KADİR DAYIOĞLU

Tarih: 06.03.2023 12:40

ÇATLAK VAZO…

Facebook Twitter Linked-in

“Beşli masa” adaylarını açıklayacak bugün… Sayın Kılıçdaroğlu‘Millet İttifakı’nın adayı…Meral Hanım katılmayacak. Neden? Nedeni belli… Geçtiğimiz Cuma yaptığı zehir zemberek konuşma… Hiç hoş olmadı. Tabiri amiyâne ile“ayağına sıktı!”

***

Meral Hanım’ın ve bazı partililerinin Sayın Kılıçdaroğlu’nun adaylığına karşı olduğunu biliniyordu. Bu nedenle de vazonun çatladığıda gözüküyordu.Tamiri mümkündü. Ama çatlak vazoyu tuzla buz edecek, birlikte yol aldıkları, çok metnin altına birlikte imza attıkları arkadaşlarını bu şekilde ağır suçlayacağını hiç tahmin edemezdi.

***

O konuşma metnini kim hazırladı, ne zaman hazırlandı, Sayın Akşener’in haberi var mıydı, yoksa “önüne” mi koydular? Zira metin, daha önceden hazırlanmış bir metine benziyor. 

***

Ben şahsen, “Altı benzemeze” destek veriyordum… Nedeni de şuydu:İttifakın hedefinde, bu dönemde, ideolojik bagajların bir yana bırakılacağı; demokratik hukuk devletinin, bireysel hak ve özgürlüklerin, yargı ve yargıç bağımsızlığının yani hukuk devletinin egemen olacağı; denetlenebilir ve hesap verebilir parlamenter demokrasinin kilometre taşlarının döşeneceğinin hedeflendiği içindi.

***

Meral Hanımın, yaptığı doğru değil. Siyaseten olmadığı gibi siyasal nezakete de sığmaz… Anlayacağı dilden söyleyeyim; “önemli olan bel evladı değil, yol evladı!”“Önce yol, sonra yoldaş!”. O nedenle Meral Hanım; “yola çıkarken, yoldaşlarını” seçerken bu insanların kalitesini, kapasitesini, siyasal duruşlarını, etnik ve inanç kimliklerini, müktesebatlarını biliyordunuz ya da bilmeniz gerekirdi. 

***

Yapacağı şey basitti… Evvelemirde, masaya ilk oturduklarında, “altılı masa liderlerinin” aday olmayacağı kararının alınmasıydı. Zira yüzde 30’lara yakın bir oy potansiyeline yakın CHP’nin genel başkanının aday olması beklenir ve doğaldır da… 

***

Bu teklif kabul görmezse, “ben bu işte yokum!” demeniz gerekirdi.Peki, bu yapıldı mı? Bildiğimiz kadarı ile hayır… Demek ki, masaya oturan liderlerin adaylık önü açıktı… İçlerinde, gönüllerinde Sayın Abdullah Gül’ün olduğu başkan da var… Bu da çok doğal…

***

Süreç içinde, CHP ileri gelenleri zaman zaman Sayın Kılıçdaroğlu’nun adaylığını dillendirdiler. Kılıçdaroğlu da; “elinde demir asa, ayağına demir çarık”, adım adım Anadolu’yu dolaştı. Hâlâ dolaşıyor. Başta Akşener olmak üzere, diğer liderlerde benzerini yaptı. Ama Kemal Bey, partisinden gelen sesleri susturmadı, “sükût ikrardan gelir!” kavline sığındı yani. Sayın, Kılıçdaroğlu’nun adaylığa talip olacağı belliydi.

***

Bunu doğru olmadığını zaman zaman başta Akşener olmak üzere, İYİ Parti dillendirdi. Ama bir, iki …derken, yol yakınken, masayı bozabilirdi, şimdiki gerekçe ile ama bunu da yapmadı. Peki, seçime iki ay kala, tam adayın belirleneceği sırada çatlak testiyi neden tuzla buz etti?

***

Acaba bunda, “devralınacak ekonomik enkazın” ağırlığında mı korkuldu? Şimdilik partiyi ayakta tutup, bir sonra ki dönemde “umut” olma mı düşünüldü? Yoksainanılmaz ölçüde “faiz” geliri elde edenler mi; kamu rantlarını iliğine kadar sömürenler mi devreye girdi? Evet… Ne oldu da birden bire celallendiniz, “12’ye 5 kala” masayı dağıttınız, milyonların umuduna “ket vurdunuz!”?

***

Ekonomik krize bir de deprem krizi eklendiği bir ortamda, insanlar inim inim inlerken, neden bunu yaptınız, neden gündemi değiştirdiniz? Perşembenin gelişi, çarşambadan belliydi. Aylar önce de belliydi. Neden daha önce yapmadınız bu çıkışı; toplantılarda Kemal Bey’i uyarmadınız? Toplantılarda, uyardıysanız, bunu da açıklayın? Son toplantı da yapılanın bir “kıymeti harbiyesi” yoktur. 

***

“Kılıçdaroğlu kazanamaz, İmamoğlu-Yavaş kazanır!” diyorsunuz. Peki, soruyorum; Yavaş’ı anladık. İmamoğlu’nun tepesinde yargı, “Demokles’in kılıcı!” gibi dururken, adaylığını teklif etmek, sizce, doğru mu, akıllıca bir şey mi? Seçim sathı mailinde yargı, hükmü, onaylarsa ne yapacaksınız?İkincisi, Yavaş ve İmamoğlu’nun rızası olmadan isimlerini açıklamak ahlaki mi? Bu insanlar, partili. Partisiz bir insan değiller.

***

Şimdi yine soruyorum: Beş lider, Sayın Kılıçdaroğlu, dedi… Siz ise, “kazanamayacağını” söylediniz. Bu, gayet demokratik hakkınız… Tabi, yine bu teklifi partinin yetkili organlarına götüreceğim demeniz de usule uygun. Hiçbir sakıncası yok.  Götürürsünüz, yetkili organlarınıza. Anlaşılan onlar da “Hayır!” demiş. Bu da normal, hiç itirazım olamaz.

***

Ama yetkili organ toplantılarının sonunda, kararı, bugün yapılacak toplantıya götüreceğiniz yerde, ne diye kamuoyunun önünde açıkladınız, hem de şedit bir biçimde… Ha, şunu diyebilirdiniz, kapınızda bekleyen basın mensuplarına; “alınan kararı masaya götüreceğim, o toplantı sonrası açıklanacak”, diye bilirdiniz.

***

Yine ama çok medeni, çok saygın, çok normal yolu seçmediniz de sağı solu suçlayıcı, rencide edici bir yolu seçtiniz?Bu soruyu sormak hakkımız. Farkında mısınız; milyonların umudunu yıktınız.

***

Eleştiriniz ve teklifiniz masada kabul görmese yapılacak iki şey vardı: Birincisi,  oy çokluğuna rıza gösterir, yola devam ederdiniz! Yoksa“Kusura kalmayın, kaybedilecek bir seçime girerek partimi riske etmem, hadi bana eyvallah!” derdiniz. Ondan sonra, gerekçelerinizi çıkar kamuoyunu açıklardınız.

***

Şimdi gelelim can alıcı sorulara:Sayın Kılıçdaroğlu neden kazanamaz? Gerekçesi sizce ne olabilirdi? Bunu hem masada ve kamuoyuna açık açık açıklamak zorundasınız.Evet. Sayın Kılıçdaroğlu neden kazanamaz? Belli ki, gerekçeniz, anketler… Peki, bu konuda anket yaptırtınız mı; yaptırttıysanız kaç tane? Bunları, Kılıçdaroğlu’na sundunuz mu? 

***

Yok, anketlerden kastınız basına yansıyanlar ise, unutmayın “Kılıçdaroğlu” sorgulamasında, Kemal Beyin lehine onlarca anket var, bu süreçte… Buna ne diyeceksiniz? Bir de bazı anketlerin manipülatif olma ihtimali olamaz mıydı, sizce?Meral Hanım, anketlerle bu çıkışınızı açıklayamazsınız. Gerçek neden neydi? Meral Hanım, yolun açık olsun!..



 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —