Vali Şehmus Günaydın, 1966 Gercüş-Batman doğumlu…
Okuma-yazması bile olmayan 9 kişilik bir ailede dünyaya gelmiş. İşin ilginç tarafı okuma-yazma dahi bilmeyen anne Ayşe, baba Ahmet Günaydın onca ekonomik sıkıntısına rağmen başta Vali Şehmus Günaydın olmak üzere tüm aile fertlerini okutmuş…
Kimi vali olmuş, kimi hâkim kimi turizm işletmecisi…
Cidden takdire şayan bir durum…
Zaten o tarihler de Günaydın ailesinin bu başarısı örnek bir başarı hikâyesi olarak gösterilmiş ve o yıl yılın ailesi ilan edilmiş
Gerçekten de takdir edilecek bir başarı hikâyesi.
Şimdi gelelim Çarşamba gece yarısı yayımlanan Valiler Kararnamesiyle Kayseri Valiliği görevinden Ankara Merkeze Mülkiye Başmüfettişi olarak alınan Vali Şehmus Günaydın’ın hikâyesine…
Vali Günaydın malum Urla Kaymakamı iken 23 Mayıs 2014 tarihinde Kastamonu Valiliğine atandı…2016 yılına kadar Kastamonu da görev yapan Günaydın daha sonra 30 Mayıs 2106 tarihinde Isparta Valiliğine atandı. 2018 yılı ekim ayında yayımlanan yeni bir kararnamesi ile de Süleyman Kamçı’nın yerine Kayseri Valiliğine atanmış ve yaklaşık dört yıldır Kayseri Valiliği yapıyordu…
Vali Şehmus Günaydın’ın dört yıllık valilik süresi zarfında olumlu şeylerine de tanık olmakla birlikte en çok gerek bürokrat ve gerekse siyasilerle olan tartışmalarına tanık olduk…
Hemen hemen her milli bayram da CHP Milletvekili Çetin Arık ile bir şekilde karşı karşıya geldi…
Yani CHP’lilerle hiç yıldızı barışmadı…
İYİ Partililerle de pek içli-dışlı olduğu söylenemez! Yani özünde muhalefeti pek sevmeyen bir yapısı var… Son olarak CHP Genel Başkan Yardımcısı Yıldırım Kaya ve diğer CHP Milletvekilleri ile emektar eğitimcilerin Pazarören Köy Enstitüsü’nün harabeye dönmüş binalarına ziyaret izni vermemesi nedeniyle CHP’lilerle karşı karşıya gelmiş ve Yıldırım Kaya’nın ağır eleştirilerine hedef olmuştu…
Ama iktidar partisi milletvekilleri ve siyasileriyle ilişkilerini sıcak tutmaya gayret etti…
Vali Günaydın’ın bugüne kadar pek su yüzüne çıkmayan siyesi gezmişinden de söz ediliyor. Şimdi Kayseri Valiliğinden ilişiği kesildiği için rahatlıkla siyasi geçmişinden bahsedebiliriz. Meğer Şehmus Günaydın 1999 yılında Ak Parti’den Batman belediye başkanlığına soyunmuş Ak Parti’den adaylığı kabul görmeyince Süleyman Soylu’nun genel başkanı olduğu Doğruyol Partisi’nden belediye başkan adayı olmuş. Fakat seçimi kaybetmiş.
Birde Sayın Günaydın’ın böyle bir siyasi geçmişinden söz ediliyor.
Zaman zaman özellikle OSB seçimleri aşamasında AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş ile ters düştüğü zamanlar oldu…
Özhaseki ile saygıya dayalı bir ilişki yürütmeye gayret gösterdi…
Cumhur İttifakı’nın diğer ortağı MHP’yle ilişkilerini sürekli sıcak tuttu…
Hem geçmişte MHP İl Başkanı Serkan Tok hem de mevcut İl Başkanı Adnan İncetoprak ile iyi ilişkiler içinde oldu… Öyle ki Serkan Tok’un görevden uzaklaştırılmasına gerekçe gösterilen hususlardan biri olan MHP çevrelerine bol miktarda “silah ruhsatı” verilmesine yol verdi ve hatta bir ara çevresine, “Yahu ne kadar ruhsat istiyorsunuz böyle, beni bile usandırdınız!” diye hayıflandığı söylenir…
İbrahim Kulular’a o dönem destek veren MHP Milletvekili Baki Ersoy’la ilişkileri bir hayli gerilmişti. Ama daha sonra ilişkileri normal bir sürece girmişti…
O çekişme süreci aşamasında Günaydın için her kararname öncesi, “Bu sefer kesin gidiyor!” denile denile atama karar önceki gece yayımlanan kararnameye kadar gecikti...
Vali Şehmus Günaydın’ın bürokratlarıyla da arası pek hoş olmadı…
Yukarı da kısmen bahsettiğim gibi dönemin emniyet Müdürü İbrahim Kulular ile sert bir çekişmeye girdi ve sonunda Kulular Emniyet Genel Müdür Yardımcılığı’na atandı…
Kulular Kayseri’den görkemli bir törenle Ankara’ya uğurlanırken Emniyet Müdürlüğü önünde ki uğurlama törenine eşlik etme gereği bile duymadı…
Kulular Ankara’ya atandıktan sonra emniyet içinde ki ekibini de tasfiye etti ve sonra mevcut emniyet Müdürü Kamil Karabörk ile “kısmen de” olsa uyumlu çalışmaya gayret etti…
Son aylar da özellikle pandemi sürecinin de araya girmesi nedeniyle biraz daha içe kapanan Vali Şehmus Günaydın’ın bu sefer yeni valiler kararnamesiyle gideceği konuşulmaya başlanmıştı…
Kimileri merkeze alınacağı söylerken kimileri de, “Vali bey işini sağlama aldı Aydın’a falan gidecek!” diyordu…
Ama öyle olmadı…
Önceki gece yayımlanan Valiler Kararnamesi’nde “pat” diye merkeze alındı…
Adına ister “Mülkiye Başmüfettişliği” deyin ister “merkez valiliği” deyin ne derseniz deyin sonuçta Ankara’da “merkez valileriyle” birlikte bir üst düzey bürokrat olarak oturup-kalkacak…
Belki de hakkında hayırlısı olmuştur!
Hani derler ya, “O an nefsine ağır gelen belki senin hayrına olmuştu” diye!
Sayın Günaydın için de öyle olmuş olabilir…
Önümüzde ki aylar da seçim satına gireceğiz!
Şimdiden gidişatın gösterdiği o ki önümüzde ki seçim süreci bir hayli sert ve gergin geçecek… Tabii valilere de büyük görev ve sorumluluk düşecek! İktidarın taleplerini sorgusuz-sualsiz yerine getirseniz bir türlü getirmeseniz bir türlü… Akabinde bir iktidar değişikliğinde neler yaşanı o da şimdiden kestirilemez!
O nedenle demem o ki belki de hakkınız da hayırlısı bu olmuştur!
Gelelim yeni valimize…
Yeni valimiz Gökmen Çiçek 1978 doğumlu…
Yani genç bir isim…
Gebze doğumlu…1997 yılında Uludağ Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Kamu Yönetimi Bölümü mezunu… Yani mülkiyeli değil… 2004 yılında İçişleri Bakanlığı Kaymakam adaylığı sınavını kazanarak mesleğe kaymakam olarak başlamış… 2005-2006 yılları arasında İçişleri Bakanlığı tarafından eğitim amaçlı gönderildiği Sheffield Üniversitesi’nde dil eğitimi ve İngiltere’de idari sistemi üzerinde çalışmalar da bulunmuş…
Yüksek Lisan eğitimini de Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi İşletme Ana Bilim Dalında tamamlamış… Sivas-Akıncılar, Erzincan-Kemah ve Rize Güneysu’da kaymakamlık yapmış…
Malum Rize-Güneysu Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın memleketi… Erzincan-Kemah eski Başbakan Binali Yıldırım’ın memleketi…
2014 yılında Türk İdareciler Derneği tarafından yılın idarecisi seçilmiş… Daha sonra İçişleri Bakanlığı Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü’nde, Şube Müdürü, Personel Genel Müdürlüğü’nün çeşitli kademelerinde Şube Müdürü, Daire Başkanı ve Genel Müdür Yardımcılığı görevlerinde bulunmuş…
26 Aralık 2018’de Personel Genel Müdürlüğü görevine atanmış, daha sonra da yani 10 Haziran 2020 tarihinde de Afyon Valisi olarak görev başlamış… Yani çiçeği burnunda genç bir vali… İki yıla yakın Afyon Valisi olarak görev yapıyordu…
Afyon’daki meslektaşlarımız, “Afyon Kaybetti, Kayseri kazandı!” diye yazıyorlar… Cidden öyle mi bilmiyoruz, zamanla göreceğiz…
Vali gökmen Çiçek’in eşi Sümeyra Çiçek’te bir hayli aktif… Sosyal medya hesaplarından baktım, açılışlar, törenler ve çeşitli etkinliklere aktif olarak katılıyor… Bir görsel de Sümeyra Çiçek’in Şuhut İlçesi’nde ki Emine Erdoğan İlim ve Kültür Merkezi’nde yaptığı incelemeleri gördüm… Yani anlayacağınız hem Vali Gökmen Çiçek hem de eşi Sümeyra Çiçek bir hayli aktifler… Bakalım Kayseri’de nasıl bir performans ortaya koyacaklar, bekleyip görmek lazım…
Haydi hayırlısı bakalım…
**
“O TAŞINMAZIN GÜNCEL MALİKİ BEN DEĞİLİM!”
Kocasinan Belediye Başkan Yardımcısı Ali Bulu’dan açıklama geldi:
“KONTEYNİR VASFINDA DEMONTE EDİLDİ!”
Kocasinan Belediye Başkan Yardımcısı Ali Bulu, Erkilet-Çevril Mahallesi’nde ki prefabrik bina ile ilgili açıklama yaptı. Bulu, “O taşınmazın güncel maliki şahsım değildir. Yazınız da belirtildiği üzere 2019 yılından beri bulunan yapı da harçlı herhangi bir imalat bulunmamakta olup konteynir vasfında demonte, vidalı olmakla beraber güncel herhangi bir inşaai faaliyet bulunmamaktadır” dedi.
Kocasinan Belediye Başkan Yardımcısı Ali Bulu önceki gün bir yazılı açıklama gönderdi…
Dün bir kâğıda yazılmış ve 9,5 satırdan oluşan açıklama da şunlara yer verilmiş:
“Şahsi açıklamamdır,
11/05/2022 tarihli şahsım ile ilgili yapmış olduğunuz taşınmazın güncel maliki şahsım değildir. Yazınız da belirtildiği üzere 2019 yılından beri bulunan yapı da harçlı herhangi bir imalat bulunmamakta olup konteynir vasfında demonte, vidalı olmakla beraber güncel herhangi bir inşaai faaliyet bulunmamaktadır. Ayrıca yüce Yaradan’a hesap verme bilincini özümsemiş birisi olarak helal dairesinde olmayan hiçbir şeye el uzatmak bir yana göz ucuyla dahi bakmayacak birisi olarak bahse konu taşınmazın herhangi bir yanıltıcı imar başvurusu olmamakla beraber elektrik bağlantısı dahi bulunmamaktadır. Yapılmaya çalışılan işin kimler tarafından ne maksatla yapıldığının da kamuoyu tarafından yakınen bilindiği tahmin edilebileceğini sanıyorum.
Son olarak şunu da belirtmeliyim ki yazılı haberden dolayı 657 sayılı ve KVKK kanunundan doğacak her türlü hakkım saklı tutulmaktadır.”
Açıklama aynen böyle…
Noktasına-virgülüne dokunmadan paylaşıyorum…
Aslında çok şey yazmak geliyor içimden de “ricacı” olanlar değer verdiğim kişiler…
Ama bazı yerlere açıklık getirmesem okuyucularımızın kafasında da hakkımız da farklı bir intiba uyanır… Ona da bunca yıldır şerefle bu mesleği yapmaya gayret eden biri olarak razı olmam, olamam da!
Nedir bu?
“o taşınmazın güncel maliki şahsım değildir!” ne demek Allah aşkına Sayın Bulu?
Aba, Patat ve Duran ailelerine ait hisseli o tarlayı 2019 yılının 7. Ayında kim satın almış?
Mehmet oğlu Ali Bulu değil mi? Daha doğrusu hissedar olmuş!
Aynı yılın 11. Ayında sizin tabirinizle “konteynir vasfında demonte, vidalı olmakla beraber güncel herhangi bir inşaai faaliyet bulunmayan” o tesisi kim koymuş?
Tövbe haşa gökten zembille mi inmiş?
Kim kondurmuş o konteyniri sizin satın aldığınız o tarlaya Sayın Bulu?
Daha doğrusu prefabrik yapıyı! Konteynir diyebilmek için altında tekerleri olması ve dilediğiniz zaman kolaylıkla alıp götürebileceğiniz bir şekil olması lazım!
O kadar kolaysa bu kadar tartışma ve haberlere konu olmaması için aracınızın arkasına takıp yarım saatte çekip götürseniz ya!
Ya da bir vinçle bir kamyona bir çırpıda yükleyip götürseniz!
Sayın Bulu, birbirimizi kandırmayalım lütfen!
Aslında sizi de üzmek istemiyorum… Ama bile bile de birbirimizi ve dolayısıyla kamuoyunu yanıltmayalım…
Ne demek, “11/05/2022 tarihli şahsım ile ilgili yapmış olduğunuz taşınmazın güncel maliki şahsım değildir.”
09/05/2022 tarihli yani Pazartesi gününe kadar maliki kimdi?
Mehmet oğlu Ali Bulu mu yoksa Abdurrahman oğlu Murat Karaman mı?
Ne olur bir birimizi kandırmayalım…
Dini duygularınızın son derece yoğun olduğu kanaatindeyim ve taktir de ediyorum…
Ama böylesi dini duyguları ağır olan birinin haber çıkmadan iki gün önce sahibi olduğu gayrimenkulün “güncel maliki şahsım değildir” türü yanıltıcı ifadelerle hem şahsımın güvenini sarsmayın hem de dini duygularınızı rencide etmeyin…
Mesela şunu derseniz daha doğru olmaz mı:
“Siz o haberi yapmadan iki gün önce yani, 09/05/2022 Pazartesi günü Kocasinan Tapu Müdürlüğü’nden devrini yaptım!”
Olur! Dolayısıyla hem bizi, hem kamuoyunu doğru bilgilendirmiş olursunuz hem de dini inancınıza zarar vermemiş olursunuz!
Sonra Allah Aşkına Sayın Bulu, o açıklamanızın son bölümün de, “Yapılmaya çalışılan işin kimler tarafından ne maksatla yapıldığının da kamuoyu tarafından yakınen bilindiği tahmin edilebileceğini sanıyorum” demek ne demek?
Kim ne yapmaya çalışıyor? Ne maksatla yapılıyor? Sizden kimin ne alıp veremediği var? Kamuoyu tarafından yakınen bilinen dediğiniz kişi ya da kişiler kimler açıklayın da biz de kamuoyu da bilsin!
Dedim ya Sayın Bulu, niyetim sizi daha fazla üzmek değil, ama bu şekilde de olmaz ama! Bize açık ve samimi gelin…
Yukarı da yazdığım gibi, “Evet ben o tarlayı 2019’un 7. Ayında tıkır tıkır parasını verdim ve aldım. 11. Aya doğru da o prefabrik tesisi yaptım. Ama haber konusu olacağını öğrendiğim de ve taraf etrafımda da çok mevzu edilmeye başlanınca da sözkonusu haber çıkmadan iki gün önce yani 9 Mayıs Pazartesi günü de devrettim” demeniz yeter de artar!
Yok efendim “güncel maliki” ben değilim de, prefabrik değil de konteynır falan filan bunlara hiç mi hiç gerek yok! Bilmem anlatabildim mi Sayın Bulu?