KADİR DAYIOĞLU


TERMİNALİN YERİ DEĞİŞECEKMİŞ.

Aradan henüz on beş yıl geçmişken, “yeni yerine taşınma” işi de Büyükklıç’a nasip olacak…


1972 yılında şehrin ilk otobüs terminali açıldı. Bu terminal, 2007 yılına kadar şehre hizmet verdi ve 2007 yılında yeni terminalin işletmeye açılmasıyla kapatıldı.Arsası satıldı… Eski terminal yapılmaya başladığı yıllarda, böyle modern bir terminal binası ne İstanbul’da, ne Ankara’da, ne İzmir’de, ne Adana da, ne Bursa’da vardı. Bunları bildiğim için söylüyorum. 

***

Unutmayın; Belediyemiz, o kıt imkanlarla, altmış yıl kadar önce eski terminali yaptırttı. Hem de “yarışma” sonucu seçilmişti proje idi… Güzel bir yerleşimi vardı. Biblo gibiydi. Dedim,Türkiye’de bir başka örneği var mıydı? Bilmiyorum.

***

Başkan da merhum Mehmet Çalık… Onu da yıktık attık; sattık bir sürü para aldı belediyemiz. Diğerleri gibi… Arsa bedava olunca, on dört yıl kadar önce şimdi ki yerine taşındı şehirler arası terminal. Şimdi de bir-iki kilometre öteye, Kuzey Çevreyolu-Kumsmall kavşağına taşınacakmış. 

***

Aslında, bu taşınma işi fikri yeni değil. İşletmeye açıldıktan birkaç yıl sonra gündeme geldi. Hatta yerini büyük bir Holding alacak söylentileri de çıktı. Başkan da Mehmet Özhaseki idi… Kamuoyundan çekinmiş olsalar, sıcağı sıcağına taşıyamadılar. Gerçi, taşısalar ne olurdu ki? Muhterem Kayseri ahalisinin “kılı kıpırdamazdı!”

***

Aradan henüz on beş yıl geçmişken, “yeni yerine taşınma” işi de Büyükklıç’a nasip olacak… Bakalım, on yıl sonra kime başka yere kim taşıyacak. Doğru dürüst “Ulaşım master planı” olmayınca, şehrin yaz-boz tahtasına dönmesi doğaldı… Geçmişten ders alınmadı ki, bunu Memduh Başkan da sürdürüyor. Mesela, “üç katlı kartal katlı kavşağı” plan da var mı? Tabii, “master planı” varsa!

***

Tekrar soruyorum; yeri ne diye değişiyor? Bunun bir izahı olmalı. Bunu da bekliyoruz. Öyle ya, eski terminal yıkılırken gerekçe neydi? Şimdi ki yer değiştirmenin gerekçesi ne? Basından öğrendiğimize göre, yeni terminalin taşınmasının başta gelen gerekçesi, devasa hacmin ısınma sorunuymuş. Doğru? Hoca Nasrettin’in türbesi gibi… “Peki, bu bina nasıl ısınacak?”, diye, bira Allah kulu sormadı mı, işin başında?

***

Peki, “yeni terminal kararı” verilirken, Belediye Meclisi’nde hiç soran olmadı mı, “arkadaş bu ne hal; yap-boz tahtasına çevirdiniz şehri!”, diye? Yine Başkan başta olmak üzere, bu meclis üyeleri ve üst düzey belediye yetkilileri biraz merak edip arşiv karıştırsalardı, Başkan Karatepe zamanında, terminal yeri için,Erkilet yolu, Yem Sanayi yanı, Kuzey Karayolu kesişim noktasına yapılması öngörülmüş ve 60-70 dönüm yer de ayrılmıştı. 

***

Doğru olan da buydu. Yapılacak idiyse, Meydan-İstasyon Caddesi-Erkilet arası tramvay hattı. Yani hava-tramvay ve karayolu ulaşımın kesişim noktası gibi bir yer, burası. Ayrıca, şehir terminalini doğu ve batı taraflarına da birer “doğu ve batı ilçe” terminalleri uygun düşerdi.

***

Kusura kalmasınlar, bulduğu her kamu arazisine, buraya ne güzel tesis yapılır diye, çöktü Büyükşehir. Ben bunu hep şuna benzettim: “Lâ hatâ fi teşbih” yani “teşbihte hata olmaz!” kavline sığınarak Çingene her gördüğü söğüt için; “bundan ne güzel kasnak olur!”, dermiş. Bizimkilerin ki de o hesap. 

***

Yapmayın, etmeyin, yazıktır günahtır. Bu milletin parasını “hovardaca” harcamaya kimsenin hakkı yok. Kendi paranızı asla böyle harcamazsınız.Öyle ya, “ya o doğruydu, ya şimdi ki!”Hangisi doğru?

***

Doğru olana bireyler, gruplar karar vermez. Doğru olana “bilim”, konunun “uzmanları” karar verir. Unutmayın, benzeri altyapılar, park yapmaya, çayır çimen ekmeye benzemez. Düğmeyi yanlış ilikleme bir gör; hatalar zinciri devam eder gider. Geriye dönüş de çok zordur artık. Kayseri’de de yaşanan bu. Dilimize yerleşmiş, “iki ölç bir biç!” sözü de bunu güzel anlatır. 

***

Sormaya devam ediyorum: Boşaltılacak yer hangi amaçla kullanılacak yoksa satılacak mı? Bunun açıklanmasını da bekliyoruz… Bu bina ve eklentileri ne olacak? Eğer burası bedel ödenmeden, oto terminali yapılmak amacı ile Büyükşehre devredilmişse, unutmayın satamazsınız, başka bir amaç için kullandıramazsınız? 

***

Evet; terminalin yer seçimi de, stadın yer seçimi de, Şehir Hastanesi’nin yer seçimi de yanlıştı. Kıranardı kent ormanıda, maalesef Erciyes projesi de…Hiç bir “yapılabilirlik” ya da mühendislik ve iktisadilik ölçütüne sığmazdı, bu projeler. Ama yapıldı. Muhterem Kayseri ahalisi bunun hesabını sorabilecek durumda değil.

***

Kıranardı kent ormanı çayırları, susuzluk nedeniyle kurumaya başlamış. Öyle ya, 150 dönüme yakın çayır-çimenin ne ile sulanacağı hiç kimsenin aklına gelmemişti. Baktılar olmuyor, bent başına beş bin tonluk depo yaptılar ama bu depo nasıl dolacak, “bu değirmenin suyu nereden gelecekti!” hiç hesaplamamışlardı. Olan bizim, Öküz-Çaylak çukurundan gelen sulama suyumuza oldu. Zira, bu deponun dolum için geve “00,00’dan sabah 06.00”ya kadar, sulama suyumuzu bu depoya çevirmeye başladılar. Yani, sizin anlayacağınız hem “öküzden ve hem de küpten” olduk. 

***

Erciyes projesi nedeniyle, yok olan havza sularını tekrarlamıyorum; “gına getirdi!” artık. Düşünebiliyor musunuz, Ağustos başında sulama suyu kesildi, Hisarcık’ta…

***

Yeni gelecek Büyükşehir Başkanına, acizane, bir tavsiyem olacak. Koltuğu oturduğu andan itibaren “rutin” dışında hiçbir iş yapmayın; hiç olmasa bir altı ay. Geçmişte yapılanları bir masaya yatırın… Nerede hata yapılmış bir birtespit edin. Yoksa, siz de düğmeleri yanlış iliklemeye devam edersiniz.

***

İnanın çok yoruldum. Adım da;“Komünist dönemden kalma mühendislik bilgilerine sahip”ten, “çarşı her şeye karşıya!” çıktı. Ne diyelim; “söylesem kimse dinlemiyor; söylemesem gönül razı değil!” Bedava danışmanlık yapıyoruz, ciddiye alan yok. Herhalde, artık paralı yapmak lazım. Bir de sakal bıraktık mı, vesselam!