MUSTAFA CENGİZ


TASARLANMIŞ BİR TARİHİ YAŞAMAK!

Biz Türkler tarih yapan, tarih yazan bir milletiz. Kurduğumuz devletler her dönemde Dünya’ya yön vermiştir. Son zamanlarda bazı sıkıntılar yaşanıyor. Bize yazılan bir tarihi yaşamamız yönünde ağır dayatmalar var. Bunu da yerli işbirlikçiler eli ile yapıyorlar. Türk’e Arap adetlerini din diye de dayatmaya devam ediyorlar ne yazık ki… Atatürk’ün eli ile gerçek tarihin yazdıklarını da İngilizler eli ile yazılan, tarikatlar ve cemaatler eli ile de darmadağın edilen uydurmaca bir tarih ile de bizlere yutturmaya, genç dimağları zehirlemeye, gerçeklerden koparmaya çalışıyorlar. Dayatıyorlar. Tek kelime ile de son dönemde kanırtıyorlar. Türk Milletine kefen biçenin ölümü korkunç olur. Kimsesizliğimize itler gibi gülenler de vatan toprağına gömülmez itlere yem olur.


Biz Türkler tarih yapan, tarih yazan bir milletiz.

Kurduğumuz devletler her dönemde Dünya’ya yön vermiştir.

Son zamanlarda bazı sıkıntılar yaşanıyor.

Bize yazılan bir tarihi yaşamamız yönünde ağır dayatmalar var.

Bunu da yerli işbirlikçiler eli ile yapıyorlar.

Türk’e Arap adetlerini din diye de dayatmaya devam ediyorlar ne yazık ki…

Atatürk’ün eli ile gerçek tarihin yazdıklarını da İngilizler eli ile yazılan, tarikatlar ve cemaatler eli ile de darmadağın edilen uydurmaca bir tarih ile de bizlere yutturmaya, genç dimağları zehirlemeye, gerçeklerden koparmaya çalışıyorlar. 

Dayatıyorlar.

Tek kelime ile de son dönemde kanırtıyorlar.

Bakalım bu süreç 2025’in finalinde nelere mal olacak?

Bu işten kimler karlı, kimler zararlı çıkacak?

İLGİLENİYOR MUSUNUZ?

Bugün yine önemi öngörüleri ile Dünya gerçeklerini Türkiye gerçekleri ile örtüştüren ve geçmişten geleceğe önemli atıflarda ve uyarılarda bulunan bir isim ile devam ediyoruz.

Ramazan Kurtoğlu@KurtogluKagan

Sanırım hatırladınız kendisini.

Zaman zaman bu köşede kendisini ağırlıyorum.

İnternetten takip eden büyük bir kitlesi ve hatta iki hesabı birden var x’te.

Ancak yerelite de belki bazı okurlarımızın gözünden kaçan değerlendirmeleri olabilir.

Paylaşımlarını siz değerli okurlarımıza ulaştırmaya, uyarılarını dikkatinize sunmaya gayret ediyorum.

İlgileniyor musunuz?

Bu gerçeklerin farkında mısınız?

Türkiye’nin, dünya’nın geleceği, çoluğunuzun-çocuğunuzun gelecekte nelerle karşılaşacağına dair önemli tespitlere hazır mısınız?

Başlıyoruz. 

TASARLANMIŞ TARİH...

Bakın yine nasıl bir öngörü ile devam ediyor Kurtoğlu?

“Aslında “Tasarlanmış bir tarih"i yaşıyoruz.

Geçmişten gelen dini-iktisadi-siyasi dinamikler üzerinden reel politikalara dönüştürülen

"Sonun Zamanı/Armagedon Savaşı”nı kimse durdurmak istemiyor isteyenlerinde bu gücü yok.

Gelmekte olanı doğru anlamak ve tedbir tek çare.”

Sanırım Kutsal topraklar mevzusu ve Lord Curson’un Lozan masasındaki ağır yenilgi akabinde yaptığı açıklamayı hepiniz çok iyi hatırlarsınız.

BOP ile de o günlere gelinmiş durumda.

3. DÜNYA SAVAŞI ÇIKAR MI?

İşte yine size 10 puanlık bir uzman sorusu.

Olur mu?

Kapıda mı?

Senaryo mu?

Diyor ki Kurtoğlu; "Başta Almanya olmak üzere Batı ülkelerinde istihbarat kurumları raporlarına atfen medyaya "3.Dünya Harbi”nin mutlaka çıkacağı sızdırılıyor.

Kriz-Korku-Kaos üçgeninde “Tasarlanmış profil kitleler” milli/ulus devletlerin içinde çoktan oluşturulmuş halde ve her an düğmeye basılabilir.

Haziranın ilk gecesi, Ukrayna’nın dronlarla Rusların ikisi  nükleer kapasitesi olan 4 üssünü vurması tek başına Ukrayna’nın harcı değil ve 

Rusya‘nın nükleer kapasitesine gövde gösterisi ve kışkırtmaya yöneliktir.

Adım adım Biyolojik-Kimyasal-Nükleer savaş tezgahı.

Ortadoğu’da "Fitne kazanı” Suriye merkezli çok tehlikeli bir biçimde fokurdatılıyor.

Bölgede olan herşey Türkiye’ye yöneliktir.

Milli-Üniter yapımız yara aldığı an parçalanırız.

Osmanlıda tek başına dinimiz İslamın birleştirici bir unsur olmadığını çok acı bir şekilde yaşadık.

BU DA BAŞKA BİR KIYAMET...

Savaş en önemli tehlike.

Ama bunu tetikleyecek çok sayıda farklı konu başlığı da var ortada.

Bakın bu konu başlıklarına dair ne diyor Kurtoğlu?

“Dünya üçlü bir ”kıyamet” tehdidi altında.

Finansal, para ve tedarik zincirinin çöküşü ile kitlesel işsizlik.

Gıda ve su zincirinin kopmasıyla kitlesel açlık.

Biyolojik, kimyasal ve seyreltilmiş nükleer çatışma riskiyle kıyamet savaşı.

Her ülke kendi derdine düşmüş vaziyette.

Dünya çapında yapılan bir araştırma sonucuna göre Türkiye’de 5 kişiden 4’ü gelirini kaybetme endişesi yaşıyor.

Üç hususun, evliliğin-siyasetin-ekonominin birinci şartı Güvendir.”

NEYİ KİME YIKTIRDILAR?...

Türkiye’de yaşanan ağır tabloya ve gerçekleşen senaryoya atıfta bulunan Kurtoğlu bakın son dönemde yani son çeyrek yüzyılda yaşanan acı gerçekleri hangi ifadelerle gözler önüne seriyor?

“Merkez sağı, liberallere;

Sosyal demokrasiyi, solculara;

Milliyetçi sağı, ”dolmuş milliyetçilerine”;

İslami ideolojiyi, ”mücahit müteahhitlere”

Yıktırdılar.

Geriye yozlaşmış siyaset kurumu evi kaldı.

“Kendi içinde bölünmüş ve yozlaşmış bir ev ayakta kalamaz” (A.Lincoln)”

Ne kadar acı bir tablo değil mi?

Sanırım bu tespite paralel meşhur Mahir Kaynak’ın bir başka Dünya gerçeğine ait yıllar önce söylediği bir sözü hatırlamışsınızdır.

Ne diyor Mahir Kaynak?

“Türkiye’de devlet, eğer dini kaldırmak istese, 

bunu İslamcı bir parti eliyle yapar. 

Eğer Şeriatı getirmek istese, bunu CHP’nin eliyle yapar. 

Eğer Kürdistan’ı kurmak istese, bunu MHP’nin eliyle yapar.

Devletin çalışma şekli, derin aklı böyle çalışır” 

PERDE ARKASINDA 

NELER OLUYOR?!...

Sanki tiyatro gibi.

Ya da bir Hollywood filmi vizyonda.

Devam edelim Kurtoğlu’nun ABD’de yaşanan ve sonunda yarı özür, yarı “Affedebilirim” türünden gelişmelere dair öngörülerine;

“Kaliforniya’da başlayan Trump karşıtı sokak eylemleri aslında Müesses Nizam -Ulusalcı çatışmasının yeni bir versiyonu ve sonbahara doğru Avrupa’dan başlayarak pek çok ülkede benzer sokak gösterileri ortaya çıkacak.

Kriz “Kaosa “evrilecek.

Trump-Musk ”Savaşı”na değil Rothschild (para gücü)                                          

-Rockefeller (üretim/reel sektör gücü) savaşına bakın.

Alman Tarihçi Spengler: ”Para, kılıç kalkınca susar” der.

İnsanlık tarihinin en büyük para/ekonomik-siyasi-askeri kaosu için sadece günah keçisi aranıyor.”

KİM KİMİ ÜTÜYOR?

Dünya’yı sürekli dizayn etmek istiyorlar.

İklim anlaşmalı, Sağlık alanındaki skandallar ve daha neler neler.

Bakın ta uzaklarda olmasına rağmen bizleri de direkt etkilen krizlerle ve gelişmelerle ilgili ne diyor Kurtoğlu?

“ABD’de on eyalette baş gösteren protestolar aslında müesses nizamın “Finans endüstrisi” ile, ulusalcı askeri-sanayii kompleksi çatışması.

ABD’de olan dünyayı yorar ve her ülkede ortaya çıkabilir.

Kim kazanırsa dünya nizamı o yöne evrilecek, savaş kaçınılmaz.

Elveda demokrasi.”

Ne kadar önemli bir tespit.

Ne diyor Kurtoğılu, “Elveda demokrasi.”

Bu sadece ABD için mi geçerli.

Sanırım Tek Adam ile yoluna devam eden tüm ülkeler için geçerli bir tespit.

İster Putin deyin, ister Trump veya ister bir başkası.

Fazla uzağa gitmeye de gerek yok sanırım.

Fark etmiyor artık.

TARİHİ GERÇEKLER...

Mini bir Tarih dersi veriyor Kurtoğlu, önemli hatırlatmalar ve satır başları ile.

Buyurun;

Tarih Bilgisi: 1512/20 Döneminde Yavuz Sultan Selim’in İdrisi Bitlisi’yi Türkmen -Oğuz aşiretleri üzerinde otorite olarak tayin etmesinin etkisiyle bir kısmı Alevi ama çoğunluğu Sünni Oğuz -Türkmen 310 aşiret Kürtleşmiştir.

Bu konuda çok sayıda kaynak vardır.

Marco Polo 1279 da Anadolu’yu dolaşırken Güneydoğu Anadolu’yu ”Türklerin Yurdu” diye yazar. 

Dem’li “Lady” bin yıllık Türk yurdu Diyarbakırı ”bizim toprağımız” diye Türkiye’den ayırmış.

Rahmetli Demirel "Türk Milliyetçiliğini tahrik etmeyin sürpriz cevaplar verir” der.

Bizden hatırlatması!

SON SÖZ MÜ?

Ramazan Kurtoğlu @KurtogluRmzn "Binlerce yıllık Türk Tarihi gösterir ki… 

”Türk Milletine kefen biçenin ölümü korkunç olur.                        

Kimsesizliğimize itler gibi gülenler de vatan toprağına gömülmez itlere yem olur.”