Biyolog Sinan Canan, Türk diye bir ırkın olmadığını söyledi. Canan;“Türkiye’deki herkesten kantükürük örneği alıp analiz yapsak burada Türk diye bulabileceğiniz kimse yok. Türk diye ırkın ne demek olduğu tartışma konusu.”
***
Canan’ın bu çıkışı akıllara AKP Merkez Karar Yönetim Kurulu üyesi Prof. Dr. Yasin Aktay’ın sözlerini akıllara getirdi. Bayburt’ta katıldığı panelde Yasin Aktay;“Türk dediğin bir sentezdir zaten. Türk diye bir ırk yok" demişti.
***
Tabii, “ırk” kavramı, tartışmalı bir konu; çeşitli tanımları var. Buna şahsen benim ilmim yetişmez. O nedenle konuyu erbabına bırakmak gerekir. Beni ilgilendiren, bir toplumun hangi dili kullandığı. Gerisine aklım ermez.
***
Bizlerin konuştuğu Türkçenin nev zuhur olmadığını, asırlardır konuşulan bir dil olduğunu, bu dili konuşanlara da Türk dendiğini bazı örneklerle izah etmeye çalışacağım.
***
Adı “Türkiye Cumhuriyeti” olan, bu devlette yaşayanların kahır ekseriyeti Türkçe konuşur. Türkçe bu devletin resmi dili… Bu keyfiyet, sadece Cumhuriyet dönemine has olsa anlarım. Ama öyle değil.
***
Mesela, Bir buçuk asır daha geriye gidelim, 1876 yılında, bağlılarını, Atatürk’e karşı “rol model” aldıkları,Gök Sultan, Ulu Hakan, Cennet Mekan Sultan 2. Abdülhamit Han tarafından yürürlüğe konan “Kanunu Esasi”nin yani Anayasanın üç maddesini vereceğim, ondan sonra soracağım Türk diye bir ırk yok diyenlere.
***
MADDE 18.- Tebaaiosmaniyeninhidematı devlette istihdam olunmak için devletin lisanı resmisi olan türkçeyi bilmeleri şarttır.
***
MADDE 57.- Heyetlerin müzakeratı lisanı türki üzere cereyan eder ve müzakere olunacak layıhaların suretleri tab ile yövmü müzakereden evvel azaya tevzi olunur.
***
MADDE 68.- Heyeti Mebusan için azalığa intihabı caiz olmıyanlar şunlardır: Evvelâtebai devleti aliyedenolmıyansaniyen nizamı mahsusu mucibince muvakkaten hizmeti ecnebiye imtiyazını haiz olan salisen türkçebilmiyenrabian otuz yaşını ikmal etmiyenhamisen hini intihabta bir kimsenin hizmetkârlığında bulunan sadiseniflâs ile mahkûm olup ta iadei itibar etmemiş olan sabiansui ahval ile müştehir olan saminenmahcuriyetine hüküm lâhikolupta fekki hacir edilmeyen tasian hukuku medeniyeden sakıt olmuş olan aşiren tabiiyeti ecnebiye iddiasında bulunan kimselerdir. Bunlar mebus olamaz. Dört seneden sonra icra olunacak intihaplarda mebus olmak için türkçe okumak ve mümkün mertebe yazmak dahi şart olacaktır.
***
Şimdi soruyorum; bu metinde geçen Türkçe, lisanı Türkiyikonuşan ahalinin adı nedir? Herhalde Türk’tür… Ha, hemen söyleyeyim; “Efendim biz Türk yok demiyoruz ki, Türk ırkı yok diyoruz!” Tabi bu bilimcilerin işi. Gerisine aklım ermez. Bir toplumun hangi dili kullandığına bakarım.
***
Asırlar öncesine gidelim: Yusuf Has Hacib’in, Karamanoğlu Mehmet Bey’in, Hacı Bektaş’ın, Yunus’un, Pir Sultan’ın, Sarı Saltuk’un, Ahmet Yesevi’nin yazdığı/konuştuğudil kime ait?Selçuklu ve Osmanlı da bir kısım ahali ne konuşurdu?
***
Biraz daha yakınlara gelelim: Fuzuli’nin, Baki’nin, Nabi’nin, Nedim’in, Kadıların, ordunun, Karacaoğlan’ın, Dadaloğlu’nun, halk ozanlarının yazıp çizdikleri dil kime ait? Uzaylılara mı ait?
***
Bu dil dil yani Türkçe,Hotanto kabilesine mi ait? Onlardan mı geldi bize?
Neymiş; Türk diye bir ırk yokmuş?
Saf bir ırk yok derseniz anlarım?
Hem, hangi ırk saf kaldı ki?
***
Yok, ırktan kastınız başka bir şeyse, “kıvıttırmadan” açıklayın. Nedir derdiniz? Öyle ya, bizim gibi cahil insanların anlayacağı gibi konuşun.
Bakınız; Ünlü bilgin(Ayınştayın) şunu diyor: “Bilen adam, herkesin anlayacağı biçimde konuşur. Barmen kıza ben, izafiyet teorisini anlatamıyorsam, bilin ki, ben de bilmiyorum!”
***
İnanın, bazen kendimden şüphe ediyorum…Türkiye Cumhuriyeti’nde mi yoksa başka bir dünyada mı yaşıyorum? Anlamak, anlatmak mümkün değil.Toplumun sinir uçları ile oynamayın. Bin yıllık Türk vatanında, “Anadolu Beylerbeyliğinde”, kendimizi savunmak acı veriyor insana…