MUSTAFA CENGİZ

Tarih: 03.08.2025 11:43

ORMAN YANGINLARINDA RANT İDDİASI!

Facebook Twitter Linked-in

Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Yılmaz, geçtiğimiz günlerde müthiş bir iddia ortaya attı. 

İstanbul, Muğla, İzmir, Antalya ve Bursa’nın hem rant değeri yüksek hem de en çok yangın çıkan iller arasında olduğuna dikkat çeken Yılmaz, “Bu benzerlik tesadüf müdür?” diye sordu. 
Devamında ise yaz aylarında artan orman yangınlarına değinen Yılmaz, Türkiye’nin her yıl aynı acıları yaşamaktan yorulduğunu belirterek, “Günü değil, geleceği kurtaracak önlemler almalıyız” dedi. 

AYNI İLLER TESPİTİ…

Devam ediyor.

Kim?

Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Yılmaz.

Ne diyor peki? 

Türkiye’de arsa ve arazi rantı en yüksek olan iller ile orman yangınlarının en çok çıktığı illerin aynı olduğuna dikkat çeken ve 
son yıllarda gündeme gelen sabotaj, imar ve rant amaçlı yangın iddialarının ciddiyetle araştırılması gerektiğini belirten Yılmaz, yanan alanların, otel, konut ve turistik tesis şeklinde imara açılmasının yasaklanması gerektiğini vurguladı.

Sanırım bu konuya dair birçok kişinin benzer açıklamaları ya da endişeleri olmuştur son dönemde.

Ancak bunları dillendirmek pekte öyle kolay değil.

2021 YILINA DİKKAT ÇEKTİ…

Tespitleri bir hayli önemli.

Devam ediyoruz bu dikkat çekici satır başarı ile de.  

Cumhuriyet tarihinde en fazla orman yangınının yaşandığı yıllardan birinin, 2021 yılı olduğunu hatırlatan Yılmaz, “Eğer o zaman ders alsaydık, bugün bu kadar ormanımızı, bu kadar canımızı, bu kadar insanımızı kaybetmezdik” diyerek, benzer acıların yaşanmaması için gerekli tedbirlerin alınması gerektiğini kaydetti. 

RANT İÇİN YANGIN İDDİASI…

Açılmasında bazı fotoğraf ve grafikler de paylaşan Yılmaz, Türkiye’de arsa ve arazi rantı en yüksek olan iller ile orman yangınlarının en çok çıktığı illerin aynı olduğuna dikkat çekti. 

Son yıllarda gündeme gelen sabotaj, imar ve rant amaçlı yangın iddialarının ciddiyetle araştırılması gerektiğini belirten Yılmaz, yanan alanların, otel, konut ve turistik tesis şeklinde imara açılmasının yasaklanması gerektiğini vurguladı.

BU BENZERLİK TESADÜF MÜ? 

İstanbul, Muğla, İzmir, Antalya ve Bursa’nın hem rant değeri yüksek hem de en çok yangın çıkan iller arasında olduğuna işaret eden Yılmaz, “Bu benzerlik tesadüf müdür?” diye sordu. 
Evet… 

Dikkat çekici tespitler.

Cevabını bulması gereken elzem sorular.

Peki bunların şu ana kadar cevabı var mı?

Hadi onu da geçtik acaba muhatabı var mı?
KAHRAMANLARIMIZIN

EKİPMAN EKSİKLİĞİ…

Yılmaz, orman yangınlarına müdahale eden personelin yetersiz donanımla çalıştığını hatırlatarak, bu duruma ilişkin örnek fotoğrafları gösterdi. 

Yangına müdahalede kullanılması gereken gelişmiş ekipmanların yerini yalnızca bir tişörtün aldığına dikkat çeken Yılmaz, şunları söyledi:  

“İtibar gösterişli binalarla olmaz, gösterişli konvoylarla, nutuklarla olmaz.

Bir ülkenin itibarı, insanına, fidanına, şehrine, ormanına verdiği önem ile ölçülür.  

Ne var bu kıyafette? 

Gaz maskesi var, baret var, ateşe dayanıklı kumaş var. 

Yanmayan kefen değil, yanmayan kumaş var! 

Bitmedi, nabız ölçen alet var. 

Bitmedi, konum bildiren navigasyon cihazı var. 

Bitmedi, vücuttaki oksijeni ölçen oksijen cihazı var. 

Şimdi size bir fotoğraf daha göstermek istiyorum. 

Bu fotoğrafı ve onlarcasını yangınlara müdahale eden orman işçilerimizin ateşi söndürmek için canhıraş çaba ortaya koyan insanlarımızın üzerinde gördük.  

Bu fotoğrafta sadece bir tişört var. 

Arkasında ‘OGM’ yazan bu tişörtü, yangınlara müdahale eden, ateşi söndürmek için canhıraş çaba ortaya koyan orman işçilerimizin üzerinde gördük. 

İtibar lafla olmaz, itibar tişörtle olmaz.” 

FİDAN DİKİM KAMPANYASI 

Konuşmasında “Yeşil Vatan” vurgusu da yapan Yılmaz, Saadet Partisi olarak fidan dikim seferberliği başlattıklarını açıkladı. 

Yılmaz, tüm vatandaşları, fidan.saadet.org.tr üzerinden kampanyaya ücretsiz şekilde katılmaya çağırdı. 

NE YAZIK Kİ…

Maalesef Türkiye’de son dönemde önemli sorunlar yaşanıyor.

Ekonomik sorunlara son dönemde bir de bu yaz yangınları eklendi.

Yurdun dört bir yanı alev alev yanıyor.

Sıcaklar malum.

Doğanın kendi kendine çıkarttığı yangınlar her zaman gündem olmuştur.

Ancak bu kez durum biraz daha farklı sanırım.

Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Yılmaz, üstü kapalı da olsa ima ediyor bazı gerçekleri.

Çok fazla detaylandırmıyor ama biz soralım birkaç soru da.

Mesela bir yangının aynı anda 50-100 daha fazla noktada çıkması mümkün mü?

Bu yangınlara karşı alınmayan uçaklar, helikopterler, yangın söndürme konusunda kiralanan uçaklar ve yapılan ihalelerde ortaya atılan şaibeli durumlara ne demeli?

Ve…
Daha neler neler.

Bu soruları uzatmak olası.

Peki cevabı var mı?

Muhatabı var mı?

Sorumluluk alan var mı?

İstifa eden var mı?

Yanan yandığı ile kalıyor.

Sonrasında ya maden sahası ya da otel sahası veya inşaat alanı olarak rant’a açılan milyonlarca dönüm yer.

Orman yakanlarla ilgili ağır müeyyediler var mı?

Yangınlarda telef olan hayvanlarla ilgili bir yaptırım var mı?

Şehitlerimize Allahtan rahmet diliyorum.

“TERÖRSÜZ, ŞAİBESİZ, 

TÜRKİYE İSTİYORUZ!” 

Yılmaz’ın basın açıklamasındaki ikinci bölüm ile devam edelim mi.

Bu kez konu.

“Terörsüz Türkiye”

Yılmaz, “Terörsüz Türkiye” tartışmaları konusunda Saadet Partisi olarak bu süreci desteklediklerini hatırlatarak, “Ancak biz terörsüz bir Türkiye’nin yanında yangınsız, rüşvetsiz, şaibesiz, baskısız, dayatmasız, rantsız bir Türkiye istiyoruz” ifadelerini kullandı. 

Bakar mısınız?!...

Hepimizin özlem duyduğu bir Türkiye.

Nasıl mı?

Yangınsız, 

Rüşvetsiz, 

Şaibesiz, 

Baskısız, 

Dayatmasız, 

Rantsız bir Türkiye…

MÜMKÜN MÜ?

Asıl soru bu.

Bu şartlarda bu mümkün mü?

Gelinen nokta herkesin malumu.

Aslında tek kelime ile Yol Ayrımı.

Herkes için aslında.

Birçok kişi durumdan şikayetçi.

Herkesin ortak müşterekleri aynı aslında.

Şikayet edilen konu başlıkları.

Özlemleri.

Evlatları için endişeleri.

Herkes daha müreffeh bir Türkiye istiyor.

Herkes barış istiyor.

Herkes ekonomik anlamda daha iyi şeyler arzuluyor.

Toprak bütünlüğü öncelik.

Savaşsız bir Türkiye.

Ama kişilerin değil toplumun çıkarları ön planda olan…

Koltuk sevdası değil, vatan sevdası ön planda olmalı.

Kimse cebini değil, vatanını, milletini, bayrağının çıkarlarını düşünmeli.

Kimse kapalı kapılar ardından siyasi ikbal uğruna pazarlıklar yapmamalı.

Her şey şeffaf olmalı.

Herkes bu ülkenin geleceğine dair fikir sahibi olmalı.

Kararı da gerekiyorsa bu ülke referandumla vermeli.

“Ben yaptım oldu” ile bu günlere geldik.

Bu saatten sonra milli mutabakat şart.

Birilerinin babasının malı gibi söz söyleme ve yönetmeye hakkı yok.

Kaldı ki şu anda kimsenin bu ülkeyi ne tek başına ne de açık ya da gizli ortakları ile de yönetme yeterliği de yok.

Herkes üzerine düşeni yapmalı.

Sorumluluk almalı.

Dağı ile taşı ile, kurdu ile kuşu ile yemyeşil, ovası ile deresi ile, ağacı ile tarımı, hayvancılığı ile ormanlık ve rant değil, geleceğimizin düşünüldüğü günler planlanmalı.

Dedelerimizden emanet aldığımız bu ülkeyi daha iyi koşullarda çocuklarımıza bırakmalı… s


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —