Partisinin 4. Kuruluş yıldönümünde Zafer partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ, Türkiye’de son çeyrek yüzyılda nelerin kimlerle işbirliği yapılarak bu konuma getirildiğinin bir özeti ve en doğru tespitlerle tarihi bir fotoğrafını çekmeye devam ediyor.
“Doldurduğunuz 13 milyon sığınmacı ve kaçak.
Eğer iç savaş endişesi konusunda samimiyseniz; sığınmacı ve kaçakları vatanlarına yollayın, sınır güvenliğini sağlayın. Tehdit ortadan kalkar.
ABD, El Kaide liderini Pakistan’da buldu, öldürdü, cesedini yok etti. İsrail, Hamas’ın arka arkaya birkaç liderini ve Hizbullah’ın liderlerini yok etti. Cumhur İttifakı ise elinde mahkûm olan Öcalan’ı “kurucu önder” ilan edip, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin yeni kurucu ortağı yapmayı deniyor. Durum bu. Bu bir felaket.
DEMİR GÜVERCİN POLİTİKASI
Biz buna karşı çıkınca bize soruyorlar: “Siz olsaydınız ne yapardınız?” Biz olsaydık, terör örgütüyle müzakere değil, mücadele ederdik. Biz olsaydık, anti-terörizm politikamızın neticesi olan Demir Güvercin Politikası ile terörizmin kökünü kazırdık.
Zafer Partisi biliyor ki: “Aman ha, ABD’yi, İsrail’i, PKK’yı çok kızdırmayalım” psikolojisiyle Türkiye’nin bütünlüğünü korumak mümkün değildir. Bu İHA’ları, SİHA’ları neden yapıyoruz? Bütün PKK şeflerini saklandıkları inlerinde neden öldürmüyoruz? İsrail, İran’ın 22 generalinin 21 tanesini savaşın ilk iki saatinde öldürüyor da biz neden Süleymaniye’de hastanede tedavi olan terör şeflerini yok etmiyoruz?
Yok edemiyoruz değil. Bu devlet istediği zaman, Paris’in ortasında Sakine Cansız adlı terörist öldü.
Avrupa’da, Lozan Anlaşması’nı tasfiye etmeyi hayal eden PKK şefleri de Sakine Cansız’la aynı kaderi paylaşabilirler. Bunun için Zafer Partisi’nin iktidarına ihtiyaç var.
Türkiye Cumhuriyeti’ni tehdit eden Murat Karayılan, Cemil Bayık Süleymaniye’de dolaşıyorlar. Zafer Partisi söz veriyor: Terör örgütü PKK’yı, KCK’yı, PJAK’ı ve PYD’yi ortadan kaldıracak güç ve bilgiye sahibiz. Bunun için Türk Milleti’nden yetki istiyoruz. Türk Milleti terörle müzakereye karşıdır. Öcalan’ın serbest bırakılmasına karşıdır.
Anayasa’nın PKK ile anlaşılarak değiştirilmesine karşıdır. Biz de Türk Milleti’nin iradesini siyasete taşıdık, taşımaya devam edeceğiz.
HEPSİNİ YOLLAYACAĞIZ,
İÇİNİZ RAHAT OLSUN…
17 Haziran’da Silivri’den çıkışımın ardından Türkiye’nin gündeminde "Terörsüz Türkiye" masalı ile anayasanın değiştirilmesi, Türk Milleti’nin egemenliğinin çalınması ve partimizin birikmiş diğer meseleleri yer aldı. Haliyle, sığınmacı ve kaçaklar meselesi konjonktürel olarak ikinci plana düştü. Şimdi, “Siz sığınmacılardan başka bir şey bilmez misiniz?” diyenler, “Neden sığınmacıları konuşmuyorsunuz?” demeye başladılar. Merak edenlere duyuralım: Zafer Turizm kayıt almaya devam etmektedir. Hepsini yollayacağız, içiniz rahat olsun.
“Beşar Esad iktidardan düşünce Suriyeliler vatanlarına dönecek” diye Türk Milleti’ni oyaladılar. Şimdi Beşar Esad düştü, giden yok. Yardımlar devam ediyor. Yardımlar devam ettiği sürece kimse dönmez.
Ancak Suriyelilere yardımlar devam ediyor ve Suriyeliler de kalmaya devam ediyorlar. Hele İsrail’in Şam’da Savunma Bakanlığı’nı vurmasından sonra gidenler de geri dönmeye başladılar.
Türk Milleti artık Zafer Partisi dışında hiçbir partinin bu sorunu çözmeye niyetinin, isteğinin ve kapasitesinin olmadığını gördü ve anladı. Zafer Partisi, sığınmacı ve kaçak sorununu çözecek tek partidir. Ülkemiz bir suçlular cenneti oldu. Dünyanın dört bir yanından organize suç örgütleri Türkiye’yi mesken tuttu.
Suç örgütleri büyük şehirlerde bölgeleri kontrol ediyorlar. Yüzlerce irili ufaklı çete şehirlerimizde sokak terörü estiriyor. İş insanlarına, esnafa çöküyorlar. Haraç vermeyen esnafa karşı el bombası veya otomatik silah ile saldırılar gerçekleştiriliyor. Şaka gibi: El bombasıyla, makineli tüfekle büyük şehirlerimizin ortasında terör örgütü değil, suç çeteleri eylem yapıyorlar.
Suça sürüklenen çocuklar dediğimiz gençler, sokak çocukları ve çeteler tarafından insan kaynağı olarak kullanılıyor.
18 yaş altını küçümsemeyin. 12 Eylül öncesinde siyasal şiddet, liseliler sokağa çıkınca kontrol dışına çıkmıştı. O liselilerden birisi bendim. 15, 16 ve 17 yaşındaki bir çocuğun şiddet potansiyeli hiç küçümsenmemeli. 22 yaşında birisine yaptıramadığınız şeyi, 17 yaşında bir delikanlıya çok kolaylıkla yaptırabilirsiniz.
TERTEMİZ TÜRKİYE PROJESİ
Zafer Partisi olarak organize suça karşı sert ve uzun vadeli stratejik bir mücadeleye Tertemiz Türkiye Projemiz ile gireceğiz. Çetelerin insan kaynaklarını kurutacağız. Sokak çocuğu kalmayacak, onlar devletin çocukları olacak. Çetelerle mücadele, sokaktan cezaevine kadar uzanan bir süreç içinde ele alınacak.
Orman yangınları, birkaç yıldır her yaz ülkemizin başındaki en büyük belalardan birisi olmaktadır.
Her yaz daha fazla ormanımız yok olmaktadır. Küresel ısınma, orman yangınlarının artmasını kolaylaştırmaktadır.
"Yanan yerler kendini toparlar nasıl olsa" diye yaklaşamayız. Yeni bir çağda ormanlarımızı korumak için yeni yöntemler geliştirmek zorundayız. Orman yangınlarıyla mücadele için, orman tabanının temizlenmesi şarttır.
Evet, büyük bir alandan bahsediyoruz. Ancak geliştirilecek yeni makineler ile bu konuda kısa zamanda hızla mesafe almak mümkündür.
Keza orman içindeki göletlerin sayısı büyük bir hızla artırılmalı ve göletlerden orman içine su boruları çekilerek, göletler sadece helikopter ve itfaiye araçları için su tedarik yeri olmaktan çıkarılmalıdır.
SU SORUNU GELİYOR.
Ayrıca Akdeniz, Ege ve Karadeniz sahillerinde, denizden orman içine su boru hatları çekilerek, yangın sırasında etkin şekilde kullanılmalıdır.
Önümüzdeki süreçte en önemli sorunlarımızın başında hiç şüphesiz su sorunu geliyor.
Her sene artan kuraklıkla birlikte, özellikle büyük şehirlerde barajlardaki suyun nasıl %20’lere, %10’lara düştüğü haberlerini duyuyoruz.
Bu sırada GAP Bölgesi’ni elimizden almak için yürütülen Kürdistan projesinin de farkındayız.
Bir yandan bu lanet projeyi tarihin karanlık sayfalarına gömerken, öte yandan da bilimsel yöntemlerle su kaynaklarımızı verimli kullanmak ve yeni su kaynakları oluşturmak doğrultusunda harekete geçmek zorundayız.
Zafer Partisi iktidarında Türkiye’nin su politikalarını A’dan Z’ye yeniden yazacak ve yönetecek kadrolara partimiz sahiptir.
ZAFER PARTİSİ NELER YAPACAK?
İşte en kritik bölüm de bu.
Olan oldu mu diyeceğiz, yoksa mücadele mi edeceğiz?
Bakın bu konuya dair çözüm önerilerini nasıl sıralıyor Zafer partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ?
Biz sloganların ve boş vaatlerin partisi değiliz. Biz projelerin partisiyiz.
Bir: Türkiye’nin millî, üniter ve laik devlet yapısını koruyacağız. Terörle müzakere ederek teslim olmayacağız; mücadele ederek yok edeceğiz.
İki: 13 milyon sığınmacı ve kaçağı bir sene içinde devletler hukukuna uygun olarak vatanlarına yollarken, sınır güvenliğini sağlayarak yeni kaçakların ülkemize gelmesini engelleyeceğiz.
İnsan kaçakçılarına en ağır cezaları vereceğiz.
Üç: Türk devletini Türk milletine geri vereceğiz.
Devlet, tarikat ve cemaatlerin değil; Türk milletinin devletidir!
Türkiye zengin, fakat Türk milleti fakirdir; çünkü Türk milleti soyulmaktadır. Türk milletini kimin, nasıl soyduğunu biliyoruz; hırsızları ve uğursuzları biliyoruz.
Zannediyorlarsa ki çaldıkları yanlarına kâr kalır — kalmayacak! Çaldıklarını ellerinden alıp Türk halkına iade edeceğiz.
Yurt dışına nereye para kaçırırlarsa kaçırsınlar; ister Londra’ya, ister Brüksel’e, ister Washington’a — o paralar geri gelecek ve Türk milletine iade edilecek.
Adalet kurumu, mülkün temeli olduğunu hatırlayacak. Devletin dini adalettir.
Düşman ceza hukuku uygulamalarına son verilecek, hukuk devleti tekrar tesis edilecektir.
Sınırlarda devlet, sokaklarda devlet, hukuk içinde tekrar hâkim olacak.
Çelik Miğfer Reformu ile TSK’yı yeniden yapılandıracağız.
Kuvvet Komutanlıkları ve Jandarma Genel Komutanlığı’na doğrudan bağlanacak, Genelkurmay Başkanlığı ise Millî Savunma Bakanlığı’na bağlı olacak. Kuleli, Deniz ve Hava liselerini açacağız.
Askerî ortaokullar kuracağız ve askeri ortaokul sonrasında lise aşamasında bir kez tazminatsız ayrılma hakkı sağlayacağız.
Türk subay heyetinin ana kadrosu tekrar Harbiyeli olacak. Harp Akademileri’ni açacağız.
GATA’yı ve Askerî Sağlık Sistemi’ni, Devlet Planlama Teşkilatı’nı tekrar kuracağız. Sürdürülebilir, planlı kalkınma sürecini başlatacağız. Türkiye Varlık Fonu’nu kapatacağız.
Sayıştay’ın devlet harcamalarını etkili şekilde denetlemesinin önünü açacağız.
Dört Bölge Dört Deniz Projesi ile sanayinin Anadolu’ya yayılmasını sağlayacağız.
Tarım ve sanayide büyük bir kalkınma hamlesi için 5 Petkim büyüklüğünde bir petrokimya tesisi kuracağız.
İstanbul 3.0 Projesi ile İstanbul’u yüksek teknolojinin merkezi yapacağız. Yeni Berlin, Şanghay ve Tokyo hedefiyle ilerleyeceğiz.
Büyükşehir yasasını kaldıracağız, köyleri tekrar kuracağız, köy okullarını açacağız.
Her köye ziraat mühendisi ve veteriner atayacağız.
Tarımda modern devrimi gerçekleştireceğiz.
Mazottan KDV ve ÖTV’yi kaldıracağız.
Türk köylüsüne alım garantisi vereceğiz.
Emekliler için çalışırken aldıkları maaşın %30’unu değil, tekrar %70’ini alacakları bir sistem kuracağız.
16 milyon emekliyi açlıktan kurtaracağız.
Ve bütün bunları, Zafer Partisi’ni ilk anlayan, kucaklayan ve onu zafere taşıyacak olan Türk gençliği ile birlikte yapacağız.
Zafer dolu bir geleceğe doğru emin adımlarla yürüyoruz.
Allah yardımcımız olsun.
Söz bitti, yazı da sanırım mevzuyu geçte olsa anladınız, ya da halen anlamaya çalışıyorsunuz…