MUSTAFA CENGİZ

Tarih: 18.07.2025 14:09

BÜYÜK İNGİLİZ OYUNU’NU BOZMAK İÇİN…-2

Facebook Twitter Linked-in

Sadettin Tantan’ın Türkiye gündemine dair görüşleri ile devam ediyoruz.

İbret alınacak söylemler.

Dikkatli okuyun…

NEDEN İSTEMİ YORSUNUZ?

Soruyor Sadettin Tantan.

Herkesin merak ettiği bir konu başlığı.

Sürekli bir bilgi kirliliği var.

Devamı da geliyor tutuklamaların, görevden almaların ve diğer belediyelere de sirayet etmiş durumda. 

Bu sürece dair davalar neden TRT’den yayınlanmıyor, neden kimse bu konuya dair net bir bilgiye ulaşamıyor.

Madem ki yapılanlar doğru, birilerinin de işi yanlış yaptığına dair önemli delilleriniz ve kanaatiniz var, peki neyden çekiniyorsunuz o halde değil mi?

Tantan’ın gözü ile durum şu şekilde:

“İBB’ye yönelik davalara ilişkin duruşmaların TRT’den canlı yayınlanması yönündeki çağrıya iktidarın da olumlu yaklaşması havada kalmamalı, mevzuatta gerekli değişiklikler yapılarak duruşmaların halka canlı aktarılması önem arz eden bir meseledir. 

Türkiye’nin siyasi davaları geride bırakarak, iç cepheyi sağlamlaştırması gerekmektedir. 

Siyasi davaların akıbetinde sandığın belirleyici faktör olduğu göz ardı edilemez. 

İktidarın erken seçim çağrılarını yok sayması Türkiye’ye fayda sağlamamaktadır. 

Siyasi belirsizliklerin dağılması, kritik meselelerin çözülmesi için erken seçim gereklidir. 

Türk milleti zorlukların üstesinden gelecek, bu yurdun sahipsiz olmadığını teyit edecektir.”

TÜRK MİLLETİ BUNU KABUL ETMEZ...

“Türkiye’ye “gönüllü bir yenilgi” kabul ettirmeye çalışan bir güruh var.” Tespiti ile de bir kez daha 12’den vuran Tantan’ın devamındaki sözleri de bir hayli dikkat çekici.

Bakın gelinen noktanın fotoğrafı ve çaresi nasıl nasıl Tantan’ın gözü ile?

“Bu güruh siyasette, bürokraside, medyada, iş dünyasında ve toplumu etkileyebilecek birçok noktada etki sahibi olarak hareket etmektedir. 

Türk milletine yenilgiyi kabul ettiremeyeceksiniz, bu millete pranga vuramayacaksınız! 

Seçimin ertesinde “umarım Türkiye değişmez” diyenler bugün DEM’i milli cephenin bir unsuru ifade ederken içinde bulundukları tutsaklığı halka aktarma mecburiyetindedir. 

Sizi bu projeye evet demeye tutsak eden husus nedir? 

İstifa dahi edemeyecek kadar koltuğa bağlanmanızın asıl nedeni nedir? Türk milleti bu tutsaklığı kabul etmez! 

TBMM’yi bölücü terör örgütünü meşrulaştırmaya alet edenler istifa etmeli, erken seçim kararı alınmalıdır!”

SİYASİ ANLAYIŞ İFLAS ETTİ

Birçok kişinin dillendirmeye bile korktuğu birçok konu başlığı ile ilgili net konuşuyor Sadettin Tantan.

“Suriye’deki bölücü terör unsurlarının “devletleşme” adımlarına sessiz kalan; içeride toplumu kısır tartışmalara mahkûm eden ve muhalif sesleri baskı altına alan siyasi anlayışın iflas ettiği artık açıktır. 

Bu zihniyet, halk nezdinde inandırıcılığını da yitirmiştir.” şeklinde bu konuya dair net tavır koyan Tantan’ın Türkiye gerçeklerine dair ise tespitleri şu şekilde: 

Türkiye’nin çözüm bekleyen belli başlı sorunları vardır:

• Halkın satım alım gücünün artırılması, 

• Liyakata dayalı atama ve terfiler, 

• Ege Adaları ve kıta sahanlığı meselesi, 

• Zengezur Koridoru’nun açılması, 

• Suriye ve Irak’taki terör unsurlarının imha edilmesi, 

• Kıbrıs meselesi ve Doğu Akdeniz’deki yeraltı zenginliklerinin paylaşımı.

Bu konular, Türkiye’nin kısa vadede çözmesi gereken kritik meselelerdir.

Günü kurtarmaya odaklı zihniyetlerle bu derin sorunlara kalıcı çözümler üretilemez. 

Sorunların çözümü için önce siyasi tıkanmışlığın aşılması gerekir. 

Bu da ancak erken seçimle mümkündür. 

İktidar, seçim çağrılarından kaçmamalı ve milletin iradesine başvurmak için sandığı halkın önüne getirmelidir.

15 TEMMUZ MESAJI...

Bu arada bir de Ordumuza yönelik değerlendirmesi ve 15 Temmuz’a dair mesajı var Tantan'ın.

"“Mustafa Kemal’in askerleriyiz” dedikleri için Ordu’dan ihraç edilen teğmenleri affetmeyen ama bölücü terör örgütü üyeleri için TBMM’de komisyon kurmaya hazırlanan iktidar zihniyetinin yine aldatıldık veya “milletimiz bizi affetsin” gibi söylemlerde bulunma hakkı olmaz. 

15 Temmuz hain darbe girişimine olanak veren ana unsur iktidarın liyakata dayalı olmayan atama ve terfi sistemiydi. 

Bugün atama ve terfi sistemi daha da keyfi bir hale bürünmüş vaziyettedir. 

15 Temmuz hain darbe girişimine neden olan hatalardan ders alınmadığı son günlerdeki “yeni açılım” süreci ile ayan beyan ortadadır. 

15 Temmuz hain darbe girişimini lanetliyor, bu ve benzeri girişimlerin olmaması için devleti yönetenlerin liyakat, adalet ve Türk kimliği unsurlarını esas alan bir anlayış dışına çıkmamaları gerektiğini hatırlatıyorum. 

15 Temmuz’da hayatını kaybederek şehit olan vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet diliyorum."

BASIN ÖZGÜRLÜTĞÜNE DAir!...

İşte size bir başka örnek.

TV'ler karartılıyor.

Hepsi de belli isimler.

Sözcü, Halk TV, Tele 1 ve bir kaç iktidara göre muhalif kanal.

Diğerleri mi?

Bakın bu konudaki görüşü ne Tantan'ın?

"Sözcü TV’nin 10 gün süreyle karartılması basın özgürlüğüne vurulmuş bir darbedir. 

Sözcü TV halkın bilgi edinme hakkını temin eden önemli ve az sayıdaki yayın kuruluşundan birisidir. 

Sosyal medyadaki en büyük sorun bilgi kirliliğiyken topluma doğru bilgiyi aktaran yayın kuruluşları önemli bir kamu görevi icra ederek bilgi kirliliğinin önüne geçmektedir. 

Şunu herkes bilmeli ki bu yurt sahipsiz değildir. 

Bu yurdun sahibi Türk milletidir. 

Türkiye belli bir zümrenin keyfiyetine mahkum değildir. 

Erken seçimden kaçmak yerine sandığı milletimizin önüne koymak kaçınılmazdır. 

Muhalif seslerin susturulması erken seçim talebini daha da artırmaktadır. Sözcü TV’nin karartılması kararından geri dönülmesi için gerekli adımların atılması demokrasinin açık bir gereğidir. 

Medine Devleti’nin kuruluş felsefesi ile Cumhuriyetimizin kuruluş felsefesi aynı öze, halkın iradesine dayanmaktadır. 

Türk milleti taassuba karşı duruşundan taviz vermeyecektir. 

Bu gerçeği yok sayarak belli bir zümreyi ayrıcalıklı kılmak mümkün değildir. Türk milleti “tek tip” leşmeyecek, Türk kimliğinden taviz vermeyecektir!"

MİLLET OLMA VASFI

En büyük sorun bu zaten.

Millet kimliğimizi bozmak istiyorlar.

Türk’ü Türkiye’de asimile etmek istiyorlar.

Türk ırkını, gelen ırklarla karıştırarak uzun vadede asaletimizi bozmak, genlerimizle oynamak, “Türkiye’de Türküm” dedirtmemek için ellerinden geleni yapıyorlar.

Bakın bu konuya dair Sadettin Tantan ne diyor?

“Millet olma vasfı tarihimizin önemli dönüm noktalarından birisidir. 

Millet olma vasfına sahip çıkmamız bir varoluş meselesidir. 

Bir yandan bölücü terör örgütüne meşruiyet kazandırmaya çalışan bir yandan da etnik bölücülüğe hizmet eden siyasi aktörlerin bilmesi gereken bazı hususlar vardır. 

Peygamber Efendimiz tarafından 622 yılında kurulan Medine İslam Devleti’nin yönetim biçimi Cumhuriyet’tir ve Atatürk de Cumhuriyet’in kuruluşunda bundan esinlenmiştir. 

“Mukaddes mihrabı cehlin elinden alıp ehlinin eline vermek zamanı gelmiştir” diyen Atatürk’ün dini yaşama dair siyaseti, milliyetçilik ve halkçılık ilkeleri gereğidir. 

Halkın geri bırakılmasına sebep olan din kavrayışına karşı olan Atatürk’ün talep ettiği dini yaşam Türk töresiyle uyumludur ve uygarlık devleti projesinin temellerinden başlıcasıdır. 

Atatürk bir röportajında gelen soru üzerine “Siyasetimizi dine aykırı olmak şöyle dursun din bakımından eksik bile hissediyoruz” diyerek milli iradeyi gasp ederek devlet otoritesinde sınıf olarak konumlanmak isteyen din anlayışına karşı din ve devlet ayrılığı ilkesinin zemini olan Hanifi Maturidi din anlayışını istediği açıkça anlaşılmaktadır. 

Bugün bazı aparatları aracılığıyla Cumhuriyet’e, Atatürk’e dil uzatanlar öncelikle bu gerçekleri bilmelidirler. 

Türkiye’yi sahipsiz sananlar, Türk milletinin bu memleketin gerçek sahibi olduğunu asla unutmasın. “

Son söz mü?

Tantan diyor ki; 

Bu yurt bizim sahip çıkacağız!


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —