Gerçekten, Kayseri’nin, “bilimsel ölçütlere” göre yapılmış, bir “ulaşım master planı” var mı? Varsa, gerçekten görmek isterdim. Yoksa, “göç yolda düzelir!” kuralına göre mi hareket ediliyor? Kanımca, ikincisine göre yapılıyor bu işler.
***
Geçenlerde, Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Memduh Büyükkılıç, şehrin ulaşım altyapısını güçlendirmek amacıyla “Ulaşım Master Planı” çerçevesinde yapılan yatırımlar ile ilgili toplantı düzenledi.
***
Toplantıya, Büyükşehir yetkilileri ile, Karayolları 6’ncı Bölge Müdürü Ahmet Bülent Büyük katılmış. Tabii, benim en çok merak ettiğim, Bölge Müdürü’nün ne dediği. Yoksa, sadece davete icabet mi, etti? Mesela, ben de bulunmak isterdim o toplantıda. Sanırım, ulaşım konusunda en fazla yazan, eleştiren ve çözüm önerisi sunan, benim.
***
Basına yansıyan ağırlıklı bilgiye göre, Başkan, “Elektronik Denetleme Sistemi” (EDS) uygulaması konuşulmuş. “Bununla da hız ihlallerini önlemeyi ve kazaların azalmasını sağlamayı hedeflediklerini” ifade etmiş.
***
Devam etmiş; “Ülke genelinde 2024 yılında meydana gelen ölümlü ve yaralanmalı trafik kazaları incelendiğinde yüzde 40’ının nedeninin hız kuralının ihlal edilmesi olduğu ve kazaların büyük kısmının tek araçlı, hıza ve dikkatsizliğe bağlı yoldan çıkma şeklinde meydana geldiği görüldü.
***
Bu bağlamda; “Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Planlama ve Raylı Sistemler Daire Başkanlığı’na bağlı Trafik Hizmetleri Şube Müdürlüğü tarafından, EDS imalatı devam etmekte olan Mustafa Kemal Paşa Bulvarı, Kocasinan Bulvarı ve Kerkük Bulvarı Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından en yoğun kaza kara noktaları olarak tespit edildiğinden uygulamaya bu noktalardan başlandı”, demiş Başkan.
***
Neymiş efendim, “hız ihlallerini önleme ve kazaların azalmasını” sağlamak gerekiyormuş. Ya hû, af buyurun, ben yıllardır, kıçımı yırttım, kent merkezinde, yapmayın, etmeyin, battı-çıktılar, yonca yaprakları, katlı kavşaklar, varyantlar yapmayın, diye.
***
Aynı duyarlılığı, Katlı Kartal Kavşağı için de yapıyorum. En basit soru şu: Diyelim, bu kavşağı yaptınız, zaten tıkanan ve artacak meydanda ki trafik karmaşasını nasıl önleyeceksiniz?
***
Nasıl önleyeceklerini söyleyeyim: Buraya da “üç katlı kavşak” yapacaksınız. Bu da Emek ve Düvenönü katlı kavşaklarını tetikleyecek. Bu da peşinden “yaya alt-üst geçitlerini” peşinden getirecek. Ölmez sağ kalırsak göreceğiz. Buna da şehircilik, diyorlar. Yine ben haklı çıkacağım.
***
Zira, düğme başında yanlış düğümlendi… Sonuçta, çözdükçe düğümlüyorsunuz ulaşımı. Benden haber vermesi. Umarım, Karayolları Bölge Müdürü de, siyasal otoriteden korkmadan, çekinmeden, daha geniş ve detaylı bilgi verip, uyarmıştır.
***
Sonuçta; Yine dedim, bu yatırımlar çok yanlış. Kent içinde, hız yoları oluşturursunuz, maddi ve ölümlü/yaralamalı kazaların artmasına neden olursunuz.
***
Dediğime geldiniz mi?
***
En azından, kent içinde “hız yollarının” oluşmasına, imar planları haliyle, ortaya çıkan “yol geometrileri” izin vermez, dedim.
***
Tabii, ben, “yol geometrisinden” söz edince, belediye yetkililerden gelen ilk tepki şu oldu; “Bir elektrik mühendisi yol geometrisinden ne anlar?” Bazıları daha da ileri gitti, “komünist dönemden kalma bilgilere sahip bir elektrik mühendisi!”. Ne anlarmışım, “yol geometrisinden”.
***
Bir kere, ileri derecede fizik okumayı bir yana bırakın, Lise seviyesinde fizik okuyan birisi çok iyi bilir; “merkezcil ivme” ve “merkez kaç kuvvetini”; “Deveri (Virajlarda en kesit eğimi)”; Tabii, “kinetik enerjinin” ne olduğunu. Biliyorsunuz, “kinetik enerjinin” iki parametresi var, “kütle ve hızın karesi”.
***
Anlamı şu, kütle sabit kaldığı sürece, mesela hız, iki katına çıkarsa, enerji de aynı oranda artmaz, dört katı artar. Tabii, fren de bu enerjiyi bloke eder. Bakmışsınız, mekanik bir sorun olmadıkça, fren tutmaz; “fren patladı!” denilen hadisenin aslı bu. Yoksa, fren de diye durduğu yerde “patlasın” ki?
***
Mesela, Hisarcık’ta mezarlık ile meydan arasında ki burun dirseğini kıran balata kokusu bu yüzden. Çok söyledik, dinletemedik. Gelin, bu araya hız kontrol önlemleri alın dedik, duymadılar. Yukarıdan kaptırıp gelen araçlar, Meydan’da durabilmek için basıyorlar, frene; o da yayıyor kokuyu.
***
Tabii, güya mühendisliğimi “ti”ye almaya çalışanların ne “evrensel fizik” kuralından ve ne de Newton’dan haberleri vardı; ne de elektrik/elektronik mühendisliğinin temel kavramı Ohm Kanunu’ndan. Sanıyorlardı ki, bilinen doğa yasaları geçmişte kaldı. Bunlar, iktidarlara göre değişir.
***
Biraz ukalalık, malumatfuruşluk, yaptım kusura kalmayın.