MUSTAFA CENGİZ

Tarih: 12.10.2025 12:57

GÜCÜ GÜCÜNE YETENE DEĞİL, GÜCÜ KADINA YETENLERE DAİR!...

Facebook Twitter Linked-in

Tablo daha da kötüye evriliyor.

Her geçen gün hem de.

Cinayete varan sürece kadar dayak.

Hıncını alamayanlar için son çare cinayet.

Maalesef Türkiye’de Kadına şiddet durmak bilmiyor.

Zaman zaman bu köşede yazıyorum.

Ne yazık ki yazdığımız ile kalıyoruz.

Ancak durmak yok.

Yine ve yeniden aynı konuları gündeme getirmek anamız, karımı, kızımız, bacılarımıza sahip çıkmak ve “Kadına Şiddete Dur!” demek zorundayız.

Türkiye nüfusunun yüzde 50’si kadın.

Her yerde onların emeği, imzası var.

FİZİKSEL ŞİDDETE UĞRAYANLARIN 

ORANI YÜZDE 12,8’E ULAŞTI…

Rakamlar Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK)’ten. 

2024 yılı Türkiye Kadına Yönelik Şiddet Araştırması’nın sonuçlarını paylaştı. 

Araştırma kapsamında 15-59 yaş grubundaki 18 bin 275 kadın ile görüşüldü.

Buna göre, yaşamının herhangi bir döneminde kadınların şiddete uğramamama ihtimali yok ülkemizde maalesef.

Öyle ya da böyle.

Evde, iş yerinde, yolda aklınıza neresi gelirse gelsin.

Şiddette sınır yok ülkemizde.

Yaşamının herhangi bir döneminde kadınların yüzde 28,2’si psikolojik, yüzde 18,3’ü ekonomik, yüzde 12,8’i ise fiziksel şiddete uğradı.

YAŞ DÖNEMLERİ KRİTİK…

Araştırmada öylesine ilginç istatistikler var ki dikkat edilmesi gereken. 

Zira Kadınlarda yaş grubu arttıkça son 12 ayda şiddete maruz kalmada azalma eğilimi görüldü

Yaşamının herhangi bir döneminde fiziksel şiddete en fazla yüzde 14,7 ile 35-44 yaş grubundaki kadınlar maruz kaldı

Tüm şiddet türleri yaş grubuna göre incelendiğinde, yaşamının herhangi bir döneminde fiziksel şiddete en yüksek oranda 35-44 yaş grubundaki kadınlar maruz kaldı. 

Bu yaş grubunu sırasıyla yüzde 14,3 ile 45-59 yaş grubundaki kadınlar; yüzde 11,9 ile 25-34 yaş grubundaki kadınlar takip etti.

BOŞANMIŞ KADINA ŞİDDET!...

Yaşamının herhangi bir döneminde maruz kalınan şiddet değerlendirildiğinde, boşanan kadınların yüzde 62,1’i psikolojik, yüzde 42,5’i ekonomik, yüzde 41,5’i ise fiziksel şiddete maruz kalırken; evli kadınların yüzde 26,4’ü psikolojik, yüzde 19,9’u ekonomik, yüzde 11,6’sı ise fiziksel şiddete maruz kaldı. 

Yaşamının herhangi bir döneminde psikolojik şiddet en çok yüzde 62,1 ile boşanmış kadınlarda görüldü.

Hiç evlenmeyen kadınların yüzde 25,7’si psikolojik şiddete, yüzde 14,2’si dijital şiddete, yüzde 13,4’ü ise ısrarlı takibe maruz kaldı.

 Bu istatistik ne yazık ki cinayetle sona eriyor.

Biliyorsunuzdur…

DİJİTAL ŞİDDETTE VAR!...

Dün bu köşede Dijital tehlikeyi yazmıştık.

Bakın Kadına şiddette Dijital platformda da nasıl bir tehlike var. 

Kadına dijital şiddeti uygulayanlar arasında yüzde 62,3 ile ısrarlı takip uygulayanlar arasında ise yüzde 39,6 ile "yabancı biri" ilk sırada yer aldı

Yaşamının herhangi bir döneminde şiddete maruz kalmış kadınlar, şiddeti uygulayan kişilere göre incelendiğinde, dijital şiddette yabancı biri yüzde 62,3 ile ilk sıradayken, eş/eski eş/birlikte olduğu kişi yüzde 15,7 ile ikinci sırada yer aldı. 

Israrlı takipte ise ilk sırayı yüzde 39,6 ile yabancı biri alırken, ikinci sırayı yüzde 32,1 ile eş/eski eş/birlikte olduğu kişi aldı.

 BU DA EKONOMİK ŞİDDET!...

Ekonomik şiddet en az yüzde 8,9 ile yükseköğretimi tamamlayan kadınlarda görüldü

Yaşamının herhangi bir döneminde ekonomik şiddete maruz kalan kadınlar tamamlanan eğitim durumuna göre incelendiğinde, bir okul bitirmeyen kadınlar yüzde 31,8 ile ilk sırada yer alırken, yükseköğretimi tamamlayan kadınlar ise yüzde 8,9 ile son sırada yer aldı.

İstihdamdaki kadınlar arasında şiddete maruz kalanların en çok özel sektörde çalıştığı görüldü

PSİKOLOJİK ŞİDDET MEVZUSU…

Bitmek bilmiyor tek kelime ile…

Yaşamının herhangi bir döneminde psikolojik şiddete maruz kalan kadınlar çalışılan sektöre göre incelendiğinde, yüzde 34,0’ünün özel sektörde; yüzde 31,9’unun ise kamu sektöründe çalıştığı görüldü. 

Ekonomik şiddete maruz kalan kadınların ise yüzde 21,1’inin özel sektörde; yüzde 10,6’sının ise kamu sektöründe çalıştığı görüldü.

COĞRAFİ VE KÜLTÜREL FARKLILIKLAR

Fiziksel şiddetin en yoğun olduğu bölge Kuzeydoğu Anadolu oldu

Yaşamının herhangi bir döneminde fiziksel şiddete maruz kalan kadınların oranı İBBS-1 düzeyine göre incelendiğinde, fiziksel şiddetin en çok görüldüğü bölge yüzde 25,9 ile Kuzeydoğu Anadolu Bölgesi iken en düşük olduğu bölge ise yüzde 8,8 ile Ortadoğu Anadolu Bölgesi oldu.

Son 12 ayda fiziksel şiddete maruz kalmış kadınların oranı yüzde 2,6 oldu

Son 12 ayda kadınların yüzde 11,6’sı psikolojik şiddete, yüzde 3,7’si dijital şiddete, yüzde 3,2’si ekonomik şiddete, yüzde 3,1’i ısrarlı takibe, yüzde 2,6’sı fiziksel şiddete, yüzde 0,9’u cinsel şiddete maruz kaldı.

 Şiddet türleri arasında birinci sırayı psikolojik şiddet alırken ikinci sırayı dijital şiddet aldı.

Son 12 ayda psikolojik şiddet en çok yüzde 12,2 ile yoğun kentte yaşayan kadınlarda görüldü.

ANTİDEPRESAN KULLANIMI PATLADI…

Bu da bir başka acı tablonun rakamları…

Türkiye’de antidepresan kullanımı son 10 yılda neredeyse iki katına çıktı. 

2010’ların başında her 100 kişiden yaklaşık 3’ü düzenli antidepresan kullanırken, bugün bu sayı 6’ya yaklaştı. 

Pandemiyle birlikte bu artış daha da hızlandı: 2020 sonrası sadece iki yıl içinde piyasaya sürülen antidepresan miktarında yaklaşık 10 milyon kutuluk bir artış yaşandı. 

Reçetelerin yaklaşık yüzde 70’i kadınlara yazılıyor. Yani antidepresan kullanan her 10 kişiden 7’si kadın.

KADINA ŞİDDETİN ACI FOTOĞRAFI…

Yaşamının herhangi bir döneminde fiziksel şiddete uğramış kadınların oranı %12,8 oldu

Yaşamının herhangi bir döneminde fiziksel şiddete en fazla %14,7 ile 35-44 yaş grubundaki kadınlar maruz kaldı.

Yaşamının herhangi bir döneminde psikolojik şiddet en çok %62,1 ile boşanmış kadınlarda görüldü

Kadına dijital şiddeti uygulayanlar arasında %62,3 ile ısrarlı takip uygulayanlar arasında ise %39,6 ile "yabancı biri" ilk sırada yer aldı

Ekonomik şiddet en az %8,9 ile yükseköğretimi tamamlayan kadınlarda görüldü

İstihdamdaki kadınlar arasında şiddete maruz kalanların en çok özel sektörde çalıştığı görüldü

Fiziksel şiddetin en yoğun olduğu bölge Kuzeydoğu Anadolu.

Son 12 ayda fiziksel şiddete maruz kalmış kadınların oranı %2,6 oldu.

Kadınlarda yaş grubu arttıkça son 12 ayda şiddete maruz kalmada azalma eğilimi görüldü

Son 12 ayda dijital şiddet en çok 15-24 yaş grubundaki kadınlarda görüldü

Son 12 ayda ekonomik şiddet en çok %5,3 ile bir okul bitirmeyen kadınlarda görüldü

Son 12 ayda psikolojik şiddete %10,2 ile en düşük oranla evli kadınların maruz kaldığı görüldü

En çok belirtilen şiddet nedeni %21,7 ile erkeğin öfke kontrol sorunu oldu

Erkeğin öfke kontrol sorunu olduğunu belirtenlerin %28,3'ü 25-34 yaş grubundaki kadınlar oldu.

Kadınların %31,8'i en son yaşadığı şiddet davranışını kendi ailesinden bir kadınla paylaştı

Tablo daha da kötüye gidiyor.

Bir kadın birden fazla şiddet türüne maruz kalmış olabilir.

Ve…

Ne yazık ki bu işkence sürüyor.

2025 YILI KADIN CİNAYETLERİ

1 Temmuz 2021’de İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmenin üzerinden 4 yıl geçti.

1 Ocak –3 Nisan 2025 tarihleri arasında yaşanan şiddet türü vakalarını incelediğinde 98 kadın katledilirken, 156 kadın şüpheli bir şekilde hayatını yitirmiş, 207 kadın Şiddet / Yaralamaya, 240 kadın seks işçiliğine zorlanmaya, 41 kadın cinsel tacize, 5 kadın tecavüze maruz bırakılmıştır.

İLK 6 AYLIK RAPOR...

2025 Yılının İlk 6 Ayında erkekler tarafından 136 kadın öldürüldü, 145 kadın şüpheli şekilde ölü bulundu.

Haziran ayında 15 kadın cinayeti, 26 şüpheli kadın ölümü gerçekleşti. 

İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmenin ardından geçen süreçte, her yılın ilk 6 ayına baktığımızda kadın cinayeti sayısının arttığını görüyoruz. 

2021’in ilk 6 ayında 131, 2022’nin ilk 6 ayında 164, 2023’ün ilk 6 ayında 147, 2024’ün ilk 6 ayında 205, 2025’in ilk 6 ayında ise 136 kadın öldürüldü.

Ortalama yıllık rakam 300 Kadın cinayetinin altına düşmüyor ve bu rakam yine dört nala aynı verileri sollamak için koşuyor.

Bu 4 yılda, İstanbul Sözleşmesi’nin kadınlar için ne kadar hayati olduğu verilerimizle görünür oldu. 

KADINA ŞİDDETE SEYİRCİ KALMA!

25.11.2024 Tarihli yine bu köşede yazdığımız "Kadına şiddete seyirci kalma!" başlıklı yazımızda “Aslında Türkiye’de şiddetin her türlüsü var. Kadına şiddet. Çocuğa şiddet. Hayvanlara şiddet. Hatta Erkeğe şiddet… Liste uzayıp gidiyor. Son dönemde özellikle toplumda Kadınlara yönelik şiddetin dozu epey arttı. Hatta tam manası ile “Kantarın topuzu epey kaçtı!” Onlar bize Allah’ın, Peygamberin birer emaneti. Ne zaman bu kadar aşağılanmayı, hakir görülmeyi hak ettiler acaba?!... Her gün ülkemizde bir Kadın cinayeti. Yetmez… Her gün iki kadın cinayeti. Dövülenleri… Sövülenleri… İtilip-kakılanları… İkinci sınıf vatandaş muamelesi görenleri… Tacize uğrayanları… Tecavüze uğrayanları… Ne saymakla… Ne de yazmakla bitiremeyiz… Kadına Kadın olduğu için değer vermeyi öğrenmediğimiz müddetçe. Türkiye nüfusunun yüzde 50’sini onlar teşkil ediyor. Her türlü saygıyı hak ediyorlar. Üretimde aktif görev almak, üretmek ve modern bir Türkiye’nin inşasında söz sahibi olmak istiyorlar. Seçtikleri kadar seçilmek istiyorlar. Sizce kadınlar çok şey mi istiyorlar?!...” demiştik.

Biz halen aynı yerdeyiz.

Peki siz neredesiniz?!...


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —