KADİR DAYIOĞLU


TARİHTEN BİR YAPRAK

Dostlar, arada bir “Tarihten Bir Yaprak” adında, kısa kısa bazı bilgiler aktaracağım. Bunların bazıları “örtülü” ya da “tabulaşmış” tarihimiz olacak.


Dostlar, arada bir “Tarihten Bir Yaprak” adında, kısa kısa bazı bilgiler aktaracağım. 

Bunların bazıları “örtülü” ya da “tabulaşmış” tarihimiz olacak. 

Teşekkür edenler kadar, kızanların da olacağını şimdiden hissediyorum. 

***

Olsun zira; “gerçeklerin, ortaya çıkma gibi bir huyu!” varmış, bilge kişiler öyle söylüyor. 

Yardımcı olursanız, çok sevinirim. İlkinde aziz dostum, arkadaşım Mak. Y. Mühendisi Ahmet Doğan Işık’ın bir alıntısını paylaşacağım sizlerle. 

***

Yazımın başlığı da, çocukluğumuzda, romanları ile bizlere tarih sevgisini aşılayan, merhum Feridun Fazıl Tülbentçi’nin, yanlış anımsamıyorsam,  aynı adla radyoda yayınlanan tarih sohbetlerinden esinlenmedir. İlave ve açıklamaların bir kısmı bana ait.

***

Devir, Fransa Kıralı Fransuva’ya; "Ben ki sultanlar sultanı, hakanlar hakanı, hükümdarlara taç veren Allah’ın yer yüzündeki gölgesi..." diye başlayan ve "Sen ki Fransa vilayetinin kralı Fransuva’sın..." diye devam eden Kanuni Sultan Süleyman devri.

***

Dönemin şeyhülislamı da; cinlere bile fetva veren ve “Müftî-yüs-sekaleyn” olarak anılan, Ebüssü'ûd Efendi”. Kanuni ve İkinci Selîm'in (Sarı) saltanatları zamânında otuz sene Şeyhülislâmlık yaptı. Alıntı şöyle;

Ebussud Efendi' nin  (1490-1573) fetvası:

- Bir zaviyenin mescidinde eşhas-ı muhtelife (çeşitli kişiler), tevhid ederlerken; 

" Cennet cennet dedikleri

 Birkaç köşkle birkaç huri 

İsteyene ver sen anı 

Bana seni gerek seni " 

deyu, göğüslerini dövdüklerinde, “şer'an” ne lazım gelir?

 Cevap;

 "Cennet hakkında söyledikleri külema-i şeriha (kötü sözler), küfr ü sarihtir (açık küfür)  Öldürülmeleri mübahtır. Katilleri vacip olur.

(İ. Zeki Eyüboğlu- Fetvalar- Yeni Ufuklar 238- Temmuz 1973)

**

İşte o zaman devletin, Yunus' a bakışı, tasavvuf her zaman revaçta değil, daha sonra 2. Mahmut, tam Bektaşi kıyımı yapacak; Bektaşi tekkelerini kapatacaktı.

***

İsterseniz, küçük bir not da ben ekleyeyim: Tabii, koca Yunus, sürekli “vahdet” halinde olan bir zât. “Şeriat ya da zahir ehli”, o hali anlayamaz. 

Zira, Yunus, o aşamaları çoktan geçmiş, “ölmeden önce ölmüş”; “fenâ fillah” yani “Allah’ta yok olma” makamına/sırrına ulaşmış!

***

Sayısız vezirini öldürten Yavuz Sultan Selim için:

Ayan-ı devlet birbirine beddua etseler; "Sultan Selim'e vezir olasın" derlerdi. ( Solakzade )

Bakınız nasıl beddua ederlermiş;

“Rakibin ölmesine çare yoktur

Meğer vezir ola Sultan Selim'e "

***

Nasıl beğendiniz mi? 

Beğendiyseniz, devam edelim.