MUSTAFA CENGİZ


YEŞİLAY’DAN TÜRKİYE KUMAR RAPORU-1

Zaman zaman, dilimizin döndüğünce gençlerin, kadınların sorunlarını ortaya koymaya gayret ediyorum. Mesela şu konu başlıklarını bu köşede sıklıkla görmeniz olası. Başta Kadına şiddet ve Kadın cinayetleri olmak üzere öncelikli olarak işsizlik, uyuşturucu, içki, kumar, dijital bağımlılık, fuhuş, akran zorbalığı gibi çok sayıda toplumsal sorun gençlerin geleceğini olumsuz etkileyen, hayatlarının karartan onlarca konu başlığı var. Anlatmaya… Dillendirmeye… Uyarmaya… Önlemler alınması konusundaki çabalarımız var. Malum bir internet ve kredi kartı ile dünyanın en ücra köşesinde bahis yapmanız, kumar oynamanız son derece kolay ve bu facia ne yazık ki yaş bazında da epey düşmeye başlamış nerede ise bir çok kişi bunun bağımlısı durumuna da gelmiş halde ülkemizde de… Bu konuda ülkemizde belli sınırlamalar olsa dahi Kayseri’den de birçok kişinin sırf tatil bahanesi ile Kıbrıs’a mitil atarak ocaklar söndürdüğünü duyuyoruz üzülerek. Bugün bu toplumsal sorunlardan birisi olan Kumar’ı Yeşilay’ın raporu üzerinden gündeme getiriyoruz bir kez daha.


Yeşilay’dan Türkiye Kumar Raporu.

İşte size tüm acı boyutları ile Türkiye’de kumar gerçeği.

Bu köşeyi takip eden okurlarımız gayet iyi bilirler.

Zaman zaman, dilimizin döndüğünce gençlerin, kadınların sorunlarını ortaya koymaya gayret ediyorum.

Mesela şu konu başlıklarını bu köşede sıklıkla görmeniz olası.

Başta Kadına şiddet ve Kadın cinayetleri olmak üzere öncelikli olarak işsizlik, uyuşturucu, içki, kumar, dijital bağımlılık, fuhuş, akran zorbalığı  gibi çok sayıda toplumsal sorun gençlerin geleceğini olumsuz etkileyen, hayatlarının karartan onlarca konu başlığı var.

Anlatmaya…

Dillendirmeye…

Uyarmaya…

Önlemler alınması konusundaki çabalarımız var. 

Malum bir internet ve kredi kartı ile dünyanın en ücra köşesinde bahis yapmanız, kumar oynamanız son derece kolay ve bu facia ne yazık ki yaş bazında da epey düşmeye başlamış nerede ise bir çok kişi bunun bağımlısı durumuna da gelmiş halde ülkemizde de…

Bu konuda ülkemizde belli sınırlamalar olsa dahi Kayseri’den de birçok kişinin sırf tatil bahanesi ile Kıbrıs’a mitil atarak ocaklar söndürdüğünü duyuyoruz üzülerek. 

Bugün bu toplumsal sorunlardan birisi olan Kumar’ı Yeşilay’ın raporu üzerinden gündeme getiriyoruz bir kez daha. 

KUMAR RAPORUNA DAİR…

Nerede ise 10 sayfalık önemli bir çalışma.

İçinde deyim yerinde ise “Yok, yok” türünden önemli çaba ve çalışmanın ürünü. 

Rapor Bülteni Genel Yayın Yönetmeni Zeynep Çavuşoğlu’nun sunumu ile başlıyor rapor. 

“Merhaba,

Rapor Bülteni’nin 119. sayısında Yeşilay tarafından yayımlanan Türkiye Kumar Raporu adlı çalışmayı inceliyoruz. 

Rapor, dünyada ve Türkiye’de kumar olgusunun güncel durumunu bilimsel veriler ve istatistiklerle ortaya koyarken kumarın halk sağlığı üzerindeki etkilerini bütüncül biçimde sunarak politika yapıcılara yol gösterici bir çerçeve oluşturuyor. 

İyi okumalar!”

Rapor Bülteni Genel Yayın Yönetmeni Zeynep Çavuşoğlu’na ise zeynep.cavusoglu@raporbulteni.com adresinden ulaşmanız mümkün.

I. KAVRAMSAL ÇERÇEVE

Önce Kavramlar…

Kumar Bağımlılığı: Kişinin kumar oynama davranışı üzerinde kontrolünü kaybetmesi, olumsuz sonuçlara rağmen oynamayı sürdürmesiyle karakterize bir davranışsal bağımlılık türü. 

Dünya Sağlık Örgütü’nün ICD-11 ve Amerikan Psikiyatri Birliği’nin DSM-5 sınıflandırmalarında yer alır.

Dürtüsellik: Küçük ve anlık ödüller uğruna daha büyük kazanımlardan vazgeçme eğilimi. Kumar bağımlılarında sık görülen bu kişilik özelliği, kontrol kaybının biyolojik temelini oluşturur.

Davranışsal Bağımlılık: Madde kullanımına dayanmayan, ancak benzer biçimde ödül ve haz mekanizmalarını harekete geçiren bağımlılıklar için kullanılan kavram. 

Kumar, dijital oyun ve internet bağımlılığı bu grupta değerlendirilir.

Kumar-Oyun Yakınsaması (Gambling-Gaming Convergence): Kumar ve video oyunlarının birbirine yaklaşması süreci. 

Özellikle çevrim içi oyunlarda yer alan “ganimet kutuları (loot boxes)” ve e-spor bahisleri, kumar benzeri mekanizmalarla kullanıcıları şansa dayalı ödüllerle motive eder.

II. ARAŞTIRMACI KURUM

Yeşilay 5 Mart 1920’de Dr. Mazhar Osman ve arkadaşları tarafından Sultan Vahdeddin’in izni ve Şeyhülislam İbrahim Haydarizade’nin himayesinde “Hilal-i Ahdar” adıyla kurulmuş, toplumun zararlı alışkanlıklardan korunmasını amaçlayan köklü bir sivil toplum kuruluşu.

Kuruluşun amacı, Birinci Dünya Savaşı sonrası işgal döneminde alkol ve uyuşturucu maddelerin yaygınlaştırılmasıyla toplumun direncinin kırılmasını önlemek.

1934 yılında “Kamu Yararına Çalışan Dernek” statüsü kazanan Yeşilay, zamanla çalışma alanlarını genişleterek alkol, tütün, uyuşturucu, kumar ve teknoloji bağımlılığı ile mücadele eden çok yönlü bir halk sağlığı kuruluşuna dönüştü.

Bilimsel yöntemlerle önleyici, rehabilite edici ve savunuculuk faaliyetleri yürüten Yeşilay, insan onurunu ve toplum sağlığını merkeze alarak bağımlılıkla mücadelede ulusal ve uluslararası düzeyde öncü bir rol üstleniyor.

III. METODOLOJİ

Raporda kullanılan veriler Yeşilay Akademi tarafından hazırlanıyor. Çalışma, Dünya Sağlık Örgütü, Birleşmiş Milletler, The Lancet Public Health Commission on Gambling gibi uluslararası kuruluşların bilimsel kaynaklarından derlenen verilerle destekleniyor. 

Türkiye bölümünde kullanılan istatistikler, T.C. Sağlık Bakanlığı ve Yeşilay iş birliğiyle yürütülen “15 Yaş ve Üzeri Nüfusta Sağlık Davranış Araştırması” sonuçlarına dayanıyor.

Analizlerde, DSÖ’nün kumar oynama bozukluğu için geliştirdiği ICD-11 sınıflandırması ve Amerikan Psikiyatri Birliği’nin DSM-5 tanı kriterleri temel alınıyor. 

Nicel veriler, 2021–2024 yılları arasında YEDAM (Yeşilay Danışmanlık Merkezi) başvurularından elde edilen istatistiklerle destekleniyor.

Küresel karşılaştırmalarda, 193 ülkenin düzenlemelerini kapsayan uluslararası kumar mevzuatı incelemesi ve 67 ülkede yapılan yasal değişiklikler değerlendiriliyor. 

Verilerin analizinde betimleyici istatistik yöntemi kullanılıyor; yaş, cinsiyet, eğitim düzeyi ve oyun türlerine göre dağılımlar grafiklerle sunuluyor. Bulgular, akademik literatür taraması, resmi kurum verileri ve saha araştırmalarının bütünleştirildiği karma yöntem yaklaşımıyla derleniyor.

IV. BULGULAR

Kumar bağımlılığı.

Dünya Sağlık Örgütü’ne göre yetişkin nüfusun %1,2’si kumar oynama bozukluğuna sahip.

Erkeklerin %11,9’u, kadınların ise %5,5’i kumar kaynaklı zarar görme riski taşıyor.

Türkiye, kumar faaliyetlerine yönelik en katı yasal düzenlemelere sahip ülkeler arasında yer alıyor.

COVID-19 pandemisiyle 2019’dan itibaren kumar davranışı Türkiye’de de belirgin şekilde arttı.

Türkiye’de 15 yaş ve üzeri nüfusun %10’undan fazlası hayatında en az bir kez kumar oynamış durumda.

2021–2024 yılları arasında 15.624 kişi kumar bağımlılığı nedeniyle Yeşilay Danışmanlık Merkezlerine (YEDAM) başvurdu.

YEDAM’a başvuran toplam 54.824 danışanın yaklaşık %28’ini kumar bağımlılığı vakaları oluşturdu.

Kumar bağımlılığı nedeniyle yapılan başvurular her yıl artan bir ivme gösteriyor.

En yaygın kumar türleri arasında rulet, poker, blackjack, spor bahisleri, piyangolar, bingo ve elektronik kumar makineleri bulunuyor.

Dijitalleşmenin, kumar ürünlerini mobil cihazlar aracılığıyla her an erişilebilir hâle getirdiği belirtiliyor.

“Loot box” (ganimet kutuları) ve “skin gambling” gibi dijital oyun mekanizmaları, gençlerde kumar riskini artırıyor.

Kripto para ve kaldıraçlı işlemler, “risk alma” davranışı nedeniyle kumarla benzer psikososyal etkiler yaratıyor.

KUMAR OYNAMA NEDENLERİ

Bireylerin kumara yönelmesinde en temel motivasyon para kazanma isteği olarak öne çıkıyor.

Kumar, aynı zamanda stres, sıkıntı ve yalnızlıktan kaçış aracı olarak da görülüyor.

11–17 yaş arası gençlerin %80’i kumarı eğlenceli bir aktivite olarak değerlendiriyor.

Kumar endüstrisi, kullanıcıları oynamaya teşvik eden “tasarım yoluyla bağımlılık” mekanizmaları geliştiriyor.

Elektronik oyun makineleri, kullanıcıyı elindeki parayı tüketene kadar oynamaya yönlendirecek şekilde tasarlanıyor.

Kumar bağımlılığı, Dünya Sağlık Örgütü’nün ICD-11 ve DSM-5 sınıflandırmalarında “davranışsal bağımlılık” olarak tanımlanıyor.

Kumar bağımlılığında biyolojik risk faktörleri arasında dopamin, serotonin ve norepinefrin sistemlerindeki bozulmalar yer alıyor.

Psikolojik risk faktörleri arasında depresyon, yalnızlık, mutsuzluk ve dürtüsellik öne çıkıyor.

Sosyal faktörler arasında aile içi sorunlar, ebeveyn bağımlılığı öyküsü ve akran baskısı önemli rol oynuyor.

Çevresel faktör olarak en kritik unsur, kumarın erişilebilirliğinin kolaylaşması olduğu belirtiliyor.

Çevrimiçi kumarın gençlerde bağımlılığı tetikleyen unsurları; gizlilik, hızlı bahis ve anında sonuç alabilme. Devam edecek