MUSTAFA CENGİZ

Tarih: 18.07.2024 11:33

AŞIRI SICAKLAR VE OLUMSUZ ETKİLERİ!

Facebook Twitter Linked-in

Zaman zaman yazıyoruz.

Aşırı sıcakların insan sağlığı üzerindeki olumsuz etkilerini.

Gerçekte ise Tabiat ana başta olmak üzere kendi elimizle heba ettiğimiz geleceğimize dair ortaya çıkan tablonun vehameti her geçen gün daha da artıyor ne yazık ki.

Bugün size geleceğe dönük bir değerlendirme yazısı.

Bakın ne diyor, konunu uzmanları?

“Aşırı sıcaklar 2030 yılına kadar yıllık 4 trilyon dolardan fazla üretkenlik kaybına neden olacak!”

Buna ne buyrulur?

Dünya ısındıkça, aşırı sıcağa karşı toplumsal ve ekonomik dayanıklılık oluşturmak için yenilikçi stratejilere ve yatırımlara ihtiyaç duyuluyor.

KÜRESEL ISINMANIN ETKİLERİ

Bir ara epey meşhur bir söylemdi.

“Ozon tabakası delindi” diye epey haber yapıldı.
Buna dair köşeler yazıldı.

Bilim adamlarının çoğu artan sıcakları buna bağladı.

Geleceğe dair de daha da büyük tehlikenin kapıda olduğu sık sık vurgulandı.

Peki devam edelim.

Gelinen nokta ne?

Neler yapılmalı?

Nasıl önlemler alınmalı?

Tablonun şu andaki durumu ne?

YENİLİKÇİ STRATEJİLER

Buna dair Mercer, çalışanları dünya çapında artan aşırı sıcaklar ve küresel ısınmanın etkilerinden koruyabilmek konusunda yapılması gerekenlere dikkat çekiyor. 

İşverenlerin, çalışanlarını küresel ısınmanın etkilerinden korumak için kısa, orta ve uzun vadeli planlamalar geliştirmesi gerekiyor. 

Aşırı ısınmanın her yıl dünyada 675 milyar saatlik iş kaybına neden olduğu hesaplanıyor; bu da küresel gayri safi yurt içi hasılasının yaklaşık yüzde 1,7'sine tekabül ediyor.

Marsh McLennan şirketler grubunun bir parçası olan Mercer, dünyanın her yerinde kırılan sıcaklık rekorları konusuna dikkat çekerken, iş verenleri çalışma ortamlarına yönelik önlemler almaya çağırıyor. 

SICAKLAR AKIL SAĞLINI TEHDİT EDİYOR!

Sanırım bunu daha önce hiç duymadınız.

Aşırı sıcaklık depresyon gibi zihinsel sağlığı tehdit eden sağlık durumlarını tetikliyor, pek çok solunum ve kalp-damar hastalığını da şiddetlendiriyor. 

Aşırı sıcaklığın çalışan sağlığı ve refahı üzerindeki etkilerinin yanı sıra hayati önem taşıyan tedarik zincirlerini kesintiye uğratıyor, iş verimliliğine zarar veriyor ve sayısız ekonomik etkiye neden oluyor. 

Bunun sonucunda her yıl 675 milyar saatlik iş kaybı olduğu hesaplanıyor; bu da küresel gayri safi yurt içi hasılasının kabaca yüzde 1,7'sine tekabül ediyor.

4 TRİLYON DOLAR ÜRETKENLİK KAYBI

Bu işin bir de maddi kayıp boyutu var tabiî ki de.

O nasıl mı oluyor?

Pek çok farklı endüstrideki işletmeler aşırı sıcağın insan sağlığı üzerindeki etkilerini hissedecek. Isı dalgaları yorgunlukla ortaya çıkan zihinsel sağlık problemlerine, diyabetik komplikasyonlara ve hatta felçlere yol açabiliyor. İş yerindeki ısı stresi nedeniyle her yıl toplam çalışma saatlerinin yüzde 2'sinin kaybedilebileceği öngörülüyor. 

Aşırı sıcakların ise 2030 yılına kadar yıllık 4 trilyon dolardan fazla üretkenlik kaybına neden olacağı düşünülüyor.  

EĞİTİM ÖN PLANA ÇIKIYOR

İşverenlerin çalışanlarını aşırı sıcak ve ısı stresinden korumak için kısa, orta ve uzun vadeli planlar yapması gerekiyor. 

İşverenler, çalışanlara ısı stresinin ne olduğu, sağlıklarını ve güvenliklerini nasıl etkilediği ve sıcaklık seviyesinin ne zaman ve kimler için kritik olduğu konularında eğitim verebilir. 

Aşırı sıcak ortamlar çalışanlar için güvensiz hale geleceğinden işverenler, çalışma saatlerini buna göre düzenleyebilir. 

Dünya çapında pek çok tarım işçisinin gece çalışması buna örnek gösterilebilir. Bazı durumlarda daha kısa çalışma saatleri ve daha uzun dinlenme süreleri gibi esnek çalışma programlarına ihtiyaç duyulabilir. 

Pek çok hükümet politikası bu konuyla ilgili henüz gelişme aşamasında olsa da işverenler iç ve dış politikalar da dahil olmak üzere aşırı sıcaklara ilişkin işyeri güvenliği kurallarını da değerlendirebilir.

TEKNOLOJİ DESTEKLİ ISI STRESİ İZLEME

Öneriler serisi devam ediyor. 

İşverenlerin orta vadede teknoloji destekli ısı stresi izleme sistemini devreye almaları da önerilen çözümler arasında. 

Hindistan'ın Bengaluru kentindeki Covid 19 salgını sırasında yapıldığı gibi, güneş enerjisi sistemlerinin kurulumunu yapanların, giyilebilir termometreler ve dronlar kullanarak sıcaklığı uzaktan izlemesiyle bu stratejilerin uygulanmaya başlandığını görüyoruz. 

İş yerinin yenilenmesi de bir diğer seçenek. 

Geçmişte ihtiyaç duyulmayan, fakat sıcaklık artışıyla birlikte ihtiyaç haline gelen klima ya da gerekli olduğu her ortam için uyarlanabilir. 

İş sözleşmeleri ve müzakereler sırasında sıcaklık konusu da tartışılmalı. Sendikalar bu konuyu gündeme getiriyor ve işletmeleri harekete geçmeye davet ediyor. 

Yakın bir zamanda Yunanistan'daki bir sendika, ısıyla ilgili güvenlik koşullarını iyileştirme yöntemleri belirlenene kadar dört günlük bir grev yapacağını duyurdu.

KAMU POLİTİKASI DEĞİŞMELİ

Alınacak o kadar önlem, yapılacak o kadar iş var ki.

Devam edelim. 

Pek çok ülkede aşırı sıcakta çalışmaya ilişkin kurallar sınırlı olsa veya henüz hiç çalışma yapılmamış olsa da işgücünün giderek bu sorunla rutin olarak yüzleşmek zorunda kalması nedeniyle sistemsel değişiklikler muhtemel. 

İşverenlerin de bu alandaki kamu politikası değişikliğini desteklemeleri ve bu konuda hazırlık yapmaları önem taşıyor. 

Uzun vadeli yatırım ihtiyaçları için kamu-özel sektör ortaklıklarının geliştirilmesinde ve uzun vadeli planlara entegre edilmesinde yarar var. Hem işverenler hem de çalışanlar için uzun vadeli faydalar arasında; ağaçlar, kapalı yürüyüş yolları gibi gölgeleme alt yapısının düzenlenmesi, kentsel havalandırma yollarının kullanılabilirliği ve ayrıca otomobillerden kaynaklanan sera gazı ile ısı emisyonlarındaki azalmalar yer alıyor.

KAMU-ÖZEL SEKTÖR ORTAKLIĞI ŞART

Aşırı sıcaklığın toplum sağlığı ve üretkenlik üzerinde büyük bir maddi etkisi olduğuna dikkat çeken Mercer Doğu Akdeniz CEO’su Dinçer Güleyin, “Çalışma ortamlarının sıcaklık artışına karşı kontrolü daha kolay olsa bile, yoğun kentsel ortamlarda yaşayan ve çalışan kişiler ile güney yarımkürede orantısız risk altında olan kişiler arasında aşırı sıcaklığın riskleri eşit şekilde dağılmıyor. 

Ayrıca artan sıcaklıklar insanların performansını ve sağlığını ciddi şekilde olumsuz etkiliyor. 

Çalışan verimliliğindeki azalma, daha düşük çalışan gelirleri, bireyler ve aileler üzerinde daha büyük mali baskılar gibi sonuçlara yol açabilir. Şehirlerde satış, gelir ve emlak vergisi gelirlerinde de kayıplar yaşanması muhtemel. 

Dünya ısındıkça, aşırı sıcaklıklarla baş edebilecek toplumsal ve ekonomik dayanıklılığı oluşturmak için kısa, orta ve uzun vadeli yenilikçi stratejilere ve yatırımlara ihtiyaç duyuluyor. 

Ancak işverenlerin bu değişimin önemli bir parçası olduğu bir kamu-özel ortaklığı yaklaşımını benimsersek bu konuda başarılı olunabilir” dedi. 

SICAK HAVALAR VE İÇ TALEP ARTIŞI 

KLİMA HABERLERİNİ DE ARTIRDI!

Medya Takip Merkezi (MTM) tarafından 10 bini aşkın kaynak üzerinden yapılan tarama sonuçlarına göre; sıcak havalar ve satışlardaki artış, klima haberlerini %13 oranında artırdı.

Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün yayınladığı son sıcaklık analiz raporunu göre; 2024 yılı Haziran ayı ortalama sıcaklığı, son 53 yılın en sıcak Haziran ayı olarak kayıtlara geçti. 

Buna göre; geçtiğimiz Haziran ayı sıcaklığı 25.4°C ile mevsim normallerinin 3.6 °C üzerinde gerçekleşti. 

Ortaya çıkan bu kavurucu sıcaklık, beyaz eşya sektörünün yaz yıldızı klimaları da yeniden alışveriş sohbetlerin ana konusu haline getirdi.

Geçmişte klima ile ilgili sohbet ve pazarlıkların bir numaralı konusunu enerji tasarrufu oluştururken, günümüzde en çok konuşulan konuların başında satış fiyatları geliyor. 

Online alışveriş sitelerinin fiyat değişim tabloları incelendiğinde son bir yılda bazı klima marka ve modellerindeki fiyatların ikiye katlandığı görülüyor.

Ev tipi klima satışları %35 artı, her 5 kişiden 1’i klima sahibi!

Her beş kişiden birinin klima sahibi olduğu Türkiye’de en yoğun sahiplik %29 ile Akdeniz Bölgesi’nde en az sahiplik oranının ise %16 ile Kuzeydoğu Anadolu’da gerçekleştiği gözleniyor. 

İklimlendirme Soğutma Klima İmalatçıları Derneği (İSKİD)’in İklimlendirme Sektör Rapora göre; bireysel kullanıcılar tarafından yoğun ilgi gören ev tipi split klima pazarı %35 oranında büyürken yeni AVM projelerinin azalmasına bağlı olarak çatı tipi paket klima pazarında ise gözle görülür bir düşüş söz konusu. Geçtiğimiz yıl yaklaşık 600 bin adet ithalatın yaşandığı bu ürün grubunda, iç pazar satışları ise 1 milyon 900 bin adet olarak kayda geçmiş durumda.

Bu Pazar hali ile enerji pazarını da tetikliyor.

Sıcak havalardan korunmak için bu kez klimalara yükleniyoruz.

Hem cep sağlığı, hem de normal sağlığımızdan olduğumuz da bir gerçek.

Ne yazık ki doğa ile oyun olmuyor.
Dengeyi bozduğunuz anda telafisi mümkün olmayan olaylarla karşı karşıya kalıyor insan oğlu.

Ormanları yakıyor, Denizleri dolduruyor, ovaları ve vadileri çölleştiriyoruz. Maden uğruna doğayı tahrip edip, Sahilleri berbat ediyor, zeytin ağaçları başta olmak üzere ne bulursak kesiyoruz. 

Tek kelime ile ülkemizde doğa katliamı tam gaz sürüyor. 

Ve… Bundan da ders almıyor.

Doğa tahribatı tam gaz.

Paris sözleşmesi tam gaz.

Sırada daha neler neler var.

Dünya Sağlık örgütüne de teslim oldunuz mu?

İşiniz çok ama çok zor demektir.

İnsan oğlu kadar vahşi kendi elleri ile kendi geleceğini karartan başka kimseyi bulamazsınız bu alemde.

Zira hem hayvanlar, hem bitkiler kendi dengelerini her ortamda koruyan ve bir başkasına zarar vermeyen bir ilahi dengenin ürünleri.

İnsanlar ise kazanmak adına hep makyevellist, hep hunhar, hep tahripkar…


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —