KADİR DAYIOĞLU

Tarih: 17.08.2025 12:44

NEREDEN NEREYE (2)

Facebook Twitter Linked-in

Cumartesi yazımı şöyle bağlamıştım: Programda; “ … Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Bildirgesi ve Avrupa İnsan Hakları ve Temel Özgürlüklerin Korunması Sözleşmesi belgelerinin de temel referans kabul edildiği” ifade edilerek, şunlar kaydedildi. Devamı pazartesi, pazartesi demiştim.

***

“3Y”’yi yani “yasakları, yolsuzlukları, yoksullukları” kaldıracağız; kâmil anlamda “demokrasiyi” bu ülkede egemen kılacağız vaadi ile iktidara gelen AK Parti’nin, yirmi dört yıllık karnesiniz verecek değilim. Taktir sizlerin. Biz, işin başında verilen sözlerden bir demet sunmaya devam edelim.

***

''AK Parti'nin söylemi, kültürel bağlarımızı biçimlendiren toplumsal değerler ile evrensel değerleri de veri kabul eden sade, tutarlı, güncel ve gerçekçidir. Diyaloga açıktır, uzlaşmacıdır.”

***

“ … demokrasi gayesi ile yola çıkan AK Parti'nin örgütlenme ilkesi bir ilk oluşturuyor. AK Parti, en alt kademesinden genel başkanına kadar Türkiye'de görev süresini sınırlandıran ilk partidir. Örgütlenmede ayrımcılığı kabul etmez. Her türlü gelişmeye açıktır.”

***

Parti; “ …  liderliğin bilincinde olan, ancak, partiyi liderlik sultasına dönüştürmeyen bir yapı ile siyasi hayata ‘merhaba’ diyor. … lideri, demokrat ve interaktiftir. Katılımı ve kolektif karar almayı benimser. Açık, inanılır, tutarlı ve ilkelidir.

***

“ … temel hak ve özgürlükleri mümkün olan en geniş sınırlar içinde temel kabul eder. Toplumsal özgürleşmenin esasını bireysel özgürlüklerde arar. Temel hak ve özgürlüklerde gerçekçi olmayı gaye edinir.”

***

Din ve vicdan, düşünce, ifade ve girişim özgürlüğünü vazgeçilmez ilkeleri olarak kabul eder. Din olgusunu toplumu ayrıştıran değil, bütünleştiren bir olgu olarak görür.

***

“ … toplu olarak bir arada yaşamanın ortak güvencesi olarak hukukun üstünlüğünü ve yargının bağımsızlığı oluşturur. Adaleti yalnız yargı kararlarının ifadesi konusunda değil, bunların toplum ve devlet hayatında bütün faaliyetlerdeki gözetilmesi gereken bir ilke olarak da benimser.”

***

“ … demokrasiyi bir siyaset tarzı, yönetim ve denetim biçimi olarak görür. Toplum mutabakatına dayalı demokratik bir Anayasa'nın oluşturulmasını benimser. Demokrasiyi tüzüğünün vazgeçilmez bir ilkesi olarak, ilkeli ve ahlaklı bir siyasi faaliyet göstermeyi taahhüt eder.”

***

“Devlet ilişkilerinde güven esasına dayalı, hakları savunmayı hedefleyen Parti, küçük ama ancak güçlü bir devlet modelinden yanadır. Yerel yönetimlerin güçlendirilmesi yanlısıdır.”

***

Peki, vaat böyle de, günümüzde, Belediyelerin yetkilerinin kısıtlanması, önemli bir bölümünün Ankara’ya devri neyin, nesi?

***

“ … demokrasinin teminatıdır. … laikliği her türlü dini inanç karşısında devletin tarafsızlığı olarak görür. Laiklik, bireyi değil, devleti sınırlayan bir anlayıştır. Ayrıca laiklik toplumsal barışın temel ilkesidir.”

***

Yine soralım, mesela “cem evleri” ibadethane mi, değil mi?

***

“ … Ekonomik gelişimin kaynağı ve hedefi olarak insanı temel alan Adalet ve Kalkınma Partisi, piyasa ekonomisinden yanadır. Küreselleşmenin risklerini, faydalarıyla dengelemeyi amaçlar. Devleti, ekonomideki işleri düzenleyici, denetleyici olarak tanımlar. Üreten ekonomi için kaynakların bilgiye, teknolojiye, yeniliklere dayalı olarak seferber edilmesini ister.”

***

“Toplumsal değerlere ve geleneklere saygıyı, ulusal kültürün sevilmesini, toplum içindeki farklılıkların zenginlik olarak kabul edilmesini ve çoğulculuğu, toplumsal refahın geliştirilmesini, gençlerin ve kadınların toplumsal hayatta daha etkin hale getirilmesini ana toplumsal ilkeleri olarak benimser.”

***

“Hiçbir ayrım ve kısıtlamaya tabi tutulmadan herkesin yetenek ve ilgileri doğrultusunda eğitim almasını hedefler. Her türlü değişim ve gelişime açık bir eğitim sistemini öngörür. Özgür ve sorgulayıcı bir eğitimden yanadır. Dini eğitimi kişilerin kendi isteklerine bırakır.” Ezcümle deniyor ki; dini eğitime devlet karışmaz.

***

Eğitimde özelleştirmeden yanadır. Sağlık hizmetlerinin süratli yerine getirilebilmesi için yerelleşme ve özelleşme yanlısıdır. Kamusal ve özel sektörün ortak olabilecekleri yerel sağlık şirketleri kurulmasını yöntem olarak benimser.''

***

Evet. Yirmi dört yıl sonra, “nereden nereye?” Siz karar verin.


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —