Kayseri’de Erciyes Üniversitesi, Abdullah Gül Üniversitesi ve Kayseri Üniversitesi adı ile üç devlet üniversitesi var.
Ayrıca Nuh Naci Yazgan Vakfı Üniversitesi var.
Toplamda şehirde 70 bin civarında da öğrenci var.
Belirttiğim öğrenci kapasitesinin geçmişte Kayseri ekonomisine olan katkısını inkâr etmek mümkün değil. Ancak bugün öğrencilerin Kayseri’nin ekonomiye katkıları, oldukça sınırlı çünkü öğrencilerin harcama olanakları da sınırlıdır.
Bu gidişatın hepsi, aslında ekonominin ne duruma geldiğinin de göstergesidir.
XXX
Bir anıya yer vererek konuyu tamamlamak istiyorum.
Günlerden bir gün…
İtalya’da Roma’dan Napoli’ye gidiyoruz kiraladığımız araba ile. Araç içinde beş kişiyiz ve en iyi sürücü sıfatıyla da beni direksiyona geçirdiler.
İlk kez “Otoyolu” ve keyfini o yollarda yaşadım.
Üç veya dört şerit, en sağ sağ şerit, çok düşük hızda gidenlere tahsisli. İkinci şerit normal gidenlere tahsisli… Üçüncü şerit, sollama şeridi. Dördüncü şerit ise Allah ne verdiyse gidenlerin şeridi…
Bir süre sonra 150-200 metre önümüzde, yol üzerinde duran kalabalık bir trafiği gördük ve yavaşladık.
Yaklaştığımda gözlerime inanamadım, en az 20-30 araç birbirine girmiş, hatta bazıları diğer araçların üzerine bile çıkmış.
Durduğumuz yerde o güne kadar hiç görmediğimiz kazayı anlamaya çalışırken, arkadaşın biri “Zincirleme kaza olmuş abi” dedi…
En son şeritten Allah ne verdiyse giden araçlardan biri, önündeki aracın hareketine bağlı olarak ani bir fren yapınca olan olmuş, ardından gelenler de birbirine girmiş, ölenler, yaralananlar yürek dayanmaz.
Ancak bir konu daha dikkatimi çekti.
Araçların hiç girmediği, yolun en sağında ve sarı şeritle ayrılmış bir şerit daha var ki, o şeritten gelen ambulans, polis, jandarma ve itfaiye gibi yetkililer, dumanı henüz üstünde tüten kazaya öyle bir müdahale ettiler ki, yol trafiğe en fazla 15-20 dakika içinde açıldı.
Yani; bizdeki gibi sahte çakar takıp, sahte ambulansa binip de trafikten sıyrılmak gibi amaçları olanlardan yüzsüzlerden değillerdi. Gerçek görevlilerdi…
XXX
Bunu neden anlattım?
Ben, ekonomiyi de otoyolda gitmeye benzetirim bazen. Bilinçsiz bir şekilde Allah ne verdiyse gidersen, ekonomi, kel Ali’nin bağına döner. Çünkü ekonominin içinden nakidi çekerseniz, o ekonomi yürümez.
En sol şeritten Allah ne verdiyse gider gibi, bir de inançlı insanları etkilemek üzere “Nas” kelimesini kullanarak “Faiz sebep, enflasyon sonuç” gibi ekonomi ilminin literatüründe olmayan bir gerekçe ile bozulan ekonomiyi güya düzeltmek için en sol şeritten Allah ne verdiyse giderseniz, işte bugünkü gibi zincirleme kaza yaparsınız ekonominin içinde.
XXX
Toplumun parası yok, eğitim alamıyor…
Toplumun parası yok, harcayamıyor…
Toplumun parası yok, birikimi de yok ki, ekonomi içinde biriken para olarak görev yapsın…
Ne oluyor o zaman?
Ekonomide yaşattığınız zincirleme kaza sonucunda nakit akışı da durduğundan, piyasa da durgun. Hatta birçok önemli firmalar dökülmeye başladı bile…
İktidar, en sağ şeritte, girilmeyen şeritte çakma çakar takmış, sahte ambulansa binmiş gidiyor gibi.
Ama bilmediği bir şey var, o şeritten sonunda trafik polisi, yani sandık var…