KADİR DAYIOĞLU

Tarih: 14.02.2025 13:43

ZİYA PAŞA’DAN 

Facebook Twitter Linked-in

Ziya Paşa (1829-1880) birer özdeyiş hâline gelmiş beyitleriyle meşhur... Ayrıca halkımızın ortak edebî ürünü olan bazı atasözlerini kendisine has üslûbuyla şiirlerinde işlemiş ve unutulmaz beyitler oluşturmuş. 
***
Daha çok “hikmet” dedikleri felsefî, dinî, metafizik meseleler üzerinde durmuş. Ayrıca halkın bazı meselelerini ve ahlakî kusurları ele alarak okuyucuya öğütler vermeye, halkı bilgilendirip eğitmeye çalışmış. 
***
Bizim dönemde, lise mezunu herkes Ziya Paşa’nın bir veya birkaç beytini kısmen de olsa bilir veya birisi okuduğu zaman o beyitleri hatırlar… Beyitler, Ziya Paşa’nın 12 bentten oluşan Terkib-i Bent şiirinden alındı. Özdeyiş hâline gelen beyitler bu bentlerde… 

***

Ziya Paşa maceralı bir hayat yaşamış. Sarayda görev yapmış; sadrazamlarla, padişahlarla sohbet etmiş; bazen gözden düşmüş, Yeni Osmanlılar Cemiyetine katılarak yurt dışına kaçmak zorunda kalmış, yurt dışında gazete çıkarıp hükümetin aleyhinde yazılar yazmış, hükümet değişince İstanbul’a gelip yüksek mevkilerde görevler üstlenmiş. Gelelim her biri,  birer “berceste” olan beyitlere. (wikipedia)

İç bade güzel sev var ise akl u şuurun 
Dünya var imiş ya ki yoğ olmuş ne umurun 

Aklın ve bilincin varsa şarap iç, güzel sev; dünya varmış, yokmuş umurunda olmasın. 
***
Cânan gide rindân dağıla mey ola rîzan 
Böyle gecenin hayr umulur mu seherinde 

Sevgili gitse, rintler dağılsa, şarap dökülse. Böyle gecenin sabahından hayır umulur mu? 
***
Bî-baht olanın bağına bir katresi düşmez 
Bârân yerine dürr ü güher yağsa semâdan 

Gökyüzünden yağmur yerine inci ve mücevher yağsa talihsiz olanın bahçesine bir damlası bile düşmez. 

***
Bir katre içen çeşme-i pür-hûn-i fenâdan 
Başın alamaz bir dahi bârân-ı belâdan 

Faniliğin kan dolu çeşmesinden bir yudum içen, bir daha başını belâ yağmurlarından kurtaramaz. 
***
Asude olam dersen eğer gelme bu cihâne 
Meydâne düşen kurtulamaz seng-i kazâdan 

Eğer sakin olmak istersen bu dünyaya hiç gelme; hayat meydanına bir defa düşen kaza taşlarından kurtulamaz.
***
Dehrin ne safâ var acaba sîm ü zerinde 
İnsan bırakır hepsini hîn-i seferinde 

Dünyanın altınında ve gümüşünde ne mutluluk olabilir ki? İnsanlar ahiret yolculuğuna çıkarken hepsini geride bırakır. 
***
Seyretti havâ üzre denir taht-ı Süleyman 
Ol saltanatın yeller eser şimdi yerinde 

 

Hiçbir saltanat ömürlü değildir. 

***
Yıldız arayıp gökte nice turfa müneccim
Gaflet ile görmez kuyuyu reh-güzerinde

Birçok acemi müneccim gökte yıldız ararken gaflete dalarak yollarındaki kuyuyu göremez.
***
Ayinesi iştir kişinin lâfa bakılmaz
Şahsın görünür rütbe-i aklı eserinde

Kişinin aynası işidir, lâfa bakılmaz; bir kişinin aklının seviyesi yaptığı işte görünür.
***
Onlar ki verir lâf ile dünyaya nizâmât
Bin türlü teseyyüp bulunur hânelerinde

Onlar ki dünyaya lâf ile nizam verirler. Evlerine gidip bakın, hânelerinde bin türlü düzensizlik/tembellik görürsünüz.
***
İnsana sadakat yaraşır görse de ikrah
Yardımcısıdır doğruların Hazret-i Allah

İnsan hayatta tiksinti verici hilelerle karşılaşsa bile, Allah doğruların yardımcısıdır.
***
Allah’a sığın şahs-ı halîmin gazabından
Zira yumuşak huylu atın çiftesi pektir
***
Milyonla çalan mesned-i izzette ser-efraz
Birkaç kuruşu mürtekibin cây-ı kürektir

Milyonla çalanlar baş tacı edilir; birkaç kuruş çalan ise kürek cezasına çarptırılır.
***

Nush ile uslanmayanı etmeli tekdir 
Tekdir ile uslanmayanın hakkı kötektir 

Nasihat ile uslanmayanı azarlamalı, tekdir ile uslanmayanın hakkı kötektir. 

***
Bed-asla necâbet mi verir hiç üniforma
Zer-dûz palan vursan eşek yine eşektir

Soysuza üniforma soyluluk mu verir; eşeğe altından semer vursan yine eşektir. 

 




 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —