Şehir “yap-boz tahtasına döndü!” sözünü çok işitirsiniz. Doğrudur… Ama “bu şehir, yap-boz tahtasına döndü!” diyenlere bir çift sözüm var: “Alışacağız efendim, alışacağız!” Alışmamız bir yana, “yürümesini de öğreneceğiz!”, “Araç kullanmasını da...” Hem unutmayalım, bu şehir büyük şehirdir, büyük şehirde yaşamayı da öğreneceğiz. Tabii, yönetmeyi de… Ne demişler, “okta da var, yay da!”
***
Bir de “yap–boz”ları ele alıp, yapılanları; “Hacı emmin eşeğe binmiş ayakları yerde geziyor!” diyerek eleştiriyorsunuz. Belediyelerin, “on kere yaptırıp, yirmi kere bozdurma!” hakları yok mu?
***
Ayrıca, belediyelerin kasasından da bir kuruş çıkmıyor, bunları yaparken! Başkanların da…
***
Ağızları ile kuş tutsalar beğendiremeyecekler kendilerini. Hem, daha birkaç seçim öncesi, bunlara, yüzde 70 oy veren bizler değil miydik? Şimdi ne diye şikayet ediyorsunuz ki?
***
Bir de, “yürüyen merdivenler, çoğu zaman çalışmıyor; hele hele akşamdan, sabahın ilk saatlerine kadar istirahata çekiliyorlar; hasta var, yaşlı var, özürlü var; bunlar ne yapacak?” diyerek duygu sömürüsü yapanlar var ya, bunlara deli olmamak elde değil...
***
Efendim. Merdivenler yok mu? Oradan inip çıksanız ya!.. Hem, antrenman yapmış olursunuz, hem de yağları eritirsiniz... Ayrıca; daha az elektrik kullanarak belediyelerin bütçesi rahatlatırsınız ve de küresel ısınmaya katkı yapmamış olursunuz...
***
Bu bağlamda yaşlılara, hastalara, özürlülere, çocuklara... bir tavsiyede de bulunmak isterim; O saatlerde dışarıda ne işiniz var!.. Oturun oturduğunuz yerde; evinizden dışarı çıkmayın!..
***
Hem, o saatlerde alt geçitlerde “hırsıza-hıcıba”, tiner çekmişe, sarhoşa, berduşa rastlamanız da mümkün... Bir bıçak darbesiyle, “b.k yoluna gitmek” de var...
***
Mesela, yolum düştüğünde, Sanayi Odası kavşağındaki asansörden çok çekinirim. Bir de sık sık kullananlar ne der acaba? Hele hele kadınlar… Bir de tek başlarına bindiklerini düşünün, ya bir de yabancı erkek varsa…
***
Bunlardan kaç kadın ya da erkek, şikayetçi oldu? Çok merak ediyorum. Göreceksiniz, benzeri bir şey Kartal Kavşağı’nda da olacak. Yayalar “hemzemin” mi, yoksa asansör ve/veya yürüyen merdivenlerle mi geçecek?
***
Demem o ki; araçların güvenliği ve sürücülerin konforu düşünülürken, asıl özne olan “yayalar” için ne düşünülüyor? Ama ben biliyorum, muhterem ahalinin buna da “gıkı” çıkmayacak?
***
Şahsen ben, bu şehirde yaşayan birisi olarak “yap–boz”lardan hiç şikayetçi değilim... Geçmişte şikayetçi oldum da ne oldu? Yazılarımın yeni yeni farkına vardılar; bana satmaya başladılar.
“Yazsanıza!” diyorlar;
“Çok yazdım!” diyorum.
“Dinleyen olmadı!”, diyorum.
Daha ne diyeyim…
***
Yapılanlardan da... Ne yapsalar, doğru yapıyorlar... Sayelerinde, büyük şehirde yaşadığımın farkına vardım. Yürümeyi ve araç kullanmayı öğrenmeye çalışıyorum. Muhterem ahalinin ve sürücülerin davranışlarını da…
***
Hem ben biliyorum ki; “Düşünen kafalara zararlı fikirler üşüşür, büyüklerimiz bizi bizden iyi düşünür!”
 
             
         
                