini güçlendirmek istiyorlar.“
Futbolun doğasında hep kazanmak var.
Kimi bileğinin hakkı ile, kimisi de başka türlü oyunlarla.
Ama sahada ama masa başında.
Biz de kazanacağız.
Hem de bileğimizin hakkı ile.
Biraz daha sabır ve destekle.
BİR HAFTADA ÜÇ MAÇ KOLAY MI?
Sarı kırmızılılar 8 günde 3 maç yapıyor.
Milli maç dönüşleri genelde böyle sorunlu olur.
Antalya'dan dönüyorsunuz.
Çarşamba Beşiktaş ile oynuyorsunuz.
Bu maçta malum gününde imza atmayan oyuncuların, ya da bir başka ifade ile sona kalanların forma giyme imkanı yok Gökhan Sazdağı da dahil.
Ardından Gençlerbirliği geliyor Pazar günü saat 20.00'da.
Şimdi durun düşünün.
3 Tane kritik 90 dakika ve 2'si de kendi kulvarınızdaki takımlarla.
Yani kora kor bir boğuşma.
Yeni bir takımsınız.
Oynattığınız futbol beğenilmiyor.
Hatta aldığınız puanları nerede ise kötüleyenler, kaybetmemenize bile hor bakanlar var.
Kadronuzda eksikleriniz var.
Ama mazeretiniz yok.
Zira her şartta 11'e 11 oynanan bir oyun.
BAKİ ERSOY’DAN GÖNDERME…
Bu takım için en çok efor ve emek sarf edenlerin başında o geliyor hiç kuşku yok ki başkan Açıkalın ile birlikte.
Sürekli bir sportif mesai ve koşuşturmaca.
Düşer, kapanır denen iki takım içinde ortaya koyduğu performans ile ikisini de hem ligde tuttu, tahtanın açılmasına katkı sağladı ve iki takım içinde büyük hedefler koydu.
Bakın ne diyor?
BAKİ ERSOY @bakiersoymhp “Sevdamız Kayserispor ile ilgili kimse erken konuşmamalı, her şeyden önce verilen büyük emeklere saygı duyulmalı ve futbol aklına da güvenilmeli.
Bu takım bu bütçeler ve 1 TL geliri olmadan büyük işler yapıyor ve yapmaya devam edecek.
Farkındaysanız 3 deplasman maçında bizi yenebilen olmadı, dolayısıyla biraz sabırlı olunmalı ve Başkan, yönetim, sportif direktör, hoca ve futbolcu kardeşlerimize güvenip destek olmalıyız.
Benim gerçek Kayserisporlu taraftarlarımızdan ricam budur.
Şimdi evimizde oynayacağımız Beşiktaş ve Gençlerbirliği maçlarında stadyumda yerimizi alacağız ve inşallah 6 puan daha yazdıracağız.
Sevdamız Kayserispor…
Sevdamız Kayseri 
”
TEZGAHA GELMEYİN!...
Zira birileri kenarda ısınmaya başladılar bile.
Kötü kulislerde yapıyorlar.
Tahta eninde sonunda açıldı.
Hem de onlar yüzünden kapandığı halde.
Milyonlarca Avro çarçur edildiği halde.
Şimdiler de ne mi oldu.
Kanları bitlendi gene.
Nasıl olsa başkana istedikleri parayı harcattılar.
Takımı da kurdurdular.
Bu saatten sonra gelip oturmak, yönetici olmak kadar kolay bir iş var mı?
Hep aynı adamlar…
Hep aynı tezgahlar…
DÜZELECEĞİZ MESAJI...
Aslında üstü kapalı soru başardıklarını söylüyor.
Haklı da.
Diyor ki Gisdol “Lige hakikaten çok zor bir fikstürle başladık.
Bu maçların içerisinde sadece Galatasaray'a kaybettik.
Takımım özellikle maçın sonlarında ve ikinci yarısında iyi bir performans sergileyerek buradan bir puanla ayrılıyor.
Bu güzel duyguyla birlikte Kayseri'ye döneceğiz."
İşin özü şu.
Markus Gisdol kaybetmiyor.
Kazanmak için de gün sayıyor.
Bu takımın sıfırdan kurmak öyle kolay değil.