Rahmetli Osman Kibar, İzmir’in efsane belediye başkanıydı. Gecekondular dahil tüm yollara asfalt döktürdüğü için adı; “asfalt Osman’a” çıkmıştı. Sanırım bizim AK Partili başkanların isimlerinin başına; “Geçit!” konacak, anlamsız geçitlerle anılacaklar, gelecekte. Bu denli, geçit sevgisi nereden geliyor? Anlamak mümkün değil.
***
Kayseri, orta ölçekli bir kent… Böyle bir kentte, bu denli yoğun geçitlere ihtiyaç var mı? Ya da sabah ve akşam birer saat sıkışan trafiği, ufak tefek rötüşlerle, çözemez miyiz. Mesela, imar uygulamalarında, ana yol bağlantılarına denk gelen cadde ve sokakların üzerinde bulunan parsellere imar izni vermeden, mevcutları da kamulaştırarak, hemzemin kavşakları rahatlatamaz mıyız?
***
Çok iyi anımsarım, Niyazi Bey zamanında, imar planı yapılırken, İstasyon caddesi, Çevreyolu kesişiminde bulunan sağlı sollu iki parseli imara açmayın demiştim imarcı arkadaşlarımızla bir sohbetimizde, maalesef bina kondu, kavşakta da genişleme imkanı kalmadı.
***
Mesela, Yoğunburç kavşağına “battı-çıktı” yapılırken şunu demiştim; “gelin, gelin bunu yapmayın, hiçbir işe yaramaz. Aksine trafiği zora sokar. Çaprazındaki iki-üç binayı kamulaştırın, bir miktar Sağlık Müdürlüğü bahçesinden yer alın, kavşakta rahat çalışma yapabilirsiniz”.
***
Peki, battı-çıktı ne işe yaradı? Hiç ama sadece akıp gelen araç nedeniyle Hunat önünden Meydan’a kadar trafik yoğunlaşır oldu… Bir de Kartal kavşağının yapıldığını düşünün; Kavşaktan Meydan’a kadar trafik kilitlenecek, ölmez sağ kalırsak göreceğiz.
***
Dostlar bir istatistiki bilgi vereyim. Ağustos/2025 itibarıyla ülke genelinde yaklaşık 33 milyon “motorlu araç” var. Bin kişiye 385 araç düşüyor. Kayseri’ye gelince 508. 821 araç var; bin kişiye 350 araç düşüyor. Kayseri’de, bin kişiye düşen araç sayısı, ülke ortalamasının altında.
***
Peki, Otomobil de durum ne? Kayseri’de bir tık fazla. Bin kişiye düşen otomobil 212… Ülkemizde 198. Tabii, bir gerçek daha var, bu nüfus artış hızı (1,452.456/2024), yakın gelecekte mesela otuz yıl sonra Kayseri nüfusu iki milyonu, belki biraz geçecek. O nedenle, orta ölçekli, bu kadar geniş yollara sahip bir şehrin merkezini anlamsız yol altyapıları ile donatmak akıl ve bilim dışı bir şey, dedik.
***
Büyükşehir ve Melikgazi Başkanlarının gözlerinin önündeki bir olayı anımsatayım. Kartal kavşağından, çıkıp, Havaalanına yönelen araçlar nedeniyle, sabah pik saatlerde, Erkek Sanat Enstitüsü, Büyükşehir arasında ki tıkanıklığın farkındalar mı acaba? Unutmayın bu araçlar, kavşağı geçiyor.
***
Ha diyelim ki, Kavşağa gelişte, trafik sıkışıyor anladık ama çıkıştan sonraki sıkışıklığa ne diyeceksiniz ki? O nedenle, Kartal kavşağı bitsin de bir görün giriş ve çıkışlarda trafik nasıl kilitleniyor. DSİ’ kavşağının akıbeti de o olacak… Gelin, henüz kazma vurulmadığı için Kartal kavşağından vazgeçin… Testi kırılmadan bir kez daha yol göstermek istedim.
***
Unutmayın; dünyanın hiçbir yerinde, sabah bir, akşam bir saat sıkışıyor diye alt geçit, üst geçit, battı-çıktı, yonca yaprağı yapılmaz.
***
Sorunun kaynağını aramak lazım. O da ve bence;
- Yolların boyutlarında bir sıkıntı yok, bunu önce söyledim…
- Sürücü ve yaya davranışları rasyonel değil. Sürücüler, buldukları yere park yapıyor… Şerit takibi diye bir kavramdan haberleri yok; Yayalar da “köy meydanında” gezer gibi, eli kıçında, dolaşıp duruyor. Işık, yaya geçidi, hak getire.
- İkincisi; bilgi, uyarı, yön, numarataj bilgileri yeterli değil; asılanların yerleri uygun değil. Yabancı birisi, gideceği adresi fellik, fellik arıyor… Bu arayışlar, doğal olarak trafiği sıkıntıya sokuyor.
- Bir üçüncüsü de “hız yollarına”, yan yol bağlantılarının görüş açıları uygun değil; aniden çıkıyor araçlar anayola. Buna da aslında, imar izin vermiyor. Vermez de…
***
Şehir merkezine, otopark yapmayın. Yaparsanız, merkeze özel araç girişini önleyemez; toplu taşım aracını özendiremezsiniz. Mesela, şimdi yapılan Dedeman Parkı’na “katlı otopark” düşünülüyordu. Benim de ısrarlı yazılarımdan sonra vazgeçildi, park yapıldı. Kötü mü oldu. Görmeyen varsa mutlaka görsün. Çok güzel park oldu… O nedenle, Palancıoğlu Başkanı kutluyorum, yanlıştan dönüldüğü için.
***
Unutmayın, her otopark, ilave kapasite yaratır yani yaratılan kapasite kadar aracın merkeze girmesine neden olur. O nedenle, keşke Hunat katlı otopark yapılmasaydı. Seyit Burhanettin Mezarlığına taşınan Kalemkırdı mescidi yerinde kalsaydı. Hiç olmasa, ismi kaldırılan Kalemkırdı, bununla yaşardı.
***
- Nihayet bu denli hızla akan yollara, araç park yerleri doğrudan bağlanamaz.
***
İşte böyle. Dediğim gibi, başında tüm uyarılarımıza rağmen, düğme yanlış iliklendi. Çözdükçe düğümlenme başladı. Devam eder gider. Herhalde, bu denli yoğun, anlamsız alt-yapı nedeniyle, dünya şehircilik tarihine girersek, ilgili fakültelerde örnek olarak okutulursa hiç şaşmayın.