NEBAHAT ERDOĞAN


VUR ABALININ SIRTINA…

Bunları yazmaya gerek var mı? Evet var… Mümkün olduğu sürece yazmaya da devam edilecek. Çünkü vatandaşın tepkisi, söylenen sözler bir kulaklarından giriyor, diğer kulaklarından çıkıyor.


Bunları yazmaya gerek var mı?

Evet var…

Mümkün olduğu sürece yazmaya da devam edilecek.

Çünkü vatandaşın tepkisi, söylenen sözler bir kulaklarından giriyor, diğer kulaklarından çıkıyor.

Sadece kendi bildiklerini yapıyor, dillerinde  halkın yanında olduklarını belirtip, “kimseye muhtaç etmeyiz!” diye kendilerine muhtaç bıraktıklarını gösteriyorlar. 

Elbette belediyeler halk için vardır, muhtaç durumunda ki insanların sıkıntılarını, ihtiyacını gidererek yanlarında olduğunu hissettirmelidirler.

İhtiyacı olan ya da düşkün durumdaki  insanlarımıza el birliğiyle yardım etmek, hem dinimizin gereği, hem de insani görevimizdir bu ayrı tabi.

Fakat muhtaçlık ayrı, muhtaç olan insanın tüm giderlerini karşılamak ayrı…

Onun için ki belediyeler bir yere kadar insanların ihtiyacını giderebilmektedir.

 Gelir düzeylerine bakıldığında, insanımız muhtaç durumunda.

Bakın TÜİK ne diyor?

TÜİK verilerine göre Kayseri’de 2017-2023 döneminde en üst gelir grubundaki yüzde 20’luk kesimin toplam gelirden aldığı pay 4,8 puan artarken, diğer dilimlerin payı azaldı. 

Buna göre nüfusun yüzde 20’u daha da zenginleşirken, yüzde 80’ı daha da yoksullaştı. 

Özellikle son 10 yılda Kayseri'de zengin daha zengin fakir daha fakir oldu.

Peki neden acaba?

Bunu görmezden gelemeyiz, bu sıkıntılı tablo her geçen gün artmakta, ülke ekonomisi her alanda insanların belini büktü. 

Alım gücünün de günden güne erimesi, vatandaşın olmazsa olmazı gıda tüketiminde azar azar almaya yöneltti.

Çarşı, pazarda durum felaket…

FİYAT GÜNCELLEMESİ…

Malum.

Son dönemde zamların adı Fiyat Güncellemesi oldu.

Durum böyle iken geçtiğimiz günlerde Kayseri’de önce ulaşıma ardından ekmeğe yapılan zam haberleri peş peşe geldi. 

Buna göre ;

Kayseri Büyükşehir Belediyesi'nden yapılan açıklamada; "Toplu ulaşımın ana gider kalemi olan

Akar yakıt, bakım, yedek parça giderlerinde oluşan fiyat artışları sebebiyle, toplu ulaşım fiyat tarifelerinde güncelleme yapma gereği oluşmuştur. Yeni tarifeye göre, tam bilet 20 TL, indirimli bilet 11 TL olarak belirlenmiştir. Toplu taşımayı düzenli ve sık kullanan yolcularımız için oluşturulan avantajlı abonman kartlardan; aylık 150 biniş hakkı bulunan indirimli abonman bilet 300 TL (1 biniş 2 TL), yine 150 biniş hakkı bulunan tam abonman bilet 860 TL (1 biniş 5,7 TL) olarak belirlenmiştir.

Aktarma şartları ve tarifeleri ile İlçe toplu ulaşım tarifelerinde de düzenlemeye gidilmiş olup güncel tarifeler 30.09.2024 tarihinden itibaren geçerli olacaktır."denildi.

Son altı ay içerisinde yapılan Fiyat Güncellemesi ile bilet fiyatı 11 TL’den 20 TL’ye çıkmış oldu.

Yani nerede ise yüzde 50’ye lakın bir zam oranı…

Tabii ulaşıma zam gelirde ekmeğe gelmez mi?

Çünkü sadece bu iki kalem gideri vatandaşın en çok kullandığı giderler arasında ilk sırada, düşünün toplumumuzda en küçük aile topluluğu çekirdek ailedir. 

Eee insanlar artık  büyük aile yapısını kuramıyor, hatta hayal bile edemiyor durumuna geldi, ekonomi sıkıntısı nedeniyle, ne kadar üç çocuk, beş çocuk deseler de, inanın bir çocuğunun gelecek kaygısını çekiyor insanlarımız.

Büyükşehir Belediyesi KAYTUR A.Ş.bünyesinde faaliyet gösteren Kent Ekmek,ürünlerinde fiyat güncellemesine gitti. Alınan karara göre ; 30.09.2024 tarihi itibariyle 200 gram olan somun ekmek 7 liradan satılmaya başlanacak.

Diğer Kent ekmek fiyatları ise şu şekilde olacak;  Somun Sade (200 gr) 7 TL, Somun Tam Buğday (200 gr) 8,5 TL,Tost Sade (450 gr) 35 TL,Tost Tam Buğday (450 gr) 36 TL,Ekmek Köy (450 gr) 35 TL,Ekmek Çavdar (450 gr) 37 TL,Ekmek Tam Buğday (450 gr) 37 TL,Ekmek Tam Tahıllı (450 gr) 37 TL,Ekmek Gacer (250 gr) 37 TL,Ekmek Ruşeymli (450 gr) 37 TL,Roll Said (50 gr) 2,5 TL,Roll Tuzsuz (50 gr) 2,5 TL,Roll Tam Buğday (50 gr) 3 TL,Galeta Sade (200 gr) 27 TL,Galeta Tam Buğday (200 gr) 30 TL,Galeta Tam Tahıllı (200 gr) 30 TL,Simit (100 gr) 13 TL,Glütensiz Ekmek (275 gr) 25 TL.

Ortalık yangın yeri, adına fiyat güncellemesi denilen katlamalı zamma vatandaşın tepkisi büyük tabi.

Hayatımızda olmazsa olmazı bu iki kalem gider hesabı için ekonomist olmaya gerek yok, aylık baza vurduğunuz zaman, dört kişilik bir aile için ulaşım ve ekmek 3.500 – 4.000 TL tutuyor. 

Önümüz kış yani bu daha başlangıç, suya 2025’e kadar zam olmadığını bilsem de, elektrik ve doğal gaz kış aylarında katlandıkça katlanıp suya yapılmayan zammı aratmayacak. Birde okul masrafları eklenince varın siz düşünün dar gelirli ailenin durumunu.

Şimdi tam kışa hazırlanırken, ulaşım ve ekmeğe yapılan zammın manidar olmadığını kimse bana izah edemez. 

Bütçe küçük, sorun büyük…

Dar gelirli aileler için, emekliler için, asgari ücretliler için geçim sıkıntısı hat safhada iken, vatandaşın maddi manevi artan yük karşısında psikolojik sorunların artmasına da sebep olduğunun altını çizmek gerek.

Özellikle Emekli ve Asgari ücrete sadece yılda bir zam yapan hükümetin,  bir çok kaleme sürekli fiyat güncelleme yaparak vatandaşı hele hele de zor geçeceği belli olan kapıdaki kış öncesinde iyiden iyiye köşeye sıkıştırması durumu daha da felaket hale getirdi.

Neden kendi vatandaşınızın üzerine bu kadar yüklenirsiniz acaba? 

Bu ayırımcılığın bitmesi lazım.  

Bizlere uygulanan hakların onlara da uygulanması, yada artık misafirliğin bitirilmesi gerek, çünkü vatandaşın sabrı kalmadı. Bu ayırımcılık farklı durumlara sebebiyet verdiğini de ilimizde yaşanan olaylara şahit olduk biliyorsunuz.

Kimi bunlar?

Tabiî ki Suriyeliler…

“Ağaya beleş” politikası belli bir kesime ve sığınmacılar için devam edecek mi?

İddialara göre Kayseri’de bir sanayi sitesinde 60’ın üzerinde iş yeri Suriyeliler tarafından işletiliyormuş, oradaki Türk vatandaşlar bir bir dükkanlarını kapatıp Suriyeliler kiralıyormuş. 400-800 m2 olan dükkan kiraları ise  500 bin tl civarında veriliyormuş.

Ee tabi bizim vatandaşlar vergiler yüzünden kiralarını ödeyemeyince “ağaya beleş” Suriyeli vatandaşlar kapış kapış tutuyor bu dükkanları nede olsa ekmek elden su gölden, vergi derdi yok, sigorta derdi yok, maliye denetimi yok hal böyle olunca vur abalının sırtına.

Üzerimizde kambur yükü olan bu insanlara, sağlıktan gıdaya, ısınmadan ev kirasına kadar bütün imkanların sağlanması kendi ülkemizde sığınmacı pozisyonuna düşürdü bizleri. 

Demem k ki, hükümet kasadaki açığı kapatamadıkça vatandaşın küçük bütçesine gözünü dikiyor. 

Zorun zoru var mı dersiniz bilmem ama;

Kış kapıda bekleyip göreceğiz…