KADİR DAYIOĞLU


YOLLARIMIZ (3)

Tuncay Sergen dostumuz, “yollarımız” yazılarıma, önemli bir katkıda bulunmuş. Teşekkür ederim. Ama kafama bazı şeyler takılmadı değil, onu da arz edeceğim. Sonra kafama takılanları sorgulamaya çalışacağım. Bu bir itiraz değil, fikir teatisi.


Tuncay Sergen dostumuz, “yollarımız” yazılarıma, önemli bir katkıda bulunmuş. Teşekkür ederim. Ama kafama bazı şeyler takılmadı değil, onu da arz edeceğim. Sonra kafama takılanları sorgulamaya çalışacağım. Bu bir itiraz değil, fikir teatisi. 

***

Kadir bey,

İltifatlarınız için teşekkür ederim. Siz konuyu açmasanız belki bu konuları düşünmeyeceğiz bile.

Sayenizde birçok konuyu düşünür olduk. Yazılarınız rehavete/duyarsızlığa  düşmüş bir toplumu belki

düşünceye sevk eder. Bu açıdan da değerli. Bilginizi yazıya aktarınca bir bakıma beyin fırtınası yaptırıyorsunuz.

 

Demiryolu bir ülke için çok önemli olduğundan duramadım, sizi tekrar meşgul ediyorum. Kusura bakmayın.

 

Kısaca bu konuda iki notum daha var. Bizde kamyon sayısı 1 milyonun biraz üzerinde. Fransa’da 305 bin civarı. Acaba Fransızlar mı ulaşım konusunda işi çözemediler yoksa biz mi?”

***

Bu soru üzerine aklıma şu geldi. Fransa 550 bin, ülkemiz 780 bin kilometre kare. Fransa, neredeyse bir kare; bizim ülkemiz ise bir dikdörtgen. Ayrıca, Fransa ile ülkemizin topoğrafyası asla mukayese edilmez. 

***

İki ülkenin fiziki coğrafyasına bakınca Fransa’nın neredeyse, yüzde 80’i ovalık, ülkemizde tam tersi. Mesela tamamlandı mı bilmem. Sivas-Ankara hızlı tren yolunun, Elmadağ geçişi hâlâ tamamlanamadı. Konvansiyonel hat kullanılıyor. 

***

Demem o ki, bizim gibi topoğrafyaya sahip ülkelerde, tren yolu yapımı çok masraflı. Haliyle, kamyon/tır sayısının bizde çok olması, çok doğal.

***

Mesela, bir X firması Kayseri OSB’de ki ürettiği 20 ton malını, Adana’ya, sözgelimi deposuna gönderecek. Sorulara devam edelim. Fabrikadan trene nasıl taşıyacak; Adana’ya varınca, deposuna nasıl gidecek? Ama ihracat için, OSB’ye “demiryolu “elleçleme” tesisi şart. 

***

O nedenle, iç piyasaya mal göndermekle, ihraç ürünü göndermek çok farklı şeyler. Mesela, Kayseri’den Tokat’a, Bayburt’a, Kırklareli’ne, Artvin’e, Sinop’a ne ile taşıyacaksınız? 

***

İkincisi, tren yükü alınca hemen kalmayacak. Adana yönüne, belirli bir doluluk oranına kadar bekleyecek. Bu bekleyiş bazen günler sürecek. Ama kamyonu/tırı yüklediğiniz anda hemen yola çıkacak. Elbette demiryolu ile yük taşımak ucuz ama bazı mallar için değer mi? Mesela, gıda maddeleri; sebze, meyve vs… Tabii, burada “fayda/maliyet” analizi devreye giriyor. Buna da üretici ve tüketici/aracı/komisyoncu birlikte karar verecek. 

***

Aziz dostumuz devam ediyor: “Çin’e nüfus olarak bakarsanız, bizim oranımızda olsa 16 milyon kamyon olması lazım. Ekonomi büyüklüğü olarak bakarsak 25 milyon kamyonları olması lazım. Halbuki kamyon sayısı 3.5 milyon. Ya Çin, ya biz yanlış yapıyoruz. Onların yeni İpek Yolu projesi de trenle Çin’den Avrupa’ya ulaşmak. Biz daha Antalya’ya trenle gitsek mi diye düşünemezken.”

***

Tuncaycığım, Çin karşılaştırmana aklım pek ermedi. Fakat, yük taşımacılığı için, bu denli uzun bir yola (İpek yolu), demiryolu ulaşımı akla yatar. 

***

Fakat, Çin’in topoğrafyasını bilmiyorum ama demiryolu uzunluğu bizim on, arazisi on iki katımız kadar. Mesela, Ukrayna’da ıssız bucaksız ova var. Burada tren yapmak çok kolay. Kayseri-Yerköy arası hızlı tren projesinde (142 km) dokuz adet tünel var. Kuzey Anadolu Otoyolundaki tünel sayısını sayamadım. 

***

Devam ediyor; “YHT dediğimiz, öğündüğümüz, Yüksek Hızlı Tren ( yalnız hızlı değil, yüksek hızlı üstelik) İstanbul’dan Ankara’ya 4 buçuk saatte gidiyor. Tren yolu 450 km. yani ortalama 100 km/saat hızla gidiyor. Bu devirde bu hız, posta treni hızı. Habire otoyol yapacağımıza Ankara- İstanbul arasına gerçek hızlı trenle 1 saatte ulaşmayı düşünemez miyiz ?”

***

Yerden göğe kadar haklısınız. Ama bildiğim kadarı ile, Adapazarı civarında, hâlâ konvansiyonel hat kullanılıyor. O nedenle, ulaşım hızı düşüyor. YHT dediğimizde, saatte ortalama hız 300 kilometreyi bulması gerekir. Bizdekine, “hızlandırılmış” demek daha doğru. 

***

7-8 milyon ton yalnız demir yükü olan Ereğli’ye demiryolu hattı uzatamaz mıyız? Ben de daha fazla uzatmayım.

Saygı ve Selamlarımla

Tuncay Sergen”

***

Elbette uzatmalıyız ama bir kamyona, bir tıra sığacak Ereğli mamulleri (yassı çelik), Anadolu’nun en ücra köşelerine nasıl taşıyacağız? Herhalde, her yere demiryolu götürülecek durumda değiliz. Sanırım, sıkıntı burada… Daha önce de söyledim, “formel” bir ulaştırma eğitimi almadım, benim yüzeysel bilgilerim bu kadar, yanılma payım çok yüksek.