Önce bilgi bağlamında bir not vereceğim. Çoğumuzun anısı var Devlet Hastanesi ile ilgili. Mesela, ameliyathanesi ana giriş kapısının üstündeydi. Ameliyat esnasında, ışıkları ta Emek’ten gözükürdü. Evimize çok yakındı. Eş dost ahbabımızın bir hastası olduğunda, yakınlarımızı evimizde ağırlardık. Yıllar sonra o mahalleden uzaklaştık. Temasımız da kesildi. Hâlâ evimiz orada…
**
“Kayseri’de ilk defa kurumsal olarak Memleket Hastanesi’nin temeli, 1884 yılında eski ismi “Kum Tepe” olan Gültepe’nin güneyindeki arazide atılmıştı. Üç bölümlü, iki katlı, çatılı bu güzel taş binanın açılışı Gazi Mustafa Kemal tarafından Gültepe Hastanesi (Memleket Hastanesi) olarak 14 Ekim1924'te törenle hizmete açılmıştı. 1943 yılında Gültepe Hastanesi’nin tıbbi alet ve cihazları ile tıbbi kadrosu da yeni ismi ile hizmete giren 100 yataklı Devlet Hastanesi’ne nakledildi.”
**
Bugün, aslına uygun restore edilerek aynı amaçla, Acıbadem Hastanesi tarafından kullanılan, taş binanın ilk harcını atan kişi, Hüseyin Cömert Hocamızın verdiği bilgiye göre, merhum Yunus Bekir (1868-1931)… Tabii, Yunus Bekir’in hayatını çok iyi bilen Cömert. Bilgi almak isteyenler, ona başvurabilir.
**
Yunus Bekir, ilginç bir şahsiyet… İttihatçı, Türkçü, Talat Paşa’nın yakın arkadaşı. Avrupa görmüş… Sağlıkçı, Haydarpaşa Cerrah Mektebi mezunu; “Cerrah Yardımcısı” diplomalı. Erciyes Gazetesi kurucusu… Bugünkü Bünyan Elektrik Santralını ta o zamanlarda düşünmüş. Bu amaçla, kaynak sonrası birçok değirmenin satın alınmasına vesile olmuş. Yine buraya ilk un değirmeni kurmuş, şair, ressam…
**
Ne zaman Balkan Harbi ve takip eden harpler çıkmış, teşebbüs akim kalmış. Tabii, Büyükşehir bunları bilmediği için, bir yere ismini vermeyi, düşünemedi. Allah’tan ölüm yıl dönümünde, bir grup insan ve İl Kültür Müdürlüğü Turan Mahallesi’nde (Köyü) anısın yaşatırlar. (Dimitri/Dimidere) olan köyün adını, Turan’a çevirten de o… Değerli insan Ali Rıza Önder de buralı. Bekir ile de akraba olurlar.
**
Acıbadem Grubu da hakşinaslık yapıp, toplantı salonuna Yunus Bekir’in adını vermişler. Duyarlılıkları nedeniyle güzide Hastanemizi kutlarım. Hafızayı yaşatma babında, darısı, diğer kurum ve kuruluşların başına derim.
**
“SSK Bölge Hastanesi 19 Şubat 2005 tarihinde Devlet Hastanesine dahil edildi, yatak kapasitesi 1045'e çıktı. Kayseri Devlet Hastanesi, Sağlık Bakanlığı’ tarafından 12.12.2005 tarihinde Kayseri Eğitim ve Araştırma Hastanesi haline dönüştürüldü.“
**
“01.06.2018 tarihinde Kayseri Şehir Hastanesi ismi ile yeni kampüsüne taşınan Kayseri Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nden boşalan 1.Blok, 2.Blok, 3.Blok, 4.Blok 10. Blok, 13.Blok ve Acil servis binaları ile ana kampüste Sağlık Bakanlığının Ruhsatlandırması ile toplamda 355 yatak kapasitesi ile yeniden Kayseri Devlet Hastanesi adı altında hizmet vermeye başladı.” Hastanenin sitesinde tarihçesini böyle anlatıyor. Ben sadece Yunus Bakir kısmını ilave ettim.
**
Geçen hafta, Sağlık Müdürlüğü’nden aradılar. Tansiyon için kullandığım göz damlamın rapor tarihinin dolmuş olduğunu, şayet ilaç kullanıyorsam, yaşım gereği, “evde sağlık kapsamında”, raporumu yenileyebileceklerini söylediler. Ben de çok memnun oldum; “hay hay!”, dedim. Bu vesile ile Devlet Hastanemizin seksen ve üstü yaşlara, “yatalaklara” “evde sağlık hizmeti” verildiğini öğrenmiş oldum.
**
Birkaç saat sonra Devlet Hastanesi’nin “aile hekimliği” kısmından aradılar. Aradılar ama iletişim kopukluğundan olsa, konuşmamızı tamamlayamadık. Telefon kapatıldı.
**
Birkaç gün sonra tekrar aradılar, hastaneye gelme imkanım varsa, hafta içi şu saatler arasında, istediğim zaman gelebileceğimi ve yardımcı olacaklarını söylediler. Ben de gelebilirim; bir de prostat tedavisinde kullandığım bir hap var o da raporlanırsa memnun olurum dedim…
Epeydir görmediğim, evimizin arkasındaki yerleşkeye gittim. Çok sıcak karşıladılar… Daha evvel, hangi doktora gideceğimi ayarlamışlar bile… Önce göz sonra, bevliyeye gittim. Hiç sıkıntı çekmeden, hem raporlandı ve hem de reçete yazıldı.
**
Tabii, bir şey dikkatimi çekti. Binalar, “eski konsepte” göre yapıldığından bayağı, geride kalmış; modern hastanelere, fiziki olarak, benzemiyor…
**
Tabii, yerleşkede bir sürü bina var… Binalar arasında kopukluklar da… Birinden diğerine geçebilmek için epey bir yürüyorsunuz… Bu da çok doğal, buna da çok şükür. Zira, Şehir Hastanesi’ne hasta aktarabilmek için, yerleşkeyi tümden kaldıracaklardı…
**
Hele hele Büyükşehrin “tabir-i amiyane” ile “ağzını sulandırıyor”; yerine Rezidans, AVM vs. düşünüyordu. Gelişmeler, beyanatlar bunun böyle olacağını söylüyordu bizlere. O konuda, onlarca yazı yazdım. Umarım bu yazılarımın da etkisi olmuştur. Şüphesiz Dr. İsmail Tamer de çok destek oldu bana… Hastane yerinde kaldı… Ona da bir teşekkür borcumuz var…
**
Bu gördüğümde, hastane umuruna ait olmayan binalar yıkılmış. Çok geniş bir otopark ve az da olsa yeşil alan kalmış. Görünümü, bir futbol sahası gibi. Tabii, tam ortada bulunan oldukça büyük otoparkın yerine, 250-300 yataklı yeni bir hastane yapılamaz mı? Şunu da gördüm, mevcut hizmet veren kısımlara da inşaatın hiç sıkıntısı olmaz… O alanı, tam dikdörtgen olmamamla birlikte, oldukça düzgün bir şekil. Google Earth’ten ölçüm 11-12 dönüme yakın.
**
Gelin, buraya modern bir hastane kazandıralım… Bu bitince diğerleri, amaca uygun olmayanlar yıkılır, bunlardan boşalan yere bol miktarda sosyal donatılar ve ana blokta olmasına gerek olmayan binalar yapılır.
**
Yaşlılara, sakatlara, evde sağlık hizmeti veren Devlet Hastanemizin çalışanlarına çok teşekkür ederim. Çok başarılı Başhekimimiz Doç. Dr. İsmail Altıntop’a da… İsmail Hocam büyük bir gayret ve özveri ile Hastanemizi ayakta tutu. Şimdi artık, yenilenme zamanı. Düşünün kamulaştırma diye de bir sorun yok. Güzel bir “yerleşim planı” yapılır, yavaş yavaş eyleme geçilir. Hatta, hayırseverlerin katkısı da sağlanabilir. Neden olmasın? Yeter ki, istensin. Buyurun size, hayatımıza dokuna “mega” bir proje…
**
Tabii, Atatürk Bulvarına paralel olan “ilk bina” korunur… Orası, başhekimlik olarak kullanılır… Başta, hastanemizin çok değerli Başhekimi Altıntop olmak üzere, tüm siyasilerin, kanaat önderlerinin dikkatine sunarım.
**
Kayseri’ye yapılacak en büyük hizmetlerden birisi budur… Merak eden, isteyen varsa, söylediğim alanı bir gezsinler. Çok iyi olur. Ama ben fırsat buldukça bu konuya değineceğim, haberleri olsun…