“Her şeyin başı, sıhhat!”; “Sağlık olsun!” der büyükler. Muhibbî mahlası ile şiir yazan Kanuni; “Halk içinde mu’teber bir nesne yok devlet gibi / Olmaya devlet cihânda bir nefes sıhhat gibi”, demiş beş asır önce.
***
Her yaşın, belirgin hastalıkları var. Elli sonrası için prostat… Prostat, belli bir yaştan sonra, erkekler için önemli bir sorun olmaya devam ediyor. “Sende prostat var!” teşhisi, “panik atağa” kadar gidiyor. Bunu, başımdan geçtiği için biliyorum.
***
Tedavim, hâlâ devam ediyor. Keşke, daha önceleri her yıl sürekli ölçtürdüğüm “PSA” sonuçları ile iktifa etmeyip, bir üroloğa da gözükseymişim. Öyle ya, bir yaştan sonra, “PSA” ne olursa olsun, bir üroloğa gitmek lazımmış. Aslında, alile hekimimiz Kemal Elmacıoğlu da uyarmıştı.
***
Dostlar nerelere para vermiyoruz ki? İlla özel bir hastaneye gitmek şart değil. Devlet Hastanesi’ne, Şehir Hastanesi’ne de gidebilirsiniz. Tercih sizin. Tabii, randevu almakta zorlanmazsanız.
***
Normal seviyelerde (1-2) giden “PSA” sonuçları birdenbire, hem de bir yıl sonra, ikilerden altmışlara çıkınca, panik de başladı, bende.
***
Hemen, başıma bir sıkıntı geldiğinde, kalp doktorum, Acıbadem Hastanesi doktorlarından canlar canı Savaş Beyaztaş’ı aradım. Zira, iki stent takmış ve tedavim onun kontrolunda devam ediyor. Sağ olsun o da;“Abi gecikme bana gel. Oralarda hiç oyalanma… Benim nezaretimde üroloji uzmanı Şevket Tolga Tombul ile görüşelim!” dedi.
***
Eşime de haber vermeden, gecikmeden gittim. Makattan kontrol, biopsifalan derken“habis çıktı”, yani“kötü huylu” kanser. Allah’tan fazla da geç kalmamışım. Her yıl, düzenli,“PSA” ölçtürmem işe yaradı. Onu da Aile sağlığı Merkezi’n de yaptırttım, devamlı…
***
Uzatmayalım, tedavi başladı… Bünyamin Hocamın nezaretin de ışın;sonra ağızdan alınan, “akıllı ilaç” derken, bir buçuk yıldır tedavi devam ediyor. Genel durumumda bir sıkıntı yok. Ama ne olursa olsun, adı kötü…
***
Teşhisi koyan, insan mı insan Tolga Hoca nihayetinde beni,saygıdeğer, gerçekten saygın Abdullah Büyükçelik Hocama ve ekibine yönlendirdi. Sağ olsunlar, var olsunlar. İyi ki de varlar. Tabii, özel hastanelerde tedavi oldukça masraflı. Allah çok versin. Kolay değil. Ama dediğim gibi Üniversite, Devlet ve Şehir Hastanesi de var… Tercih sizin. Allah muhtaç etmesin, mutlaka oralarda da mükemmel hocalar var, mükemmel tedavi yapılıyor.
***
İlk kalp krizi geçirdiğimde, gece yarısı, evimize çok yakın olduğu için Acıbadem’e gitmek zorunda kaldık. Ayağımız alıştığı ve az çok gelirimiz olduğu için burasına alıştık. Bir de kanser tedavisi olurken bu günlerde, çok şiddetli bir mide kanaması geçirdim. Yine aynı hastanenin aciline zor yetiştirdiler.
***
Neticeyi kelam, personel ile de bir anlamda ahbap olduk. Allah göstermesin, gelirimiz üzerinde bir tedavi gerekirse, elbette kamu hastanelerine gideceğiz. Neyse…
***
Buraya nereden geldim. Önemli bir sorun ve SGK’ya önemli ölçüde yük olan prostattan, prostat tedavisinden. Erken teşhis ve tedavi hem sizi ve ailenizi moralman yıkmayacak ve hem de devlete çok fazla yük olmayacaksınız. Tabii, uzmanları dinlerseniz.
***
Bizim Gazete’de(Gerçek Haber) haberden. Erkeklerde en sık görülen kanser türünün prostat kanseri olduğuna dikkat çeken Üroloji Uzmanı Doç. Dr. Tolga Tombul, “Kanser taraması için özellikle 50’li yaşlardan sonra erkeklere yılda 1 kez prostat muayenesi öneriyoruz” dedi.
***
Acıbadem Kayseri Hastanesi Üroloji Uzmanı Tombul, prostat ile ilgili önemli bilgiler verdi. Erken evrede genellikle belirti vermese de ileri evrelerde idrar yapma zorlukları ve kanama gibi şikâyetlerin ortaya çıktığını söyleyen Dr. Tombul, düzenli kontroller ve erken teşhis ile tedavi başarısının arttığını vurguladı.
***
Toplumda prostatın 50’li yaşlardan sonra geliştiği yönünde bir algı olsa da işin aslının öyle olmadığının altını çizen Dr. Tombul, “Toplumda yanlış bilinen bir olgu prostatın 50’li yaşlardan sonra geliştiği ya da olduğu yönündedir. Aslında prostat erkeklerin normal anatomisi içerisinde bulunan bir organdır.”
***
“Prostat ergenlikten itibaren testosteronun salınımıyla birlikte yavaş yavaş gramaj olarak büyümektedir. 50’li yaşların üzerine çıkıldığı zaman da idrar yolunu bir kelepçe gibi saran prostat dokusu idrar yapmakta zorluklara, gece sık idrara çıkmaya ve idrar kesesini boşaltamama gibi sorunlara yol açmaktadır” dedi.
***
“Prostatta görülen bu büyümenin her zaman iyi huylu olmadığına işaret eden Dr. Tombul hastaların yüzde 9 ila 10’unda kanserli dokuya dönüştüğünü ifade etti. Kanser taraması için özellikle 50’li yaşlardan sonra erkeklere yılda bir kez prostat muayenesi ve prostat spesifik antijen (PSA) testinin yapılması gerektiği” konusunda uyarıda bulundu.
***
Hocamız, beyanatında, uygulanan tedavi yöntemlerini anlattıktan sonra, ezcümle olarak şunu söylüyor:Değerlendirme sürecinde hastanın idrar yapma şikayetlerini değerlendirerek, prostat büyümesi nedeniyle tedaviye ihtiyacı varsa öncelikle ilaç tedavileri verdiklerini belirten Dr. Tombul, “İlaç tedavilerinde fayda görmeyen hastalarda ise uygun cerrahi tedavilere yönlendirebilmekteyiz”, diyor.Uygun tedavileri özetleyerek veriyor.
***
"Erken evrede tanı almış prostat kanserinde tedavi çok daha kolay çok daha kesin olacağı için hastalarımıza gecikmeden, idrar yolu şikayetini beklemeden 50 yaşından sonra yılda 1 defa ürolojiye kontrole gelmelerini öneriyoruz" dedi.