MUSTAFA CENGİZ


TÜRKİYE’DE TÜRK KİMLİĞİNİ TARTIŞMAK!...

Başka bir ülkede olsa başka türlü tavırlar olur ama ne yazık ki Türkiye’de Türk kimliğini tartışmak ve her türlü olumsuz görüşü belirtmek, Anayasa’dan Türk ismini çıkartmak, Türkiye adını Türkiyeli olarak değiştirmeye teşebbüs etmek bile ne yazık ki belli kesimlerin desteği ile daha da büyük bir cüretkarlık görüyor. Hatta işi abartanlar ve haddini aşanlar bile var. “Ne Mutlu Türküm” ifadesini bile faşist bir yaklaşım olanlar bile var. “Türküm” ifadesi ile de Kafatasçılık ya da sizi Türkiye’de ırkçılık yapmakla suçlayanlara ya ne demeli? Ya da bir başka ifade ile Türk ırkının etrafındaki alt kimlikleri ön plana çıkartan ya da bazı etnik kökenleri allayıp pullayın Türk ırkı üzerine konuşlandırmak isteyenlere ne demeli?


Başka bir ülkede olsa başka türlü tavırlar olur ama ne yazık ki Türkiye’de Türk kimliğini tartışmak ve her türlü olumsuz görüşü belirtmek, Anayasa’dan Türk ismini çıkartmak, Türkiye adını Türkiyeli olarak değiştirmeye teşebbüs etmek bile ne yazık ki belli kesimlerin desteği ile daha da büyük bir cüretkarlık görüyor.

Herhangi bir dünya ülkesine gitseniz ve mensubu olduğu millete dair bu tür zırvalar dillendirseniz sanırım alacağınız cevap, göreceğiniz tavır sizi kendinize getirecektir.

Ama ne yazık ki burası Türkiye ve son dönemlerde işi abarttıkça abartanlar, hadlerini aştıkça aşanlar, ortalarda büyük bir cüretkarlık ile cirit atıyor, ipe sapa gelmez savlarla da “Kurt Bulanık havayı sever!” misali kendilerine pay çıkartmaya, ülkemizi aşağılamaya devam ediyorlar. 

Hatta işi abartanlar ve haddini aşanlar bile var.

“Ne Mutlu Türküm diyene” ifadesini bile faşist bir yaklaşım olarak görenler bile var.

“Türküm” ifadesi ile de Kafatasçılık ya da sizi Türkiye’de ırkçılık yapmakla suçlayanlara ya ne demeli?

Ya da bir başka ifade ile Türk ırkının etrafındaki alt kimlikleri ön plana çıkartan ya da bazı etnik kökenleri allayıp pullayın Türk ırkı üzerine konuşlandırmak isteyenlere ne demeli?

TÜRK MİLLETİ BU OYUNLARA YENİK DÜŞMEYECEK!

Bakın İç işleri eski bakanlarından ve Yurt Partisi genel başkanı ve Sadettin Tantan ne diyor?                           

“Türk siyasetinde “Türk Kimliği” nin merkeze oturduğu yeni bir dönem emperyalizme bu coğrafyada geçit vermeyecektir.

Türlü oyunlarla, kültür erozyonuyla, dini siyasete alet ederek, dilimizi, benliğimizi, tarihimizi hedef alarak yok etmek istedikleri Türk kimliği varlık sebebimiz ve gücümüzün asli unsurudur. 

Türkiye’ye diz çöktürmek isteyenlere hizmet eden etki ajanlarının, ehlileştirilmiş aydınların, kullanışlı siyasetçilerin, İngiliz derin devletine biat edenlerin her biri şunu çok iyi bilmeli ki; Türk Milleti bu oyunlara yenik düşmeyecek ve günü geldiğinde kendisine kurulan kumpasa ortak olanları asla unutmayacaktır. 

Asırlardır; Türkistan’da, Kafkasya’da, Mezopotamya’da, Anadolu’da, Balkanlar’da hakim güç Türk kimliğidir. 

Mete Han’ın, Attila’nın, Cengiz Han’ın, Fatih’in ortaya koyduğu çağ ötesi değerler kimliğimizin vazgeçilmez bir parçasıdır. 

Binlerce yıllık tarihimizin çelikleşerek vücut bulmuş ifadesi Mustafa Kemal Atatürk’tür. 

Türk kimliğini yaratan değerleri özümsemeyenlerin siyasette yeri olmamalıdır. 

Kimliğimize sahip çıkarak emperyalizmin oyunlarına geçit vermeyecek, Türk siyasetinin merkezine Türk kimliğini oturtacak, yurdumuza ve kimliğimize her zamankinden daha çok sahip çıkacağız!”

YURDUMUZA SAHİP ÇIKACAĞIZ!

Ve… Devam ediyor Sadettin Tantan;

“Meclis Kürsüsü’nden Anayasanın ilk 4 maddesinin değiştirilebileceğini ifade ederek BOP’un değirmenine su taşıyan zatın Gazi Meclis’te bulunması, sözlerinin düzeltilmemiş olması AKP’nin nasıl büyük bir hezeyan içinde bulunduğunu ortaya koymaktadır. 

Türk Milleti’ni “yerel halk” olarak tabir eden bir zihniyetin Türkiye’ye katabileceği hiçbir şey yoktur. 

Türkiye’yi yönettikleri süre boyunca kurumları zayıflatan, tek adama biat eden çağdışı bir yönetimin yapması gereken halka gerçekleri anlatarak ülkeye daha fazla zarar vermemeleridir. 

Kendi akıbetlerini kurtarmak uğruna tüm memleketi gözden çıkaran bu zihniyet er ya da geç tasfiye olacak, yerel halk tabirini kullanan günümüz Kamil Paşaları gidecek yerine tam bağımsız Türkiye zihniyetine sahip dürüst, namuslu, milli kimlikli siyasetçiler gelecektir. 

Yurdumuza sahip çıkacak, BOP’un hain emellerine asla geçit vermeyeceğiz!”

BU HAFTA TBMM’YE GELİYOR!...

Evet... 

Cumhur İttifakı ortaklarının ülkemizi getirdiği tablo bu ne yazık ki....

Anayasa değişikliği ile ilgili bu konuyu bu hafta TBMM de görüşmeye açacaklar…

Bu işin baş aktörü de TBMM başkanı Numan Kurtulmuş.

Geçtiğimiz günlerde bu yönde sinyalleri vermişti. 

Ortaklar, 2023 Genel seçim sonuçlarına dayanarak çoğunluğu sağlayıp pekala yapabilirlermiş…

Evet... 

Bu kadar da cüretkarlar.

AK Parti bu iş için DEM'den oluru sanırım çoktan aldı.

Şu anda Kemal Kılıçdaroğlu’nun 6’lı Masa marifeti ve “Bol kepçe dağıttığı milletvekillikleri” sayesinde Cumhuriyet tarihinin en sağcı meclisi iş başında.

Yani Vatan-Millet-Bayrak sevdalıları.

Ve... Bakın ne yapıyorlar elbirliği ile?!...

Türksüz bir Türkiye ve Anayasa...

O halde sormak gerekmez mi?

1 Mart tezkeresine karşı duranlar kadar bu meclistekilerin yüreği yok mu?

Türk Milletinin bir hükmü yok mu yani?!

Türk Milleti tarihinin en karanlık dönemlerini yaşıyor.

Ekonomik anlamda ülkeyi bu hale getirenlerin tek derdi kendi saltanatları. 

Bu bir fetret devridir. 

Bu kadar toprağımızı, madenlerimizi, limanlarımızı, sahillerimizi,  yabancılar açmaya kimsenin hakkı var mı?

Gizli bir işgal var.

Bu kadar sığınmacının bu ülkede işi ne?

Milletin meclisi millet nazarında hiçbir karşılığı olmayan, FETÖ ile ilgili siyasi ayak halen temizlenememişken, tek bir geçerli hizmeti olmayan meçhul kişiler oraya nasıl giriyorlar?

Harun Karun güzellemesi yapanlardan makam mevki verilince Türkler lehine bir adım atmasını beklemek fazla iyimserlik olmaz mı?

Aklı başında insanlar bunlara nasıl müsaade ediyorlar.

Düşünün...

Milletvekili yemini ediyorsunuz.

Ve... Bu yemini ederken de Anayasa'nın ilk 4 maddesinin değiştirilmesinin teklif dahi edilemez olduğunu biliyorsunuz.

Peki ne oldu da bu günlere geldi bu ülke?

Son olarak şunu söylemek gerekiyor sanırım;

Ülkesini vatanını sevenler birleşmeli, 

kişisel hırslarını bırakmalı, 

fedakârlık yapmalılar. 

Kaybedersek hepimiz kaybedeceğiz, 

Kazanırken de hep beraber kazanacağız. 

Gerçek manada Vatan-Millet-Bayrak sevdalıları bu işe karşı dik bir duruşu organize etmeli, tek güç ve yek vücut olunmalı...

Gerekirse sine-i millete dönülmeli.

Bu ucube başkanlık sistemi kısa sürede sonlandırılmalı. 

Erken genel seçim ile yeni ve güçlendirilmiş parlamenter sistem ile hem Cumhurbaşkanlığı hem de başbakanlık yine ve yeniden ihdas edilmeli, TBMM eski "Gazi meclis" imajına dönmeli...