“Düğün değil bayram değil eniştem beni niye öptü!”, kavli gereği Sayın Kemal Kılıçdaroğlu niye böyle konuştu. Yoksa, giderayak “son altın vuruşunu” yapıp, iktidarın ekmeğine yağ mı sürmek istiyor? Bir insan, yıllarca genel başkanlığı yaptığı partisini, zan altında bırakacak bir eylemde bulunacak. Anlaşılır gibi değil.
***
Zehir zemberek bir açıklama. İnanın, dinleyince inanamadım. “Nasıl olur bu?”, dedim. Kılıçdaroğlu; "… CHP rüşvetlerle, yolsuzluklarla ve rüşvet çarkının müteahhitleri ile anılamaz. Bunlarla bir araya gelemez. Üzerinde iftiralar ve yolsuzluk iddiaları ile yol alamaz. Derhal arınmalı ve yoluna devam etmelidir" ifadelerini kullandı.
***
Kemal Beyin ağzından çıkan sözleri kulakları duyuyordur muhakkak. Yıllarca seni sırtında taşıyan bir camiayı, bir partiyi, nasıl böyle zan altında bırakabilirsin; “arınma” tavsiyesinde bulunabilirsiniz? Henüz birkaç yıl önce teslim ettiğin CHP, kısa bir zamanda mı “arınacak” duruma geldi? Güldürmeyin adamı.
***
Ortada henüz fol yok, yumurta yokken, böyle nasıl konuşabilirsin? Kemal Bey ortada bir kesinleşmiş mahkeme kararı bile yok. Bu hırs neyin nesi? Hiç seçim kazanamadınız; yeni ekip seçim kazandı ve CHP’yi birinci parti yaptı. Hiç olmazsa, çekilin köşenize, emekliliğin tadını çıkartın; anılarınızı yazın.
***
Ortada bir iddia var, henüz hakim önüne bile çıkılmalı. Size düşen; yargılamanın aleni yapılmasını istemek ve şimdilik de olsa arkadaşlarının masumiyetini savunmak; yargı sonucu beklemek. Daha da önemlisi “masumiyet karinesini” anımsatmak.
***
Yargı sonucu kesinleşir de dilediğiniz söylersiniz. Bir yandan “hak, hukuk, adalet!” diyorsun, diğer yandan, hukukun evrensel kuralı “masumiyet karinesini” unutuyorsunuz. Unutmayın, iktidarın değirmenine su taşıyorsunuz. Asla unutmayacağız…
***
Demek ki, mühürsüz oylar geçerli sayılırken; sandıktan çıkan dört pusuladan birisi iptal edilirken, altılı masanın onayı alınmadan adaylığını açıklaman tesadüf değilmiş. Bir amaca matufmuş.
***
Kemal Bey, ne demek; “CHP derhal arınmalı!” Nasıl arınacak? Yolunu yöntemini de söyler misiniz? Ortada bir takım iddialar var, henüz doğruluğu kesinleşmemiş. Unutmayın; “müddei iddiasın ispat etmekle mükelleftir!”. İddia sahipleri bununla mükellef; muhatap olanlar değil. Bu da hukukun evrensel kuralı.
***
Olmayan bir şeyden dolayı nasıl “arınacağım”, söyler misiniz?
***
Kemal Bey, üç-beş gün sonra, CHP’nin kurultayı var; gidiniz aday olunuz? “Mutlak Butlan” kararını falan beklemeyin. Yoksa bu karar için; “Ben buradayım, işaretini mi vermek istediniz?” Aday olun bakalım kaç oy alacaksınız.
***
Diyelim ki, delegeler “asker!”, seçilme şansınız yok o zaman, adayken yaptığınız gibi, yeni Cumhurbaşkanlığı seçimlerine kadar, Anadolu’yu karış karış dolaşın, nasıl bir itibar göreceksiniz?
***
Ben, CHP’li değilim… Hukuk devletine ve hukukun üstünlüğüne ve liberal demokrasiye inan birisiyim. Herkesin huzurunda şu sözü veriyorum. Cumhurbaşkanlığı adaylığı için yüz bin imzaya mı ihtiyacınız var… Gidip, ilk imzayı vermezsem nâmerdim ama seçim sandığı gelince asla oy vermem…
***
Kemal Bey, Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesi Kayseri’ye iki kez geldiniz. İlkine il başkanı davet ettiği halde gitmedim. Yanlış anlamayın bu şahsınıza bir tepki değil, prensip gereği. Ama ikinci gelişinizde, dostumuz, danışmanınız Prof. Dr. Muhammed Çakmak’ın davetine icabet etmek zorunda kaldım. Yoksa aklımın ucundan geçmezdi katılmak. “Hay hay gelirim Hocam!”, dedim.
***
Hatırlarsanız, sorunlarla ilgili bir dosya sundum. Kısa bir konuşma yaptım. Bahçemizde ürettiğimiz iki poşet elma da hediye ettim… Elmaları hazırlarken, bir kadın duyarlılığı ile eşim ne dedi biliyor musunuz? “Elbette git ama şunu unutma Kemal Bey bu seçimi kazanamaz. Onu bil!”, dedi… Onun gönlünde İmamoğlu ya da Yavaş vardı. Gerekçesini de açıkladı ama yeri değil veremem. Sevgili eşim, o gün bugündür, hatırlatır o gün söylediklerini; başıma “hakarcasına!”.
***
Evet. Aday olun da “ense tıraşınızı” bir görelim. “Halep oradaysa, arşın burada!”, hiç çekinmeyin…
***
Peki bu sözünüz nasıl yansıma buldu? Yazıyı kaleme aldığım ana kadar (25 Kasım, saat 18.56) CHP yönetici cenahından hiçbir tepki gelmedi. Bakalım gelecek mi? Unutmasınlar; “sükut ikrardan gelir!” diye bir söz var. Yok, onlardan da bir çift çıkmazsa, yuh olsun onlara! O zaman, “arınıp!” gelsinler, milletle “halhala oynamasınlar!”
***
Ama kamuoyundan gelen tepkiler hemen ölçüldü. Haberaktif isimli sosyal medya hesabı X'in yapay zekası Grok'tan 9 bin 349 yorumun olumlu, olumsuz ve nötr olarak sınıflandırmasını istedi. Yorumların yüzde 98'i “olumsuz” çıktı. Yorumların yalnızca yüzde 1'i “olumlu”, diğer yüzde 1'i ise “nötr” çıktı.