NEBAHAT ERDOĞAN


YİNE BÜYÜDÜK…

TÜİK verilerine göre hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek “Türkiye Ekonomisi 2025 yılının üçüncü çeyreğinde yıllık bazda yüzde 3,7, mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış olarak çeyreklik bazda yüzde 1,1 büyüdü.” dedi. Açıklamasında Bakan, bir konuya da dikkat çekerek; “2026 orta vadeli program için kritik bir yıl olacak.” dedi.


TÜİK verilerine göre Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek “Türkiye Ekonomisi 2025 yılının üçüncü çeyreğinde yıllık bazda yüzde 3,7, mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış olarak çeyreklik bazda yüzde 1,1 büyüdü.” dedi.

Açıklamasında Bakan bir konuya da dikkat çekerek;

2026 orta vadeli program için kritik bir yıl olacak” dedi.

Yani büyüdük mü, büyüyor muyuz, büyüyecek miyiz.? 

Yoksa…

Bugün sizlere halen TBMM’de görüşülen Bütçe görüşmelerine de paralel olarak büyümeye dair bir yazı sunacağım. 

2026 kritik bir yıl olacak demekle, bir önceki yılı arayacak mıyız.? 

Bakan Şimşek, göreve geldiği günden itibaren, her yılın bir önceki yıldan daha iyi olacağını tekrarlayıp durdu.

Sormak lazım, 2020 ve 2025 yılları arasında hangi yıl daha iyi oldu sizce.?

Evet 2026 yılına sayılı günler kala, geçim sıkıntısı içinde bin bir güçlükle yaşayan perişan vatandaş KDV, ÖTV, Emlak vergileri gibi dolaylı vergilerin altında kalacak,2026 yılında vatandaşın sırtındaki kambur daha da büyüyecek.

Oysa ki, yıllardır vatandaştan sabır dilenip, kemerleri sıkacağız demişlerdi. 

Fedakârlık vatandaşa düşmüştü.

Ve yine senaryo aynı yazılmaya başlandı…

Yeni yılda artan vergilerle, giyimden gıdaya, beyaz eşyadan mobilyaya yani iğneden ipliğe, her malın fiyatı daha da artacak, daha da can yakmaya devam edecek.

Yine kemerler sıkılacak, fedakarlığı yine vatandaşa yükleyecekler.

Neden mi.?

2026 Bütçesi bütçe görüşmelerinde, Emlak Vergisi ve diğer vergi dilimleri kat kat yükseltilirken, patronların ve bazı müteahhitlerin vergi borçlarına kıyak yapılacağı yönündeki haberler, bu borçların da vatandaşın üzerine yükleneceği ve emeklinin, asgari ücretlinin maaş zammını etkileyeceğini gösteriyor.

Yani anlayacağınız yıllardır vatandaşı kandırıp, oyalama taktiği başarıyla devam ediyor…

Evet bu sıkıntılarla birlikte nasıl büyüdük acaba.?

Her yıl, aralık ayında “büyüdük” açıklamaları asgari ücrete, emekli maaşına yapılacak zamlarda hiç hissetmedik.

Sadece rakamlarda büyümek ve toz pembe tablo çizmek işlerini geliyor sanırım…

Bu pembe tabloya Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, “Vatandaşın refahı ve satın alma gücü yükselecek ve Avrupa'nın 4. büyük ekonomisi haline gelmeyi bekliyoruz." dedi.

Büyümenin yüzde 13,9’u inşaat sektörü olurken, eksi yüzde 12,7 ile tarım çöküşe geçmiş durumda.

Açıklanan rakamlarda ki büyüme sevinci beton yığınları için olsa gerek çünkü, tarımda ki büyüme hazin bir sonuç veriyor, eksi yüzde 12,7 ile…

Sayın bakan “Batırdık” diyemiyor da “Eksi büyüme” diye teğet geçiyor.

Anlayana…

Nasıl hazin olmasın ki.?

Mazotun, gübrenin, ilacın fiyatına yetişemeyen çiftçi, toprağını süremez hale geldi.

Umutların tükendiği yerde çöküş, daha da ağır faturalara ve telafisi mümkün olmayan, toprak kayıpları da dahil, geleceğimize mal olacak.

Tarım ve Hayvancılık alanındaki iktidarın sürekli ithalata yönelik çabaları da yerli üreticiyi can evinden vurmuş durumda. 

Bakın bu konuda;

Migros Grubu CEO’su Özgür Tort diyor ki: 

“Gıda üreticisi kazanamadığı için artık üretmek istemiyor. 

Bu tempoda gidersek Türkiye’de satacak ürün bulamayabiliriz.”

Bu açıklama, üretimin alarm verdiğini, acil olarak betonlaşmaya değil, üretime geçilmesi gerektiğinin sinyalini verir durumda.

Belki bugün için bu söylem tam manası ile kavranabilmiş değil ancak üç beş yıl içinde daha da ağır bir tabla ile yüzleştiğimiz zaman epey geç olacak. 

YİNE, YENİDEN TÜİK…

Veee…

TÜİK, verilecek zam oranlarını etkilemek için rakamlarda yine fark yarattı.

Hiç şaşırmıyor, cımbızla çekip çıkartıyor rakamları çok ince iş başarıyor sağ olsun.

TÜİK, Kasım 2025 enflasyonunu %31,07 olarak açıkladı. Enflasyon 2025 yılı Kasım ayında bir önceki aya göre %0,87, bir önceki yılın aralık ayına göre %29,74, on iki aylık ortalamalara göre %35,91 artış olarak gerçekleşti.

ENAG Kasım 2025 enflasyonunu aylık bazda enflasyon yüzde 2,13 olurken yıllık enflasyon yüzde 56,82olarak hesaplarken, İTO İstanbul Ücretliler Geçinme Endeksine göre yıllık enflasyon %38,28. olarak belirtildi.

Evet tablo ortada, her geçen gün eriyen emeklinin maaşı, dar gelirlinin ucuz kuyruk çilesi bitmeyecek gibi…

Çünkü, çarşı, pazar fiyatlarıyla vatandaşın cebine giren maaş miktarı, enflasyonun yüzlere yansımasıyla son buluyor maalesef.

Gerçek dışı rakamlarla, insanları sefalete sürüklemenizde vicdanınız sızlamıyor mu.?

Giderlerdeki rakamları nasıl görmezden gelebiliyorsunuz.?

Ama, üst yönetim makamlarında olanlar için seyyanen 30 bin TL zam yapılmış, tepkiler üzerine geri çekilmişti.

Yani asgari ücrete ve emekli maaşlarına yapılacak zam görüşmeleri günlerce sürerken, kendileri için 30 bin TL zam kararı saatler içinde çıkıvermişti.

Neyse ki bu yanlıştan hemen dönüldü, tabii ilerleyen zamanlarda başka bir sürpriz çıkartmazlarsa şimdilik konu kapanmış gibi görünüyor.

Umarım karar verirken, emeklinin hakkını, işçinin alın terini göz ardı etmezsiniz.