KADİR DAYIOĞLU

Tarih: 26.11.2025 11:32

AKLI SELİM GALİP GELDİ

Facebook Twitter Linked-in

“65+” yaştaysan hapı yuttun… Vatandaşlık haklarını kullanmakta bir sürü engel çıkıyor karşına. Unutmayın, “65+” yaş grubu toplam nüfusun yüzde 10’undan biraz fazla. On milyon kabul edebilirsiniz. 

***

Bunların hepsi tapu alımı/devri yapmıyor ya da sürücü belgesi almıyor/yenilemiyor. O zaman, bu eziyet neyin nesi? Anlamak mümkün değil.

***

Mesela, sağlık ocaklarında “tapu/sürücü belgesi” için rapor almakta zorlanıyorsunuz. Sizi, tam teşekküllü bir hastaneye sevk ederek, işin içinden çıkıyor doktor dostlarımız. Peki, bulunduğunuz yerde tam teşekküllü hastane yoksa ne yapacaksınız? 

***

“Tereciye tere satmak; çizmeden yukarı çıkmak istemem”. Mesleklere sonsuz saygım var… Doktor dostlarımız kızmaz inşallah. Mesela, sürücü belgesi yenilenmesi.  Önlerinde, rapor için gerekli organın hikayesi, kullanılan ilaçlar, görüntüler, tahliller yani tüm bilgiler var.  Bu bilgilerin hangilerinin dikkate alınacağını Sağlık Bakanlığı tadat eder, standart hale getirir. Hatta bunun için de küçük bir kitapçık hazırlayabilir. Gerekli ekipmanlarla da donatılır Aile Sağlığı Merkezleri. 

***

Unutmayın, bu raporların kamu hastanelerinden alınması bir meselE… Özel hastaneler de “anasının nikahını” istiyor. Hatta bunun için de sembolik bir muayene ücreti de alınabilir. 

***

Yok, basit test ve muayeneler sonunda durum ortaya çıkar. Sonuçta tam teşekküllü bir hastaneye gidilecekse, amacı belirtilen sevk kağıdı alınır, kamu hastanelerinde öncelik tanınır; özel hastanelerde de bir paket fiyat tespit edilir. Bu fiyatta can yakıcı olmaz. 

***

Bu, bir yaş sınırı için yapılmaz, tüm yaşlar için geçerli olur. Yani, elli beş yaşındaki bir bireyin gözü sağlam, kulağı iyi duyuyor da altmış beş ve aşınca mı sorun başlıyor? İnanın bu tutum yaşlılar için hakaret. 

***

Her halde aile hekimi, elli beş yaş için raporu, gözü kapalı imzalayacak değil. Onun için de muayene, gözlem ve bazı testler yapıyor. Ondan sonra raporu veriyor. Yok, anormal ve şüpheli bir durum görürse, bu kişiye bildirilir, sevk edilir. 

***

Herhalde, bir aile hekimi de bunu bilecek ehliyette. Biliyorsunuz, “aile hekimliği uzmanlık” eğitimleri de veriliyor, artık. Eğitimlerin bir konusu da bu olabilir. Tabii, bilmediğim için söylüyorum; belki de veriliyordur.

***

Nitekim, Sağlık Bakanlığının tamimleri falan da bu doğrultuda. “Sağlık raporunun yalnızca kişinin davranışları veya görünümüyle ilgili somut şüphe durumlarında talep edilebileceğini belirtiliyor; sadece yaş sınırına dayanarak rapor istemenin” doğru olmadığı söyleniyor, açıklamalarda. 

***

Aile hekimlikleri böyle de, noterler nasıl. İnanın insan notere gitmeye korkuyor. Bu bağlamda bir haber düştü basına. Şimdi onu paylaşacağım. 

***

Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu (TİHEK), noterlik işlemi sırasında 65 yaş üstü bir kişiden yaşını gerekçe göstererek sağlık raporu talep edilmesini yaş temelinde ayrımcılık olarak değerlendirerek, görevli notere 100 bin lira idari para cezası uyguladı. Kurul, kararında yaşlı bireylere yönelik kalıp yargılar ve önyargılı uygulamaların insan onuruna aykırı olduğunu vurguladı.

***

Olay, İstanbul Kadıköy’de bir noterlikte meydana geldi. Üniversitede dekanlık yapan bir kişi, vekaletname işlemi sırasında 65 yaş üstü olduğu gerekçesiyle sağlık raporu istenince TİHEK’e başvurdu. Noter, talebin yasal yükümlülükten kaynaklandığını ve her 65 yaş üstü kişiden rapor talep edilmediğini savundu.

***

TİHEK yaptığı incelemede, sağlık raporunun yalnızca kişinin davranışları veya görünümüyle ilgili somut şüphe durumlarında talep edilebileceğini belirtti. Sadece yaş sınırına dayanarak rapor istemenin meşru bir gerekçe olamayacağını vurgulayan kurul, işlemin ayrımcı ve keyfi olduğunu, başvurana orantısız yük getirdiğini ve yaşlı bireylerin özerklik ile saygınlığını zedelediğini ifade etti.

***

Kurul, noterlikte görevli A.B.K. hakkında 100 bin lira idari para cezası uygulanmasına oy birliğiyle karar verdi. Kararda ayrıca, Türkiye Noterler Birliği’nin 65 yaşın tek başına sağlık raporu zorunluluğu için yeterli olmadığını belirten genelgesine atıf yapıldı.

***

Evet… Aynen katılıyorum. Yaşlı bireylerin, “yaşlı bireylerin özerklik ile saygınlığını zedeleniyor!”. Mesela, halk otobüslerinde, az da olsa bazı sürücüler; “nereden çıktı bunlar!”, der gibi ters bakıyorlar. Kartını okutmadan, hemen hareket ediyorlar; oturana kadar bir yerlere çarpmaman mümkün değil… 

***

Ne olur yani, beş-on saniye bekleseler de hareket etseler; insanlar güvenli bir yere gitseler, bir yere oturabilseler. Sanki, çok aceleleri var. İnerken de korkuyorsunuz, ayağınız daha yere basmadan neredeyse hareket edecekler. 

 

 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —