MUSTAFA CENGİZ


TURAN KURULTAYI, SONUÇ BİLDİRGESİ

Her yıl geleneksel olarak düzenleniyor. Bu yılda gelenek bozulmadı. Macaristan’ın Başkenti Budapeşte’de düzenlenen Turan Kurultayı’nda önemli kararlar alındı. Kayseri’de de önemli bir faaliyet var bu bağlamda. Ali İhsan Öztürk’ün başkanlığını yaptığı Turan Derneği Türk Milletine ve onun değerlerine sahip çıkan bireyleri bir araya toplayarak bu bilinçte gençler yetiştirmek ve bu gençlere eğitim hayatında yardımcı olmak için büyük bir emek sarf ediyor. Bu uğurda başına gelmeyen kalmayan Ali İhsan Öztürk, aynı zamanda Turan Sen sendikasının da genel başkanı. Çalışmaları, çabaları, Turan davası için verdiği emek takdire şayan bir performans.


Her yıl geleneksel olarak düzenleniyor.

Bu yılda gelenek bozulmadı.

Macaristan’ın Başkenti Budapeşte’de düzenlenen Turan Kurultayı’nda önemli kararlar alındı.

Turan kavimlerinin ekonomik, kültürel ve siyasi dayanışmasını ve nihai noktada birleşmesini savunan bir düşünce hareketi olup her Türkçü yahut milliyetçi Turancılığı benimsemeyebilir. Türk milliyetçiliğini Türkiye ile sınırlı tutan, Türk tarihini de Anadolu’nun fethi ile başlatan görüşlere de rastlandığı gibi Turancılık aynı zamanda bir aydınlanma girişimidir.

Eğitime, okullaşmaya ve sanata önem veren ve o dönemlerde görülmedik biçimde kadınlar da toplum da öncü görev üstleniyor ve halkın konuştuğu dil olarak Türkçe’nin gelişimi için çalışıyordu. Bugün size bu önemli buluşmanın sonuç bildirgesinde alınan kararları aktarmak istiyorum.

Kayseri’de de önemli bir faaliyet var bu bağlamda.

Ali İhsan Öztürk’ün başkanlığını yaptığı Turan Derneği Türk Milletine ve onun değerlerine sahip çıkan bireyleri bir araya toplayarak bu bilinçte gençler yetiştirmek ve bu gençlere eğitim hayatında yardımcı olmak için büyük bir emek sarf ediyor.

Bu uğurda başına gelmeyen kalmayan Ali İhsan Öztürk, aynı zamanda Turan Sen sendikasının da genel başkanı. 

Çalışmaları, çabaları, Turan davası için verdiği emek takdire şayan bir performans. 

TURANCILIK NEDİR?

Madem bugün bu konuya yazıyoruz, o halde “Turancılık nedir?” sorusunu da açmak gerekiyor.  Turancılık veya Pan-Turanizm, tüm Ural-Altay kavimlerinin birliğini savunan siyasi görüş.  Malum Türklerin ilk çıkış noktası.

Turan ismi, Türkçe kökenli olup "Türk yurdu" veya "Türklerin yaşadığı yer" anlamlarına gelir. Turan, Türk mitolojisinde ve edebiyatında önemli bir yere sahip olup, Türklerin anavatanı olarak kabul edilir. 

Bu isim, Türk milletinin birlik ve beraberliğini, vatanseverliği ve milliyetçiliği simgeler.

1991 yılında Sovyetler Birliği'nin dağılmasıyla Kazakistan, Türkmenistan, Kırgızistan, Özbekistan, Azerbaycan Cumhuriyetleri oraraya gelen Türkçe konuşan 6 devlet lideri, ortak bir siyasi platformda buluşmuştur.

İlk olarak Macarlar, Finler, Estonlar ve Rusya içindeki Fin-Ugor kavimleri ile beraber Tunguzlar, Moğollar ve Türklerin bir araya getirilmesi olarak ortaya çıkmıştır. Başkent olarak Turan (Tuva Türkçesi), Tuva Cumhuriyeti'nde bir şehirdir. Tuva Cumhuriyeti'nin başkenti Kızıl'a 70 km kuzay batısındadır. 1945 yılında şehir durumuna yükselmiştir.

Türkçülük, Türkizm veya Pan-Türkizm, Türk halklarının kültürel ve politik birliğini ve yükselmesini amaçlayan; 1880'lerde Osmanlı imparatorluğu'nda ve o zamanlar Rus İmparatorluğu'nun bir parçası olan Azerbaycan'da yaşayan Türk aydınlarının başlattığı harekettir.

Büyük Turancı Matthias Alexander Castren 1813 Yılında Finlandiya'nın Tervola şehrinde doğmuştur. Hayatı boyunca Ural-Altay dillerini incelemiş, Turan ülkelerine yaptığı gezilerde oradaki dini ve sosyal yaşamı incelemiştir, kendisi Turancılığın kurucusu olarak kabul edilir.

Ziya Gökalp (doğum adı Mehmed Ziya, 23 Mart 1876, Çermik - 25 Ekim 1924, İstanbul), Türk yazar, sosyolog, şair ve siyasetçidir. Meclis-i Mebûsanda ve Türkiye Büyük Millet Meclisinde milletvekilliği yapmıştır. "Türkçülüğün babası" olarak da anılır.

Atatürk'ün amacı ulusal ve savunulabilir sınırlar dahilinde, bir Türk ulus-devletini kurmak için Türk milliyetçiliğini öne çıkarmaktı. 

Atatürk milliyetçiliği din ve ırk ayrımından uzak, ortak yurttaşlık temelindedir. Ortak mazi, lisan, ahlak, kültür ve hukuk Türk Milletini oluşturan temellerdir.

TURANCILIĞA DESTEK VERENLER…

Ziya Gökalp, Turancılık fikrinin gelişmesinde en etkili isimlerden birisi olup, Ömer Seyfettin ve Halide Edip Adıvar da Turancılık akımına destek olmuş önemli şahsiyetlerdir. 

18. yüzyılın ilk yıllarından itibaren Osmanlı Devletinin toprak ve güç kaybetmeye başlaması ile birlikte Dünya’da çeşitli fikir akımları ön plana çıkmış,  Fransız İhtilali ile birlikte monarşi ile yönetilen ülkelerin tek tek yıkılması ve imparatorluğun yerine ulus- devlet anlayışının ortaya çıkması da bu yeni fikir akımlarının ortaya çıkmasında etkili olmuştur.

Turancılık akımının temelini Türki değil Turani olarak nitelendirilen milletler oluşturur.  Bu ideolojiye göre sadece Türkler değil Macarlar ve Moğollar da Turani milletler arasında yer alır. Bu görüşte esas olan ırk değil dildir.  Turancılara göre Başta Türkçe ve Moğolca olmak üzere Ural - Altay diline mensup olan dilleri konuşan milletler tek bayrak altında toplanmalıdır.

Pan - Turanizm adıyla da bilinen Turancılık akımını destekleyen yazarlar ve kitapları şu şekilde sıralanabilir:

1- Ziya Gökalp - Türk Terbiyesi - Altın Işık - Türkçülüğün Esasları

2- Mehmet Emin Yurdakul - Türk Sazı - Tan Sesleri

3- Adnan Adıvar - Tarih Boyunca İlim ve Din

4- Yusuf Akçura - Üç Tarz-ı Siyaset - Siyaset ve İktisat - Yeni Türk Devletinin Öncüleri

ÜMİTLERİMİZ YEŞERİYOR

Macaristan’ın Başkenti Budapeşte yakınlarında Bugac’ta düzenlenen Turan Kurultayı’nda Türk soyundan gelen Macar, Azeri, Avar, Başkurt, Bulgar, Balkar, Buryat, Çuvaş, Gagavuz, Kabardino, Karaçay, Karakalpak, Kazak, Kırgız,Kumuk, Moğol, Nogay, Oğuz, Özbek, Tatar, Tuva, Türkmen, Uygur ve Yakut boyları bir araya gelerek şu kararları aldı:

1) Ümitlerimizi yeşerten Türk Devletler Teşkilatı’nın kurulması memnuniyetle karşılanmıştır. 

2) Bütün dünyaya adından bahsettiren Türk Devletler Teşkilatı daha aktif hâle getirilmelidir. 

3) Bu bağlamda Türk Devletler Teşkilatının ikinci ve üçüncü halkaları mutlaka kurulmalıdır.

4) Teşkilatın kurulacak ikinci ve üçüncü halkalarında, “Türk Devletler Teşkilatında biz neden yokuz” diyen pek çok devlet gibi, Balkanlar’dan Moğolistan’a, Uyguristan’dan-Kore’ye kadar bütün akraba toplulukları yer almalıdır.

5) Bunun dışında; Özellikle Balkan Türkleri olmak üzere, Kamboçya’dan-Sri Lanka Türklerine, Pakistan ve Himalaya’daki Türklerden, Girit Türklerine, Libya’da ki Türklerden-Irak’taki Türkmenelindeki Türklere, Romanya Türklerinden-Kırım’a, Nijer’de yaşayan Tuaregler’den-Doğu Afrika’da ve Ortadoğu’da yaşayan Osmanlı Türkü’nün torunlarına, Sibirya’dan Kafkaslara, Tacikistan’a kadar hiçbir oba ve aşiretleri dışarıda bırakmadan temsilci alınması zarûrî olmuştur.

6) İşte öyle bir yapıya büründürülecek Türk Devletler Teşkilatı’nın önemli çalışması hâline gelen TURAN KURULTAYI için teklifimiz; bundan böyle dönüşümlü olarak her iki yılda bir diğer Türk Cumhuriyetlerinin birinde, olimpiyat oyunlarıyla, ekonomik ve kültürel oturumlarıyla kısaca her yönüyle icrâ edilmelidir.

7) Bugün Türk Devletler Teşkilâtının kurulması gibi; Turan Birliğini kurma mücâdelesi için, tam 100 yıl önce şehit düştüğü 4 Ağustos 1922’ye kadar, işgaldeki Türk Devletlerini kurtararak TURAN bayrağı altında biraraya getirmek isteyen Enver Paşa unutulmamalıdır.  Anıtı dikilmeli, hayatı ve mücadelesi film yapılarak gelecek nesillere aktarılmalıdır.

8)Türk Devletler Teşkilatının bünyesinde ortak ordu, ortak pazar ve ortak parlamento kurulmalı ve üçer aylık dönemlerde Macaristan Parlamentosunda toplanarak yapılan çalışmalar gözden geçirmelidir.

10) Yine TDT bünyesinde Türk Dünyası Stratejik Araştırmalar Merkezi ve Türk Dünyası Araştırmalar Enstitüsü,Türk Dünyası Akademisyenler Birliği, Türk Dünyası Tarım Birliği (hayvancılık dahil), Tür Dünyası Sağlık Teşkilatı ve Türk Dünyası Arama Kurtarma (TÜDAK) kurulmalıdır. 

11) Türk Dünyası Ekomomik Formu iki yılda bir Türk Dünyasının kalbi konumundaki Aşkabat’ta yapılmalıdır.

12) Türk Dünyası Bilim Olimpiyatları iki yılda bir Özbekistan’da icra edilmelidir.

13) Türk Dünyası Uzay Araştımaları Enstitüsü kurularak Kazakistan’da her yıl toplanmalıdır.

14) Türk Teknofest Festivali her yıl Türkiye’de yapılmalıdır.

15)Türk Dünyası Yüksek Öğrenim Kurumu kurulmalı, Türk Dünyasındaki üniversitelerin denkliği için üniversitelerde ıslah çalışmaları yapılmalıdır.

16) Türk Dünyası Hekimler Birliği Kurularak her yıl Azerbaycan’da biraraya gelmelidir.

17) Türk Dünyası Bilim Ödülleri düzenlenmeli ve iki yılda bir yapılan Turan Kurultayında sahiplerine takdim edilmelidir.

18) Türk Dünyası Film Festivali ve Türk Dünyası Erovizyon Müzik yarışmaları dönüşümlü olarak Kırgızistan’da birer yıl arayla yapılarak dereceye girenlere ödülleri verilmelidir.

19) Merkezi İstanbul’da olan Türk Dünyası Belediyeler Birliği “iş birliği-güç birliği” kapsamında genişletilerek, en küçük belediyelere kadar bütün Türk Dünyasını kapsayacak şekilde dizayn edilmelidir.

20) Türk Dünyası Kültür, sanat, edebiyat çalıştayları yapılarak Türk Dünyasının ortak değerleri, özellikle Dede Korkut, Nasrettin Hoca, Atilla, Timur, Uluğ Bey, Ali Kuşçu gibi önemli şahsiyetler anlatılmalıdır.

21) “Tarihini bilmeyen milletlerin coğrafyasını başkaları çizer” düsturuyla, Türk Dünyası ortak tarihi yeniden yazılmalıdır. Bunun İçin “Millî Tarihçiler Şurâsı” acilen kurulmalıdır.

22) Başta Doğu Türkistan olmak üzere Musul-Kerkük, Kıbrıs, Kırım, Batı Trakya gibi Türk Bölgelerinin statüleri uluslararası platformlarda sürekli dile getirilerek, layık oldukları konuma gelene kadar dünya gündeminde kalmaları sağlanmalıdır.  *Turan Kurultayı Bilim Kurulu*Budapeşte

ZİYA GÖKALP VE KIZILELMA 

“Turan” şiiri, Türklerin büyük bir ülkede birlikte yaşama ideallerini ve isteğini anlatırken, “Kızılelma” ise bu ülkede yaşayan insanların ülküsünü dile getirmekte, onlara aramaları ve ulaşmaları gereken yerleri ve fikirleri işaret etmektedir. Kızıl Elma, Türk mitolojisinde Türkler ve de özellikle Oğuz Türkleri için üzerinde düşünüldükçe uzaklaşan ancak uzaklaştığı oranda cazibesi artan ülküler veya düşleri simgeleyen bir ifadedir.

Kızılelma, Türklerin fetih ve hâkimiyet anlayışını temsil eden sembollerden birisidir ve bir ideal olarak uzak ve erişilmez bir hedefi temsil eder. Bazen de İstanbul, Roma, Viyana, Estergon, Budin gibi çeşitli şehirlerin ifadesinde kullanılır. Dünyada Türklük felsefesini yaymak Kızıl Elma'nın ana hedefidir.

EY TURANIM!

Ey Türk oğlu, ey Türk kızı uyan, uyan!

Geçmişe bak kendini gör,

Daha güçlü olmak üçün,

Daha büyük olmak üçün, uyan, uyan!

Tarih yazan babaların haraylıyır

Büyük Turan kurmak üçün, uyan uyan!

Ey Turanım biz seninle geleceğe gideceğik

Biz seninle min illere gideceğik

Türkün şanlı tarihine çok seferler serpeceğik

Ey Turanım derdi paramparça yurdum

Ey Turanım herkes sene bir ad koydu

Etrefinde halka kurup, içeriden oylu oyup

Dizüstüne düşürmek üçün,

Üzerinde hile dolu oyun kurdu

Kazak Kırgız Türkmen deyip

Uygur Özbek Tatar deyip

Daha neler neler deyip

Türkten korkup, Onu daim parça parça bölenlerin

Birbirine düşmen edip, milletini sökenlerin

Kabususan, kabususan,

Sen ölmezsin, sen yaşarsın ey Turanım

Ey Turanım yıkılmadın kalplerdesin

Milyonlarla Türk oğlunun, Türk kızının

Sinesinde sen döyünen bir üreksin ey Turanım

Denizlerden denizlere, Altaylardan taa setlere

Sen Türklerin yurt yerisin ey Turanım Vatanımsın!

Büyük Turan vatanımsın,

Büyük Turan Vatanımsın!