Herkes oturduğu yerden sallıyor.
Bilen de bilmeyen de klasik bir deyimle “Ağzı olan konuşuyor!”
Peki gerçeklere dair kimsenin bilgisi var mı?
Kamuoyunu bilgilendirenler gerçekten bu konulara tarihe hakimler mi?
Ne alakaları, ne bilgileri, ne yetenekleri, ne öngörüleri, ne de Dış siyasetle ilgili geleceğe dair bir mantıklı açıklamaları yok.
Adamları yarını göremiyor ki geleceğe dair öngörüleri, bilgileri, kamuoyunu bilgilendirme yetenekleri olsun.
Onların tek derdi iktidara yalakalık.
Bilmiyorlar.
Görmüyorlar.
Duymuyorlar.
Ama her konuya nasıl oluyorsa hakimler.
Tüm TV’ler ve medya kanalları onlara açık.
Bu konunun asıl uzmanları.
Vatan-millet sevdası ile yanıp tutuşanlara “Yassak kardeşim!”
Ne ala memleket değil mi?
Ülkeyi getirdikleri tabloya bir bakar mısınız?
Terörist başı kurucu lider, Türkiye Cumhuriyetinin banisi, kurucu lideri nerede ise alçak ifadesi kullanılacak kadar şereften yoksun, insanlıktan nasibini almamış, çapulcu sürelerinin iftiraları…
Bunu söyleyenlerin tamamı ise çukur!...
GÖZ YUMMAYACAĞIZ!...
Diyor ki Tantan; "Türk milleti, Meclis’te kurucu iradeye alçak diye hitap edenlerle kol kola girenleri asla affetmeyecektir.
Bu açıklamalara müsamaha gösterenler yarın tepki gösterseler de bunun gerçek bir anlamı ve karşılığı olmayacaktır.
Atatürk ve arkadaşları İngiltere öncülüğündeki küresel güce karşı bu bölgenin Türk yurdu olduğunu kabul ettirmiştir.
Bu tarihi yazanlara alçak diyenler Büyük İngiliz Oyunu’nun içimizdeki kullanışlı aparatlarıdır.
Bu kullanışlı aparatlar şimdilik küresel güçlerin kullanımında olsa da işleri bitince yüzlerine bile bakılmayacaktır.
Şunu tarihe not düşelim: Bu yurt Türk yurdudur, Atatürk ve silah arkadaşlarının kuruluş felsefesi bugün de geçerlidir.
Doğrudan söyleme cesaretinden yoksun olan alçakların Atatürk’ün aziz hatırasına dil uzatmasına göz yummayacağız.”
GÖNÜLLÜ YENİLGİ KOMİSYONU...
Devam ediyoruz açılımda gelinen noktaya dair tespitleri ile Sadettin Tantan'ın;
"TBMM’de başkanlık makamının verdiği güç ve Gönüllü Yenilgi Komisyonu’nun verdiği cüretle kendisini eleştiren milletvekiline bağırıp çağıran sözde demokrat zatın küresel güçlerin oyuncağı haline gelmiş bir zihniyetin parçası olduğu açıktır.
Henüz bu olay tazeliğini korurken bu kez doğrudan TBMM başkanı tarafından anadil vurgusu yapılması milli şuurun, Türk kimliğinin yok sayılmasına neden olmuştur.
Meclis’te bölücü terör örgütü lehine atılan sloganla ile ilgili işlem yapılmaması, buna göz yumulması milletimizin gönlünde derin bir yara açmışken;
TBMM Başkanı’nın buna göz yumması kabul edilebilir değildir.
Türkiye; küresel güçlerin etnik bölücülük tuzağına düşmeyecek, üzerine oynanan büyük oyunu bozacak, Gönüllü Yenilgi Komisyonu’na yenik düşmeyecektir!”
TARİH BUNLARI AFFETMEYECEK!
TBMM’de yaşanan acı tabloya dair önemli uyarılarda bulunuyor ve herkesin kendine gelmesi, haddini bilmesi yönünde de dikkatli olmaları gereğinin altını çiziyor Tantan.
Bu konudaki tespitleri, uyarıları ise tarihi değerde;
“TBMM’de bir partinin grup toplantısında bölücü terör örgütü lideri lehine slogan atılması kabul edilemez bir olaydır.
Bu duruma sessiz kalınamaz.
İktidarı sıfır terörle alıp önce Oslo’da bölücü terör örgütüyle masaya oturan sonra açılım sürecini başlatan şimdi de Gönüllü Yenilgi Komisyonu’nu kuran siyasi zihniyetin sandığa gitmek yerine günlük politikalarla iktidarda kalma gayreti boş bir çabadır.
Bölücü terör örgütüne ve lideri lehine atılan slogan soruşturma konusu olmalı, siyasi partiler de buna açıkça tepki göstermelidir.
Bebek katilinin Gazi Meclis’te yeri yoktur!
Türkiye küresel oyunlara boyun eğmeyecek ve dayatılan senaryoyu yırtıp atacaktır.
Eski bir TBMM Başkanı’nın bölücü terör örgütü liderini ziyarete gitmek için “kahramanca” öne atılması bugün kendisini bazı kesimlerde gündeme getirmiş ise de bu çok acınası bir durum teşkil etmiştir.
Kumpas davalarında adı birçok skandal ile anılan bu zatın şimdi de Gönüllü Yenilgi Komisyonu’nun baş gönüllüsü olarak ortaya çıkması süreci kimlerin desteklediğini de ortaya koymuştur.
Bu komisyon Türk milleti nezdinde yok hükmündedir!
Türk milletine gönüllü bir yenilgiyi asla kabul ettiremeyeceksiniz!
Türk milleti emperyalizme asla geçit vermeyecek, büyük oyunu geçmişte olduğu gibi bugün de bozacaktır.”
KIBRIS, TÜRK TOPRAĞIDIR
Bugün köşemizin konuğu;
Eski İçişleri Bakanı ve Yurt Partisi Genel Başkanı Sadettin Tantan.
Lafı fazla eveleyip gevelemeden kitabın ortasından konuşan nadir siyasetçilerden, Devlet adamlığı vasfı ile de ön plana çıkan, gerçek değeri anlaşılamamış nadir isimlerden birisi.
Onun tespitleri ile devam ediyoruz.
Sadettin Tantan@sadettintantan “Kıbrıs Adası’nın tamamı Misak-ı Milli sınırları içinde olup Ada’nın tamamı Türk toprağıdır.
Bu gerçeği farklı yönlere çekme gayretleri beyhudedir.
Bugün Türkiye Ada’da garantörlük sıfatına sahip ise de Türk milleti bu Ada’nın tamamının gerçek sahibidir.
Güncel olaylara gelecek olursak; KKTC seçimlerini “Türkiye kaybetti” şeklinde yorumlamak yerine bundan sonra KKTC ve Türkiye el ele neler yapmalıdır sorusuna yanıt aranmalıdır.
KKTC seçimleri halkın iradesini ortaya koyması bakımından öne çıkmıştır. Türkiye’den bazı siyasilerin seçim sonuçlarını kabul etmeyen yaklaşımları yerinde değildir.
KKTC’nin dış politikada Türkiye’ye rağmen bir politika geliştirmesi pratikte mümkün değildir.
Yeni seçilen yönetim de bunu tasdik etmektedir.
5K TÜRKİYE İÇİN ÇOK ÖNEMLİ…
Daha önce 5K olarak adlandırdığım Karabağ, Kerkük, Kıbrıs, Kırım ve Kosova’nın sosyo-ekonomik olarak Türkiye’nin nüfuz hattı olduğunu bir an bile unutmamak ve bu hattın birliğini sağlamak Türkiye’nin hedefi olmalıdır.
Sonuç olarak; hiçbir parti Türk milletinden ve onun iradesinden üstün değildir.
Bundan sonra yapılması gereken milli kimlikli politikayı hakim kılmaktır. Kıbrıs Türk’tür Türk kalacaktır!
BÖL, PARÇALA, YÖNET!...
İşte Türkiye üzerine oynanan oyunun boyutu.
Daha önce Yugoslavya'da oldu.
Rusya'yı ne hale getirdiklerini biliyorsunuz.
Orta Doğu Kan gölü ve BOP tam gaz sürüyor.
Şimdi açık ve alenen hedef Türkiye.
Bakın bu konudaki öngörüsü, uyarısı ve alınması gereken tedbirlere dair Tantan'ın açıklamaları neler?
"İngilizler, I. Dünya Savaşı’ndan itibaren coğrafyamızı böl, parçala, yönet anlayışıyla kaosa itmektedir.
Körfez ülkeleri, Mısır, Ürdün İngiliz etkisinden kurtulamamıştır.
Irak, Suriye, Lübnan bu etkiye direnmeye çalışsa da onlar da dış etkenlere yenik düşerek İngiliz Oyunu’na karşı koyamamıştır.
Bugün coğrafyamızın yaşadığı sıkıntıların temelinde Büyük İngiliz Oyunu’nun parmağı olduğu açıktır.
Türkiye de bu kirli oyunda hedef konumundadır.
Buna karşı stratejik akıl ortaya konulmalıdır.
Bunun için gerekli olan siyasi iradedir.
Türkiye mevcut siyasi konjonktürle bu oyuna karşı koymaktan uzaktır.
Çünkü mevcut sistem partileri günlük politikaların ötesinde düşünememekte, hareket edememekte ve siyasi tutsaklık içindedir.
Oysaki Türkiye’nin gücü bunun çok ötesindedir.
İşte bu güç artık ayağa kalkmalıdır.
Türkiye, küresel oyuna kendi bölgesinde geçit vermeyecek güce sahiptir.
Bunun için ilk gereken milli kimlikli politikanın ortaya konulmasıdır.
Türkiye, Gönüllü Yenilgi Komisyonu’nu lağvederek milli kimlikli siyaseti öne çıkarmalı, küresel oyunu bozmalıdır.
Şartlar ne kadar zor olursa olsun, Türk Milleti bunun üstesinden gelecek ve Türk Kimliği’nin bu coğrafyanın asli unsuru olduğunu dosta düşmana kabul ettirecektir!”
BU YURT BİZİM SAHİP ÇIKACAĞIZ!
Türkiye’nin asıl alması gereken role dair önerileri ile bitiriyoruz Sadettin Tantan’ın uyarıları ile;
“Dünya siyaseti giderek büyüyen bir rekabete ve kutuplaşmalara sahne olmaktadır.
Türkiye de bu ilişkiler ve mücadele ekseninde güçlü bir konumda olabilir ve olmalıdır.
Güçlü devlet ancak güçlü siyaset ile mümkün olabilir.
Bu güç içeride muhaliflerini sindiren, otoriter değil; gücünü demokrasiden, halkın refahını artırmaktan, milli kimliği öne çıkaran anlayışla sağlanabilir.
Türkiye bunu sağlayabilir.
Türk milleti tarih boyunca birçok tehdidi bertaraf etmiş, büyük başarılara imza atmış kadim bir millettir.
Günümüzdeki zorluklar milletimizin birlik ve beraberliği ile aşılacaktır.
Dönemsel siyasi tercihler geçici duraklamalara yol açsa da Türkiye bunların üstesinden gelecektir.
Türkiye’yi bölmek isteyenlere, durdurmak isteyenlere asla izin vermeyeceğiz.
Türk görünümlü bölücülere asla geçit vermeyeceğiz.
Ülkemizin emperyalist oyunlara kurban edilmesine asla boyun eğmeyeceğiz!
Bu yurt bizim sahip çıkacağız!”