NEBAHAT ERDOĞAN

Tarih: 15.06.2023 10:05

ÖMER...

Facebook Twitter Linked-in

Televizyonun bu sezon en çok izlenen dizilerinden birinin  “Ömer”  olduğunu biliyorsunuzdur herhalde… Dizidemuhafazakâr bir ailenin oğlu ile kocasından boşanıp eski mahallesine dönen,yaşam tarzı onlardan farklı olan çocuklu bir kadın arasındaki aşkı anlatıyor…

“Dizi İsrail yapımı olan ''Shtisel'' dizisinden uyarlanmış;Kudüs’teyaşayankurgusal Haredi (çok katı kurallara göre yaşayan Yahudiler) ailesini konu edinen İsrail televizyon drama dizisidir. Kudüs’ünOrtodoks bir mahallesinde hayatlarını sürdüren Haredi ailesi, gündelik yaşamın getirdiği sıkıntılar ile başa çıkmaya çalışmaktadır.

Shtisel dizisini izlemedim ama bu konuyu ele almak istediğimde konuya vakıf olabilmem için senaryosunu okudum… Çok katı kuralları olan Ortadoks bir ailenin ve farklı kültürlerin yaşamı ele alınmış bir yapıymış. 

Ömer dizisi ise yayınlanan Shtisel dizisinin tam anlamıyla Türk versiyonu. Yani konu ve birçok sahne neredeyse birebir aynı, fakat Shtisel orijinalinde Yahudi dizisi olduğu için orada Yahudilerin dini inanışları ön planda. Ömer de ise Müslüman bir ailenin kendinden yaşça büyük bir kadına aşık olması ve çevre baskısı konu ediliyor.”

Ben Ömer dizisini de oyuncu kadrosu nedeni ile izlemeye başlamıştım amaShtisel ile aralarında hikaye açısından neredeyse hiçbir benzerlik kalmamış sadece başrol oyuncunun resim merakı mahallenin ve dindar çevrenin buna sıcak bakmaması ve sonrasındaki mücadele… Fakat uyarlama hiç yeterli olmamış, bizim senarist maşallah konuyu tamamen kadınlara şiddeti, baskıyı, her konuda dul bir kadının suçlanmasını ön plana çıkartmış…

Tesettürlü olsun veya olmasın kadınlara, okuyamamış insanlara cahil ve ezik bir şekilde topluma lanse etmeleri de tam bir hakaret gibi olmuş. Böyle diziler ayrıştırmaya, ötekileştirmeye giderek toplumu kutuplaştırmaya kadar götürmekte…Kadını aşağılayıcı ve mahalle baskısı ile şiddetin hat safhada oluşu, televizyonun günah kabul edilmesi, kız çocuklarının erkek arkadaşının olması veya onunla sohbet etmesi, telefon kullanmasına kadar tüm baskıları kalemini korkak alıştırmamış yazdıkça yazmış, sıralamış adetasenarist, zaten memleket zor ve sorunları aşamadığımız bir dönemden geçiyorken, bu tarz konulu TV dizileri insanları iyice buhrana sokuyor… Hele birde anne rolündeki sanatçı tam akıllara zarar… Acımasız sevgisi ve aşırı despotçocuklarına karşı… Yazarken bile gerildim inanın…

Güzelim ülkemizde konu kıtlığı çekiliyormuş gibi hep aynı ortaçağ zihniyeti senaryolu dizilerden mutlaka her kanal var maalesef… Görünen o ki bizim senaristlerimiz bu ortaçağ zihniyetinden çıkamamışlar durum onu gösteriyor, çakılıkalmışlar orada…

İnsanları, toplumu ayrıştıran, ahlaki olup olmadığı, hala sorgulanan değerlerin, şiddetin sürekli yer aldığı diziler… Veya fakir zengin aşıkların yaşadıkları… Veya silahlar, kaba kuvvete bağlı sahneler… Veya tarihi olup içeriği saçmalıklarla dolu yapıtlar… Aynı senaryolar, aynı oyuncular…

Ele alınacak o kadar çokgüzel değerler, çok başarılı edebi eserler varken, (ha bazı edebi eserlerini de diziye aktarırken reyting uğruna katliam yapmaları, konuyu saptırmaları da cabası) şiddete dayalı, mahalle baskısı, aile baskısı ortaçağ zihniyetli bu tür yapıtlar bitmedi bir türlü, bırakın artık bu saçma sapan konulu dizileri, daha akılcı, daha eğlenceli, daha birleştirici, topluma örnek olabilecek, toplumu eğitebilecek konular işleyin lütfen… İnsanların üzerine karabasan gibi çöktünüz vallahi…

Umarım insanlarımızı kucaklayan, ayrıştırmayan, umutlarını yeşertecek, sevgi dolu, aile sıcaklığını hissettirecek senaryolar yapılır, toplum olarak çok ihtiyacımız var bu tür görsellere… Eski kafaları değiştirip karabasan gibi çökmeyin insanların üzerine…

21.yy da geldiğimiz bu süreçte dünyanın hangi ileri, çağdaş ülkesinde kadınlar dul diye suçlanıyor, diretiliyor… Cinsiyet ayırmadan, ötekileştirmeden, insan bedeni üzerinde kendisinin hak sahibi olabilmesinin artık yadırganmaması gerekiyor. 

Lütfen kadın erkek eşitliği, dayanışması içerisindeki çağdaş konulu dizler olsun artık…

 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —