Uluslararası Dünya Engelliler Günü, 1992 yılından itibaren her yıl 3 Aralık’ta kutlanır.
Hiç kimse yarının kendisine ne getireceğini bilemez.
Her sağlıklı birey potansiyel bir engellidir aslında. Bunun farkında olan her vatandaş, engellilerin toplum içindeki önemini daha iyi anlayacaktır.
Bu özel gün, engelli bireylerin toplum arasında eşit hakları ve fırsatları elde etmek için farkındalık yaratmayı amaçlıyor.
Türkiye nüfusu 100 Milyona koşuyor.
Ülkemizde yaklaşık yüzde 10’luk dilim bir şekilde engellilerden oluşuyor.
Bu da demektir ki ülkemizde 10 milyon engelli birey var.
Her yıl 3 Aralık Dünya Engelliler Gününde, rutin olarak bir günlüğüne “farkındalık” adı altında haberlerde, sosyal medyada, görsellerde, belediye ve sivil toplum kuruluşlarının etkinliklerinde, engelli bireylerin sorunlarına dikkat çekilip, daha iyi yaşam koşulları oluşturulması konusunda süslü cümleler kurulup, günün anlam ve önemini anlatan uzun konuşmalar gerçekleşir.
Sempozyumlar, konferanslar düzenlenir.
Uzmanların, engelliler için toplumdaki yerinin önemini altını çizerek, engelliler için engelsiz yaşam farkındalığını detaylarıyla, örnekleriyle aydınlatmaya çalışırlar.
Engelliler gününün bir kutlama nezdinden ziyade aslında bir farkındalık günü olduğunu belirtirler.
En büyük engelin sevgisizlik olduğuna vurgu yaparlar.
Keşke toplum olarak, engelliler konusunda hiç olmadığı kadar duyarlı olabilsek…
Tüm engelleri kaldırabilsek…
Yaşamlarındaki zorluklar, aşılamayan sıkıntıları ve toplum içinde dışlandıklarını hissetmeleri onlar için engel üzerine engel demektir.
Hemen, hemen herkesin çevresinde bir engelli tanıdığı, akrabası, komşusu vardır muhtemelen.Onların zorlu hayatlarına tanık oluyor, yaşam kalitelerini güçlükle sürdürdüklerine şahit oluyoruz. Yakınlık hissettiklerinde yüzlerindeki o mutlulukları en kıymetli hazinedir.
Onlara engelsiz bir hayat yaratmak sevgiden öte gitmez emin olun…
Engellilere acıyarak bakmak yerine, sevgiyle empati yaparak bakmamız gerekir ki, potansiyel engelli adayı olduğumuzu unutmayarak onların engellerini hep birlikte aşalım.
Bir günlük farkındalık etkinlikleriyle kalmasın, toplumun parçası, yaşamın her alanında eşit haklara sahip olduklarını hatta daha fazlasını hak ettiklerini bilerek ve görerek desteklemeliyiz.
Daha fazla anlama, daha fazla dinlemek bir nebzede olsa yaşamlarına ortak olmak insan olarak asli görevimiz olarak benimsemeliyiz.
Tabii bir günde olsa isteklerinin yerine getirilmesi, kalabalık topluluklar içerisinde vakit geçirmeleri, çeşitli eğlence ve aktivite oyunlarıyla gönüllerini hoş tutmak verilecek en büyük hediyedir onlara.
Aslında yürekteki engelleri kaldırıp, her fırsatta, sık sık bu farkındalığı sürdürmek gerekmekte.
Zira onları sadece takvimde belirlenmiş bir günde anmanın ve diğer 364 günde unutmanın da bir anlamı olmasa gerek…
Birçok işin üstesinden gelen engelli vatandaşlar, her alanda yetenekleri doğrultusunda başarıları da kaçınılmaz.
Çünkü onlar engel tanımayan, sporcudur, yazardır, ressamdır, öğretmendir ve daha birçok dalda ödül alan engelli bireylerimizdir.
Gönül ister ki koşulların el verdiğince tüm engellilere ulaşalım, ama bunun olmayacağını bilerek; herkes çevresindeki engelli vatandaşa ulaşır, bir yudum sevgi aşılarsa aradaki tüm engellerin kalkacağını unutmayalım.
Engelsiz bir hayat için, engelleri kaldıralım…