KADİR DAYIOĞLU


YAŞASIN LAİK CUMHURİYET!

Yetti artık!.. Ne yaparsanız yapın; niyetiniz ne olursa olsun Mustafa Kemal Atatürk'ün ismini, aziz hatırasını, laik ve demokratik cumhuriyeti asla ve asla yok edemeyeceksiniz.


"Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile basın toplantısı düzenleyen Etiyopya Başbakanı Abiy Ahmed Ali’nin açıklamaları sırasında dikkat çeken anlar yaşandı. Toplantı sırasında açıklama yapan Başbakan AliMustafa Kemal (Kamal) Atatürk'ün reformist kişiliğine ve karizmatik liderliğine vurgu yaptı. Ancak Külliye’deki çevirmen, Atatürk'ün ismini sansürleyerek konuşmayı, ismine hitaben teşekkür edilen, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a bağladı." (ODA TV, 19.08.2021)

***

Dünyanın kilitlendiği Afganistan, şeriatçı Taliban’ın yönetimi ele geçirmesiyle karanlık günlere dönüyor. Özellikle kadınların ve çocukların kazanımları büyük tehdit altında bulunurken, yaşanan gelişmeler Atatürk’ün haklılığını bir kez daha kanıtladı.

***

Dünyanın konuştuğu Afgan gazeteci Nazira Karimi, ülkesindeki Taliban rejimine değinerek; "Keşke burada Atatürk'ü daha çok dinleseydi liderlerimiz. Dinleselerdi ülkem şu an bu pozisyonda olmazdı" dedi.

***

Duayen gazeteci Fikret Bila’nın, nefis bir yazısı çıktı “T24”’te (18 Ağustos 2021); “Afganistan’dan alınacak ders!” Tabii, bir yandan ders alınacak diğer yandan da “bizim ecmainin” uykuları kaçacak. Yazıdan bazı bölümler şöyle:

“Bugün Afganistan’da, Irak’ta, Suriye’de, Libya’da yaşananlar Atatürk’ün değerini net biçimde ortaya çıkardı. 100 yıl önce, o günün zor koşullarında kurduğu laik ve demokratik cumhuriyetin ne kadar değerli olduğu da gözler önüne serildi. Afganistan’daki içler acısı görüntülerden alınacak ilk ders Türkiye’nin Atatürk’ün yolundan sapmaması gerektiğidir.

Bu yol, Atatürk’ün temellerini attığı; demokratik, laik, insan haklarına, kadın-erkek eşitliğine, hukukun üstünlüğüne dayalı Türkiye Cumhuriyeti yoludur. Kabil Havaalanı’nda, şeriatçı Taliban’dan kaçan Afganların, ABD uçaklarının önüne atlamaları, iniş takımlarına sarılarak kaçmaya çalışmaları, eminim benim gibi birçok kişiye Atatürk’ün ne kadar büyük bir lider ve Tük milletinin böyle bir lideri sahip olmakla ne kadar şanslı olduğunu düşündürmüştür.

Bugün Afganistan’da, Irak’ta, Suriye’de, Libya’da yaşananlar Atatürk’ün değerini net biçimde ortaya çıkardı. 100 yıl önce, o günün zor koşullarında kurduğu laik ve demokratik cumhuriyetin ne kadar değerli olduğu da gözler önüne serildi.

Kuşku ki yok ki bu değerlerin farkına varması gereken ilk ülke Türkiye’dir. Atatürk’ün adının silinmeye, unutturulmaya, başta laiklik, akıl ve bilime dayalı eğitim olmak üzere gerçekleştirdiği devrimlerin tersine çevrilmeye çalışıldığı bir dönemden geçerken, Afganistan bunun ne kadar yanlış bir yöneliş olduğunu bütün dünyaya gösterdi.

Eğer Türkiye, ileride ABD uçaklarının tekerliklerine sarılmak istemiyorsa Atatürk’e ve devrimlerine dört elle sarılmalıdır.

Taliban’ın ne yapacağını, dört yıllık iktidarında ne yaptığına bakarak görebiliriz. Kız çocuklarının okula gitmesini yasakladı. Yanında ancak bir erkekle dışarı çıkacak kadınların burka, hicap giymeleri zorunlu hale getirildi. Kadınların çalışması yasaklandı. Din polisi kuruldu. Sokakta uygunsuz davranmadığına karar verilen kadınlar bu polisler tarafından sokakta kırbaçlandı.

Zina iddiasıyla kadınlara ‘recm’ uygulandı. Taşlanarak öldürüldüler. Hırsızlık yaptığı kararına varılan insanların elleri kesildi. Kesilen eller cami avlularında sergilendi. Beş vakit namaz zorunlu kılındı. Camilerde yoklama yapıldı. Mazeretsiz gelmeyenler cezalandırıldı. Taliban aynı Taliban. Dün ne yaptıysa bugün de aynısını uygun gördüğü zamanda yapacaktır.”

***

Afganistan’da yaşananlar henüz tazeliğini korurken, Etopya Başbakanı’nın, konuşmasında geçen “Mustaf Kamal Atatürk” sözcüklerini sansürleyen zihniyetin, bundan böyle uykularının kaçacağı şüphesiz.

***

Bila’nın dediği gibi, “Taiban aynı Taliban!”, değişir falan sanmayın. Yine bildiklerini okurlar. Unutmayın; “Selefi öğreti”den vazgeçmezler. Osmanlı, “selefi hareketi”, “Kadızadeliler” ile 17. asırda yaşadı. Zor kurtuldu bunlardan… Çaresiz kalan devleti, “Köprülüler” kurtardı.  

***

“Dincilerin”, “değiştik/değişeceğiz!” dediklerine inanmayın. “İki ileri, bir geri gitmeyi” çok iyi bilirler. Zira; bizde de, yaşatılmak istenen “geleneğin” şifreleri, Taliban ve el Kaide vasıtasıyla gözle önüne serildi. Aslında bu biliniyordu da “ashab-ı kehf uykusunda” olanlar vardı. Umarım şimdi uyanmaya başladılar.

***

Bunlar; önce “değiştik” diye gelirler sonra, “ustalık dönemine” geçince, “çıraklık döneminde” dediklerini unuturlar; “genetik kodlarına” dönerler.

***

Yetti artık!.. Ne yaparsanız yapın; niyetiniz ne olursa olsun Mustafa Kemal Atatürk'ün ismini, aziz hatırasını, laik ve demokratik cumhuriyeti asla ve asla yok edemeyeceksiniz.