KADİR DAYIOĞLU

Tarih: 03.07.2025 12:26

TUHAFLIK YOK MU?

Facebook Twitter Linked-in

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) dün açıkladığı haziran ayı enflasyon verisi, milyonlarca kamu çalışanı ve emeklinin maaş artışını belirleyecek. 

Altı aylık enflasyon farkının belli olmasıyla birlikte, memur, memur emeklisi ile SSK ve Bağ-Kur emeklilerinin maaşlarına yansıyacak zam oranı da netleşecek.

***

Güzel, buna diyecek bir şey yok. Kural böyle…

***

Kısaca, haziran ve aralık enflasyonları ücretlerin belirlenmesinde önemli rol oynuyor. 

Bu da bilinen bir şey, bir tuhaflık yok. 

Amma lakin, kamu hizmetlerine zamlar nedense hep temmuz ve ocak aylarında yapılır. 

Bunda bir tuhaflık yok mu?

***

Sürekli doğal gaz keşfedilen; Gabar’da, “rafine edilmeden”, kullanılabilecek petrol bulunurken akaryakıt ve doğal gaz fiyatlarına gelen zamlar da bir tuhaflık yok mu?

***

Mesela, yeni doğal gaz ve petrol yatakları keşfinin hep sandık öncesine denk gelmesinde bir tuhaflık yok mu?

***

Yine mesela; “Mayıs 2023 seçimlerinde doğalgaz faturasının bir kısmını silip zamları erteleyen ve ‘30 milyar dolarlık gaz keşfettik’ duyurusu yapan hükümet, 24.6'lık doğalgaz zammıyla faturayı yine vatandaşa kesti. Uzmanlar, son iki yılda dünyada fiyatı yüzde 32 düşen doğalgazın, Türkiye’de yüzde 117 artış ile rekor kırdığını kaydetti (Karar Gazetesi)”.

***

Bol bol gaz ve petrol keşfeden, bunu sisteme veren ülkemizde bu zamlar neyin nesi? Bunda bir tuhaflık yok mu?

***

Hal böyleyken, piyasalar “yanarken”, döviz fiyatları dizginlenemezken; enflasyon, farklı kurumlarca yapılan ölçümlerde hâlâ, ortalama, yüzde 50’lerde gezerken, anketlerde AK Parti oyların hâlâ, ortalama, yüzde 30’larda çıkmasında, sizce bir tuhaflık yok mu?

Bunun kerameti nerede dersiniz?

***

Tabii, bu yazıyı yazarken basına bir haber daha düştü. Görmedim. LEMAN karikatür dergisinde Resulü Ekrem (as) ile ilgili bir karikatür yayınlanmış. İçeriğini bilmiyorum… Ortalık toz duman oldu… Gündemin birinci sırasına oturdu. Gözaltılar, tutuklamalar peşinden geldi…

***

Bu bağlamda; AK Parti Tekirdağ Milletvekili Mestan Özcan'ın; “Bizim en kutsallarımız peygamberimiz ve cumhurbaşkanımız” sözleri dikkat ve tepki çekti. Bunun tepki çeken kısmı, Sayın Erdoğan’ın da “kutsallaştırılmasıydı!”. Peygamberler için bir sözümüz olamaz.

***

Mesela, bir tarihte (16 Oca 2015) “AK Parti Düzce Milletvekili Fevai Arslan, Başbakan Erdoğan için; ‘Allah'ın bütün vasıflarını üzerinde toplayan bir lider var’”, demişti ve partisinden de tepki gelmişti. 

***

Yine mesela; “AK Parti Bursa Milletvekili;  Hüseyin Şahin, Başbakan Erdoğan’ın kendilerine enerji verdiğini belirterek, ‘Başbakanımıza dokunmak bile bence ibadettir’” demişti. (https://www.haber7.com/ic-politika/haber/765836-basbakana-dokunmak-ibadettir)

***

Tabii, hazretlerin niyetlerini bilemeyiz ama bildiğimiz bir şey var; “innemel âmal ü binniyat!” yani “eylemler, sözler niyete göreymiş”, bir “hadis”te böyle söylüyor, Hz. Muhammed.  

***

"Kutsal" kelimesi Arapça karşılığı "mukaddes".  Mukaddes ise, mübarek, kutlu ve temiz şeyler; Allah Teâlâ ile ilgili olan ve manevî bir büyüklüğü bulunan kutsal, pak değerler, anlamına gelir. Cenab-ı Allah ve O'nun isimleri, kitapları ve peygamberleri kutsaldır. Din, îman, ibadetler, Kâbe, cami ve mescitler ve bunlarla ilgili olan her şey de mübarek ve kutsaldır.

***

O nedenle, bunlardan söz ederken, beğenmeseniz, kabul etmeseniz bile, çok dikkatli olmak gerekir. Nasıl peygamberler kutsal, benzeri bir biçim de, Hindular için, “inek” de kutsaldır… Ehl-i beyt soyu da… Bazı Türk toplulukları için Şamanlar da… 

***

Sayın Erdoğan, “kutsal” mı? Bilemiyorum… Ama benim için asla değil… O nedenle, Tayyip Beyin buna vereceği tepkiye bağlı. Kabullenirse, buna da diyecek bir şeyimiz yok. Bir kesimin gözünde “kutsal” olabilir. Buna da bir şey diyemem. İsteyen, istediği şeyi “kutsayabilir!”; böyle bir kavramı kabullenemeye bilir de… Siyasileri ilgilendirse bile beni ilgilendirmez.


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —