Ankara tozla duman… Yarın sabah ne ile uyanacağımız, belli değil. Sırada Mansur Başkan var gibi… Seçimlere “dikensiz gül bahçesinde” girileceği gözüküyor. Tabii, üst düzey siyasete aklım ermez. Ben, bir başka, asıl konuşulması gereken konuya değinmek istiyorum.
***
Konu: Ülkemiz, “cinsiyet eşitsizliğinin” neresinde? Bilmiyorum ama dünya için ilginç bir çalışma yapılmış. Paylaşmak istedim. Raporda; “cinsiyet eşitsizliğinin” nelere mal olduğunu gözler önüne seriliyor. Bazılarımız için sıkıcı gelebilir ama yine de okuma da yarar var.
***
Birleşmiş Milletler Kadın Birimi (UN Women) ve BM Ekonomik ve Sosyal İşler Dairesi (UN DESA) tarafından yayımlanan “Toplumsal Cinsiyet Eşitliği 2025 Durum Raporu”, dünyanın toplumsal cinsiyet eşitliğinden geri adım attığını gösteriyor. Bunun bedelini ise haklara ve fırsatlara erişemeyen kadınlar ödüyor.
***
UN Women İcra Direktörü konuyla ilgili olarak şunları söyledi: “Toplumsal cinsiyet eşitliğine öncelik verilen ülkelerde, toplumları ve ekonomileri ileriye taşıdı. Toplumsal cinsiyet eşitliğine yönelik yatırımlar, toplumları ve ekonomileri dönüştürme gücüne sahip.”
***
“Tüm kadınlar ve kız çocukları için haklar, eşitlik ve güçlenmeye giden yolda bir yol haritası sunuyor ve daha hızlı bir uygulama için altı öncelikli alan belirliyor: a) Dijital devrim, b) Bakım emeği ve ekonomisi, c) Şiddetin sona erdirilmesi, d) İklim adaleti, e) Karar alma mekanizmalarına tam ve eşit katılım, f) İnsani krizler ve g) Güvenlik ve barış inşası.”
***
“Bu altı alanın tümüne genç kadınların ve kız çocuklarının sesini yükseltme hedefi eşlik ediyor. Tüm liderleri buna yönelik taahhütler ortaya koymaya, yatırımlar yapmaya ve kadın haklarının kapsamlı biçimde hayata geçirildiği ve kazanımlarının herkesle paylaşıldığı bir dünyayı seçmeye davet ediyorum.”
***
BM Ekonomik ve Sosyal İşler Dairesi Genel Sekreter Yardımcısı; “Toplumsal cinsiyet eşitliği taahhütlerinin yerine getirilmesini hedefleyen ‘2030 Sürdürülebilir Kalkınma Gündemine’ ulaşmak için sadece beş yıl kaldı. Rapor, toplumsal cinsiyet eşitliğinin getireceği kazanımların önemli olduğunu, ancak bu hedefler gerçekleştirilmezse bunun maliyetinin çok daha fazla olduğunu gösteriyor” dedi.
***
“Rapor”, 100’den fazla veri kaynağından yararlanarak kadınlar ve kız çocuklarının “Yedi Sürdürülebilir Kalkınma Amacı (SKA)” kapsamındaki ilerlemesini ortaya koyuyor.
***
- Mevcut eğilimler devam ederse, 2030 yılına gelindiğinde hala 351 milyon kadın ve kız çocuğu aşırı yoksulluk içinde yaşayacak ve “Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları”, özellikle “SKA 5” (Toplumsal Cinsiyet Eşitliğine yönelik amaç) gerçekleştirilemeyecek.
- Kadınlarda aşırı yoksulluk oranı 2020’den bu yana %10 seviyesinde sabit kaldı.
- Çatışmalar, kadınlar ve kız çocukları için giderek daha ölümcül hale geliyor. Bugün 676 milyon kadın ve kız çocuğu ölümcül çatışmaların yakınında yaşıyor. Bu, 1990’lardan beri kaydedilen en yüksek rakam.
- 2024 yılında 64 milyondan fazla kadın, erkeklere oranla orta veya ileri düzeyde gıda güvensizliği yaşadı.
- Yeni teknolojiler ve küresel krizler mevcut eşitsizlikleri derinleştiriyor: İklim değişikliği 2050 yılına kadar 158 milyon kadını daha yoksulluğa itebilir. Bu kadınların neredeyse yarısı Sahra Altı Afrika’da yaşıyor. Yapay zeka, erkeklerin %21’ine kıyasla kadınların %28’inin işlerini elinden alabilir ve bundan en çok genç ve eğitimli kadınlar etkilenebilir.
- Dünyada yılda 2,7 trilyon dolar silahlara harcanıyor. Ancak toplumsal cinsiyet eşitliğinde hala 420 milyar dolar açık var.
- Cinsiyete dayalı dijital uçurum kapatılırsa, 2050’ye kadar 30 milyon kadın ve kız çocuğu aşırı yoksulluktan çıkabilir. 42 milyon daha gıda güvencesine kavuşabilir. Ve 2030’a kadar 1,5 trilyon dolar, 2050’ye kadar ise toplamda 100 trilyon dolardan fazla GSYİH artışı sağlanabilir.
- Bakım, eğitim, yeşil ekonomi, iş gücü piyasaları ve sosyal korumaya odaklanan bir dizi müdahaleyi hızlandırırsak, 2050’ye kadar 110 milyon kadın ve kız çocuğu aşırı yoksulluktan kurtulabilir, 342 trilyon dolarlık ekonomik getiri sağlanabilir.
***
Diğer yandan rapor, “yeterli yatırım yapılırsa” toplumsal “cinsiyet eşitliğine” ulaşmanın mümkün olduğuna vurgu yapıyor.
- Yatırımlar sonucunda kız çocuklarının okulu tamamlama olasılığı her zamankinden daha yüksek oldu.
- Anne ölümleri 2000–2023 arasında neredeyse %40 azaldı.
- Son 5 yılda, dünya genelinde 99 yeni veya iyileştirilmiş yasa, ayrımcılığı ortadan kaldırdı, kadınların haklarını güçlendirdi ve toplumsal cinsiyet eşitliğini gerçeğe dönüştürdü.
- Yasalar, politikalar, kurumsal mekanizmalar, araştırma ve veri, önleme, hizmetler ve bütçeler gibi kapsamlı önlemleri olan ülkelerde, yakın partner şiddeti oranları, diğer ülkelere kıyasla 2,5 kat daha düşük.
- Son on yılda, iklim müzakerelerinde kadınların liderliği iki katından fazla arttı. 2015’te kadınların temsil oranı 10’da 1’in altındayken, 2024’te neredeyse 4’te 1’e yükseldi. Bu durum yine de eşitlikten hala uzak. (Kaynak: Ebru Demirel, ebru.demirel@unwomen.org)