KADİR DAYIOĞLU

Tarih: 30.10.2023 11:04

“BİR GECEDE CAHİL KALDIK!..”

Facebook Twitter Linked-in

Mevki ve makam sahibi bir zibidi çıktı, kulağına üfleneni tekrarladı, geçenlerde: “Harf Devrimi ile bir gecede cahil kaldık!” Belediye Meclis Başkanlığı yaptığı için, belli ki okumuş. Ama adam zır cahil. Öyle ya, bugün Osmanlıcayı (Osmanlı Türkçesi) öğrenmek için bin bir imkanı var. Buyursun öğrensin. Engel olan mı var? Öğrensin de cehaleti giderilsin. Ha, öğrenince de gelsin, Seyit Burhanettin Mezarlığı’ndaki atalarının mezar taşlarını okusun!

***

Cumhuriyet'in en büyük kazanımlarından Harf İnkılabının 93. yıl dönümü(1928) kutlanırken, tarihçi İlber Ortaylı’nın Harf Devrimi’nin gerekliliğini anlattığı videosunda şöyle demişti:

Arap harflerinin zor olması basitçe okur-yazar olmayı bile engelliyordu. Cumhuriyet kurulduğunda 12 milyonluk ülke nüfusunun ancak yüzde 10’u okur-yazardı. Bu oran kadınlarda yüzde 2’ye kadar geriliyordu.”

***

"Efendim,Harf Devrimi yapıyorsunuz. Evet, çünkü; okuma yazmada imla sorunu yaratıyor. Bu böyle aşk mektubu yazılırken hissedilen bir zaruret değil. Çünkü adamlar asker. Asker dediğin doğru mesaj çeker. İmla yanlışı, talebenin okul ödevi değildir, hata kabul etmez. Köyün, şehrin adını yanlış yazarsın, okunmaz. Seslilerin olmadığı bir alfabede, bilinmeyen köylerin ve isimlerin adını yanlış yazarsın. Onun için bu değiştirilir. Bununla Osmanlı mirası ölmez, Osmanlıca öğrenirsin. Yabancı talebenin 15 günde öğrendiğini sen de 15 günde öğrenirsin."

***

Tabii, “Harf Devrimi”nin yakın tanığı, başında tereddüt eden, gerçekleşebileceğine pek inanmayan Abdi İpekçi merhumun İsmet Paşa ile yaptığı bir söyleşi de (İnönü Atatürk’ü Anlatıyor, 1967) olayı şöyle anlatıyor. 

Soru: Ata'nın En Önemli Devrimleri

Yanıt: Atatürk yeni harfler meselesinde hepimizden daha evvel karar sahibi olmuş görünüyordu. Ben bu işin başında çok tereddüt gösterdim.Daha önce Enver Paşa'nın yaptığı teşebbüs gibi başarısızlıkla sonuçlanmasından korkuyordum.Rahmetli Enver Paşa bu işi Birinci Cihan Harbi'nin patlamak üzere olduğu günlerde tecrübe etmişti. 

Eski harflerle sesli harfleri daha çokkullanmak ve bitişik yerine ayrı yazmak suretiyle bir harf devrimi yapmak istemişti. Tatbike böylece başlamıştı. İki grupta yürütülüyordu.Biri hükümetin istediği emirlerde yeni harflerin kullanılması, ikinciside yazılan şeyin okunup anlaşılarak iş ve ihtiyaç ne yapılmasını istiyorsa onun yapılmasını temin etmek gibi iki vasıta ile yapılıyordu. Bir resmi yazı, bir de ona eklenerek işi yürütmek için bildiğimiz tedbir…

Harp çıkınca bu iş yürümez hale geldi, kaldırıldı.Harf devrimi mevzu bahis edildiği zaman bu tecrübeyi bildiğimiçin başında mukavemet etmiştim. Atatürk'ün bu tezi ortaya atması ileilan edip tatbike geçmesi arasında bir buçuk sene devam etmiştir. 

Ozaman aramızda olan ciddi münakaşada ben, "İlan edeceğiz, fakat eskisine alışmış olanlar bir yeni zahmete, bir yeni sisteme katlanmayacaklar. Hiçbiriniz tatbik etmeyeceksiniz. Kudret sahipleri yine bildikleri gibi eski harflerle yazacaklar, çizecekler" diyordum. "İki harf ile canımız çıkacak. Bir harf ile doğru dürüst okutamıyoruz milleti, şimdi ikiharf ile bir şey yapamayacağız" diyordum.

Ondan sonra aramızda olan münakaşalarda bana herkes teminatverdi. Yapacağız, edeceğiz diye... Ondan sonra başladı.Zannedersem o bizim nesilden bugüne yetişmiş olanlar varsa geneyalnız kaldıkları zaman eski harfleri kullanmakta devam ederler.

Fakat harf inkılabı Atatürk inkılaplarının en ilerisinde olanıdır. İnkılaplarda benim kanaatimce en ileri iki tanesi vardır: Biri harf inkılabıdır, biri de kadınların cemiyete girmesi, kadın hürriyetidir. Bu ikisini en ileride görürüm ben.

Harf inkılabı yalnız milleti okuyup yazdırır hale getirmek için vasıta kolaylığı değildir. Aynı zamanda kültür istikametidir. En mühimolan yeri orasıdır. Bunun için tesirleri iyi olmuştur ve neticeleri dahabüyük olacaktır.

Kadın inkılabı da böyledir. Milletin yarısı kudretini, cevherini gösteremez, işletemez kapalı bir halde idi. Eşit haklarla erkekler gibi gerekaile içinde, gerek cemiyet içinde kendi vazifelerini almayı öğrenmişler,alışmışlar ve neticelerini göstermişlerdir.

Bu iki inkılabın diğer inkılaptan farkı şuradadır: Bunların yerleşmesi zaman meselesidir. Zamanla, bu inkılaplar devrinde yetişmiş olankimselerin çokluğu nispetinde temelli olurlar. Şimdi 1928'den hesaplarsak 39 senedirharf inkılabı bir daha sökülmez hale gelmiştir. … ”

***

Dostlar, bugünlerde okuduğun kitaplardan birisi, ünlü bilimci Celal Şengör’ün, “Senin Cahilliğin Benim Yaşamımı Etkiliyor” kitabı… İnanın, bunların cahilliği hayatımı etkiliyor. Yanıt vermeye değmez ama mecbur kalıyorsunuz, bir şeyler yazmaya…

***

Tabii, yüzde 10 okuma-yazma bilenin kaçı yazma bilirdi? Kadınların yüzde 2-3’ününokuma-yazma bildiği bir ortamda, cahil kalsak ne olur, kalmasak ne olur? Mesela, okuma-yazma bilenlerin yoğunlaştığı bölge/iller nereleriydi?  Yine tabii, bunların içinde, yüzde 80’i köylerde yaşayan Anadolu insanının payı nedir? “Bir gecede cahil kaldık!” derken insan biraz utanır ve sıkılır. 

***

Bilgi Notu: 1 Kasım 1928’de harf devrimi kabul edildi. Bundan önce yapılan nüfuz sayımında ise (28 Ekim 1927) Ülkede okuma-yazma oranı saptanmıştı: Yüzde 8 (1.111.496 kişi). Kadınlarda yüzde 3; erkeklerde ise yüzde 13. 12.517.992(yüzde 92) kişi ise okuma-yazma bilmemektedir.

 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —