NEBAHAT ERDOĞAN


YAŞAMLA ÖLÜM ARASI…

Türkiye yine bir felaketle sarsıldı. Bolu Kartalkaya’da bir otelde çıkan yangında 78 vatandaş,hayatını kaybetti. Türkiye’nin yüreği yandı. Çünkü acı bizim acı, Türkiye’nin acısıydı. Her ne olursa olsun, ne yaşanırsa yaşansın böyle zor günlerde, yaşanan acı olaylarda birbirleriyle kenetlenen bir milletiz biz. Acıların paylaştıkça azalacağını bilerek, tek bir yürekle toplanılır acı etrafında… Çünkü biliriz ki acılar paylaşıldıkça hafifler, sevgiler verdikçe çoğalır… Hayatını kaybedenlere Allahtan rahmet, geride kalanlara sabırlar, yaralılara acil şifalar diliyorum.


Türkiye yine bir felaketle sarsıldı.

Bolu Kartalkaya’da bir otelde çıkan yangında 78 vatandaş,hayatını kaybetti. 

Türkiye’nin yüreği yandı. 

Çünkü acı bizim acı, Türkiye’nin acısıydı. 

Her ne olursa olsun, ne yaşanırsa yaşansın böyle zor günlerde, yaşanan acı olaylarda birbirleriyle kenetlenen bir milletiz biz. 

Acıların paylaştıkça azalacağını bilerek, tek bir yürekle toplanılır acı etrafında…

Çünkü biliriz ki acılar paylaşıldıkça hafifler, sevgiler verdikçe çoğalır…

Hayatını kaybedenlere Allahtan rahmet, geride kalanlara sabırlar, yaralılara acil şifalar diliyorum.

Çok büyük bir acı ve her felaketten sonra söylenen söz “Milletimizin başı sağ olsun.” derken…

Tüm silahşörler çıktı meydana…

Ve… her zaman olduğu gibi Tv programları uzmanlarla dolup taştı, tartışma konusu ihmaller ve önceki felaketler de sorumlular gereken cezalarını almış olsalardı bugün bu olaylar yaşanır mıydı? 

Ölen öldüğüyle kalıyor efendiler…

Ateş düştüğü yeri yakıyor…

Umarım son olur diyorum ama…

Maalesef olmuyor, olmayacakta…

Hangi felaketten sonra denetimler sıklaştı dersiniz?

Biz ne gördük, ne de duyduk, ya siz?

Olaylar başka yönlere saptırılmaya başlandı bile…

Ve en utanç verici de ne biliyor musunuz?

Her felaketten sonra suçlu aramak…

Suçu da birilerine yıkmak için çaba sarf etmek!...

Hiçbir yetkili sorumluluk almayıp gelenek olduğu üzere bu felakette de yeni günah keçileri arandı.

Felakette hayatlarını kaybeden 78 vatandaşın acısı dinmeden birbirlerini suçlama yarışına girdiler.

Türkiye’de gelenek olmayan istifa müessesi yine işlemedi. 

Allah aşkına yaşanan bunca felaketlerden sonra bir Allahın kulu da “evet hatalıyım desin” ya.

Bu kadar mı zor insanın kendi hatasını kabullenmesi, klasınızmı sarsılıyor, kendinizi ezik mi hissediyorsunuz böylesine yaşanan acılar içindeki ihmallerinizi kabullenmiş olsanız…

Yaaa.. 78 can yok oldu, 78 hayat söndü sadece sizlerin ihmalleriniz yüzünden…

Sen hatanı, suçunu ister kabul ister etme giden 78 can var ortada bunu da inkar edemezsiniz herhalde…

Yangının gece saat 3 sularında çıkması, otelin ahşap olması yangının büyümesinde ki ilk etkenler olabilir.

Fakat, tüm yaşadığımız felaketlerde olduğu gibi ihmaller zinciri peş peşe sıralandı maalesef…

12 katlı lüks otel diye turist çekmek için reklamını yapacaksın ama yangın merdivenin olmayacak, her katta adım başı yangın tüpün olmayacak, elektriğini, suyunu, doğalgazını denetimden geçirmeyecek sonra bir geceliğini 28 bin- 30 binden müşteriye vereceksin…

Burada sadece ve sadece otelin bir gecelik fiyatı lüks olarak lanse edilmiş.

Bakın bu haldeyken işletmeci ise, aşçıyı, elektrikçiyi suçluyor.

Orada yaşananlar ise…

Yaşamla ölüm arası, çarşafları bağlayarak kurtulma çabası vardı.

Yaşamla ölüm arası, can havliyle pencereden atlamaktı.

Yaşamla ölüm arası, kurtulduğuna sevinemeyip kurtaramadığını yangınlar arasında bırakmaktı.

Yaşamla ölüm arası, kurtulduktan sonra içeriden gelen sesler için geri dönmekti.

Yaşamla ölüm arası, hiçbir felaketten ders almayıp ihmaller zincirine bir halka daha takmaktı.

İnsan hayatı ne kadar ucuz ülkemizde…

Sırf daha çok kazanma hırsına bürünmüş gözlerinizin işletmenizdeki eksiklerinizi görmeyecek kadar kör etmiş. 

Bu körlük 78 cana mal oldu ne yazık ki, şimdi o bir geceliği 28-30 bin arası olan kazancınızı güle güle harcayın…

Tabii harcayabilirseniz…