MUSTAFA CENGİZ

Tarih: 12.11.2024 11:36

TÜRK YURDU'NA SAHİP ÇIKACAĞIZ!

Facebook Twitter Linked-in

Eski İçişleri Bakanı ve Yurt Partisi Genel Başkanı Sadettin Tantan.

Sağlık sorunları var.

Ancak onun derdi Türkiye.

Meselesi de Türkiye.

Kendinden çok Türkiye'yi düşünen isimlerden birisi.

Son derece hassas ve gelinen nokta itibarı ile de her zaman olduğu gibi Devlet Adamlığı ciddiyeti ile de uyarılarına devam ediyor.

Bakın neler neler söylüyor Tantan?

GELECEĞİMİZ TEHDİT ALTINDA...

Ülkemizi yönetenlere önemli uyarıları var Tantan'ın.

Her şeyin koltuk demek olmadığına dikkat çekerek bakın hangi uyarıları yapıyor, tüm siyasilere?

"Türkiye’nin karşılaştığı sorunları çözemeyenlerin oturdukları koltukları bırakmamak için her şeyi yapmaları geleceğimizi tehdit etmekte, gençlerin geleceğini ipotek altına almaktadır. 

ABD; Yunanistan’ı ve Güney Kıbrıs Rumlarını silahlandırıp Türkiye’ye karşı hazırlarken, bölücü terör örgütü PKK/YPG‘ye Suriye’nin kuzeyinde bir devlet kurdurmaya çalışırken, politik olarak Türkiye’yi Batı’dan uzaklaştırıp BRICS’e iterken ve Türkiye’nin istikrarsızlaşması için sistematik bir plan yürütürken; sırf iktidarda kalabilmek için ABD’ye karşı politika ortaya koyamayan Erdoğan’ın gerek Anayasa gerekse halktan kopması nedeniyle bir seçim daha kazanması artık mümkün görünmemektedir. 

BRICS ülkeleriyle ticari ilişkilerimizde denge BRICS üyeleri lehine bir durumda olup bu ülkelerin Türkiye için bir pazar olabilmesi Avrupa’ya göre daha düşük bir ihtimaldir. 

Türkiye’yi F-35’lerden mahrum bırakıp Yunanistan’ı 5’nci nesil savaş uçağı sahibi yapan hatta kıta sahanlığını 12 mile çıkarmaya heveslendiren siyasi akıl; Türkiye’nin 100 yıllık birikimlerine, ilişkilerine, menfaatlerine dair kritik kararları tek başına vermemelidir. 

Çünkü bu akıl siyasi derinlikten yoksundur ve siyaseti sadece pragmatist yöntemlerle oy alarak seçim kazanma olarak görmektedir. 

Oysaki seçim kazanmak tek başına bir başarı ve saygınlık kriteri değildir. Gerçek başarı ve saygınlık ülkenin kalkınması, yerel ve uluslararası politik kazanımlar elde edilmesidir. 

Türk Halkı önümüzdeki süreçte siyasi iradeye bağlı kararlara karşı temkinli olmalı, çelişkili eylem ve söylem içinde olanlara karşı tepkisini sandıkta ortaya koymalıdır. 

Türkiye; AKP’den de isimlerden de büyüktür. 

Türk Milleti büyük bir millet, Türkiye büyük bir devlettir. 

Milli birlik ve beraberlikle Türkiye tüm sorunların üstesinden gelecektir. Bu yurt bizim sahip çıkacağız!"

ÜNİTER YAPIMIZI BOZMAYA YÖNELİK…

Türkiye üzerine oynanan oyunları en iyi bilenlerden.

Bu konuya son derece vakıf.

Her atılan adımın, her hamlenin, her girişimin Türkiye ile ilgili kısa ve uzun vadedeki etkilerini çok iyi tahlil ediyor ve tane tane anlatıyor.

Tabi ki de anlamak isterseniz.

Türkiye gerçeklerine vakıf olmayı arzu ediyorsanız.

Bakın ne diyor Tantan?

“Türkiye’nin yaşam sahalarını federatif bir yapı ile Türkiye’ye katma vaadi Türkiye’nin üniter yapısını bozmayı hedefleyen, tehlikeli bir oyunun parçasıdır. 

Türkiye; kadim Türk topraklarını federasyon adı altında kendi topraklarına katmak yerine nüfuzuyla, sosyal ve ekonomik olarak yönetecek kudrete sahiptir. 

Bu stratejik aklı kullanmak yerine üniter yapımızı bozmaya yönelik adımları zehirli bir meyve olarak görmek gerekir. 

Türkiye’nin federatif bir yönetim modeline ihtiyacı yoktur. 

Atatürk’ün ortaya koyduğu stratejik akıldan uzaklaşarak ne dünyayı ne de Ortadoğu’yu bilerek tamamen hamaset üzerine kurulu bir siyasi anlayışla ülkemizin geleceği ipotek altına alınmaya çalışılmaktadır. 

Türkiye bu tehdidi bertaraf etmelidir. 

ABD, Rusya ya da üçüncü bir güç Türkiye’nin oyun sahası olmamalı, Türkiye bu ülkeleri kendi politikasına uymaya zorlamalıdır. 

Bunu ehlileştirilmiş aktörler icra edebilecek kapasiteden yoksundur. 

Türkiye’nin erken seçimle işbaşına gelecek yeni, milli kimlikli bir siyasi anlayışa her zamankinden daha çok ihtiyacı vardır. 

Şartlar ne olursa olsun bu yurdun “Türk Yurdu” olduğunu bir an bile unutmayacak, yurdumuza sahip çıkacağız!”

EKSEN KAYMASINDAN ÇIKARMALIYIZ...

Türkiye'de son dönemde siyasetin köşeye sıkıştığına ve ciddi bir eksen kaymasının yaşandığına ve bu oyunun bozulmasının gereğine değinen Tantan'ın bu konu ile ilgili çözüm önerisi ile aynen şu şekilde:

Türkiye’yi iktidar ve muhalefet ekseninde sıkışmış bir siyaset anlayışından çıkarmak ülkemizin geleceği için önem arz etmektedir. 

Halkımız her iki anlayışı da aslında benimsemeden alternatifsizlikten kerhen oy vermektedir.

 Bu durum artık değişmeli ve milli kimlikli, ehil, dürüst bir siyasi anlayış ortaya konulmalıdır. 

Yurt Partisi; populizmden uzak durduğu için yıllar içinde arzu ettiğimiz oy oranlarına ulaşamamış olsa da kimliğini korumuştur.

 Önümüzdeki dönemde Yurt Partisi’ni gençleştirerek Türkiye’nin ihtiyacı olan politikaların oluşturulmasını temel alan bir anlayışla aktif hale getireceğiz. 

Türkiye’nin başta güvenlik, ekonomi, tarım, üretim, dış politika, milli eğitim, sağlık, savunma sanayi alanlarında atması gereken adımlar hususunda Yurt Partisi’nin programı ve kadroları hazırdır. Cumhuriyetçi, Atatürkçü, milli kimlikli, dürüst, namuslu herkese Yurt Partisi’nin kapısı açıktır. 

Türkiye büyük fedakarlıklarla, kanla, cesaretle, emperyalizme karşı koyarak kurulmuş büyük ve onurlu bir devlettir. Türk halkı kazanımlarından taviz vermeyecek, emperyalizme karşı yine galip gelecek, yurduna sahip çıkacaktır.

 Bu yurt bizim sahip çıkacağız!

YENİ BİR DÜNYA DÜZENİ...

Biz halen başta Ekonomi olmak üzere bir çok konuyu çözememiş, Sığınmacılarla ilgili tabloyu netleştirememişken, bu önemli faktörleri de içine alan ve yansımalarının sancılarını da uzun vadede yaşayacağımız gelişmeler oluyor Dünya'da.

Bu konu ile ilgili tespitinde Tantan diyor ki;

"Rusya Devlet Başkanı Putin’in yeni bir dünya düzeni kurulduğu yönündeki tespiti yerindedir. 

Türkiye yeni kurulmakta olan düzende güçlü bir konumda olmak için stratejik bir plan çerçevesinde politikalar izlemelidir. 

Ancak günümüz politikalarının şahsi çıkarlar ve günlük ihtiyaçlar düzeyinde olduğu gerçeği ülkemizin geleceğini tehdit etmektedir. 

Bu tehdidin bertaraf edilmesi için siyasi zihniyetin değişmesi, Türk kimliğinin siyasetin merkezine yerleşmesi gerekmektedir. 

Eğitimde, sağlıkta, savunma sanayide, bilimde, sanayide kat edilmesi gereken çok mesafe vardır. “Giderlerse gitsinler” mantığıyla gençlerimizin yurtdışına gitmesine kayıtsız kalan bir siyasi zihniyet Türkiye’yi hak ettiği yere taşıyamaz. 

Türk milleti; “Yeni Dünya Düzeni”nden hakkını alacak, kirli ve kimliksiz siyaseti tasfiye ederek milli kimliğimizi siyasetin merkezine yerleştirecektir. 

Bu yurt bizim sahip çıkacağız!”

Türkiye nerede duracağını çok iyi bilmeli.

Hele hele de ABD’da geride kalan seçim sonrasında Trump’ın yeniden seçilmesi ve kartların yeniden dağılması ile birlikte oluşturulmaya başlayan “Yeni Dünya Düzeni”nde Türkiye’nin, Türk insanın kaderini tayin edeceklerin bu konuda çok daha akılcı, sağduyu davranmaları büyük sorumluluk gerektirmektedir. 

ÖNEMLİ BİR UYARI DA...

Özellikle Türk dış siyaseti son dönemde epey yara aldı.

Yalpaladı ve işi toparlamakta da zorlanıyoruz.

Bakın yanı başımızdaki bir gerçeğe nasıl dikkat çekiyor Sadettin Tantan?

"Karabağ Zaferi’nin 4’ncü yılına girilmesine karşın Zengezur Koridoru’nun halen açılmamış olması sahadaki zaferin henüz masaya yansımamasına yol açmaktadır. 

Türkiye ve Türk Dünyası, Zengezur Koridoru’nun açılması için aktif politika izlemeli ve bu koridoru hayata geçirmelidir. 

Türkiye’nin Kafkasya, Hazar ve Türkistan’daki yaşam sahasına stratejik açıdan büyük güç katacak olan bu koridorun açılması zaferin en önemli sonuçlarından biri olacaktır. 

Karabağ Zaferi’nin 4’ncü yılını kutluyor, tek millet iki devlet ruhuyla Türkiye ve Azerbaycan’ın bölgeye huzur, barış, kalkınma ve istikrar getirecek politikaları sürdüreceğine inanıyorum.”

ATAM İZİNDEYİZ...

Sadettin Tantan'ın 10 Kasım mesajında ise şu ifadeler yer aldı:

Türk milletini yok etmek isteyen emperyalizme karşı milletiyle tek vücut olarak, sarsılmaz bir irade ve milli şuurla, cesaretle, fedakarlıkla, stratejik bir akılla mücadele eden ve Skyes - Picot anlaşmasını yırtıp atan Cumhuriyetimizin kurucusu, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ü ölümünün 86. yılında saygı, sevgi ve minnetle anıyorum. 

O’nu ve değerlerini yok etmek isteyen zihniyete Türk milleti asla geçit vermeyecektir! 

 

 

 

 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —