İBRAHİM PEKBAY


TAKVİMİ DONDURA BİLSEYDİK…

Teknik olanaklar elverseydi de Pazar günü akşamından itibaren takvimi dondursaydık.


Teknik olanaklar elverseydi de Pazar günü akşamından itibaren takvimi dondursaydık.

Pazartesi sabah kalktığımızda, kendimizi kör döğüşün içinde bulmasaydık.

Yeni ülke takla makla oldu, her kafadan bir ses çıkıyor.

Elbette böyle olması, sürecin içinden gelen bir şey değil, Pazartesi günü TÜİK, enflasyon rakamlarını açıklayacaktı ve gündemi karıştırmak gerekiyordu.

Enflasyon rakamları açıklandı…

TÜİK’e göre aylık enflasyon % 2,88 ki hiç de azımsanacak bir rakam değil.

Yine TÜİK’e göre yıllık enflasyon, % 48, 58 olmuş ki, düşen müşen yok, tam gaz gidiyoruz süSlenmiş rakamlarla…

Öte yandan, aynı zaman diliminde ENAG da enflasyon rakamlarını açıkladı.

ENAG’a göre aylık enflasyon, % 5,57, ileri devletlerin yıllık enflasyonundan daha büyük.

Yıllık enflasyon ise, % 89,77 ki, tam gerçeği yansıtmasa da, gerçeğe en yakın oran.

XXX

Ülkemizin bugün temel sorunu, ekonomimizde yaşanan sıkıntılardır. Öncelikle bu sorunların giderilmesi gerekirken, çözmesi gerekenler üzerine kapatmak için suni gündem yaratmakla meşguller.

Emekli pazara çıkamıyor…

İşçi de emekli de kasabın önünden bile geçemiyor.

Küçük esnaf bitti bitecek arasında, bitirenler çoğunlukta…

Çiftçi, ekici, yetiştirici emeğinin karşılığını alamıyor.

Ama bizler “Takvimi dondurabilme olanağımız var mola acaba” diye düşünüyoruz.

Elle tutulacak bir halimiz kalmadı, inlemeye de mecalimiz yok ne yazık ki.

Elbette bunların normale dönebilmesi için zamana ihtiyaç var, biliyoruz.

Ancak o zamanı da bekleyecek kadar geleceğimizden umutlu değiliz.

Öyle bir haldeyiz ki, bilinen bir söz ile saldık çayıra…

Elbette çayıra saldık da biz de çayıra salınanlardan mı olduk ki önümüzü göremeyecek, aklımızı kullanamayacak haldeyiz acaba?

Hem şikâyet edip, hem şikâyet ettiğinin arkasından giden başka bir topluma şahit oldunuz mu hiç?

Bağışlasın herkes ama ben görmedim.

XXX

Bir dost; sosyal medya hesabından şöyle bir paylaşım yapmış…

“Bir tarafımız son zamanlarda olup bitenlere üzülmekten yorulmuşken diğer tarafımız gülmelere doyamadan yaşamak istiyor yine de. Gülümseten An’lar, kalbini ısıtan Dost’lar, derinliğine çeken Su karanlığı yararak aydınlatan ışık… Gülümsediğimizde tam da göz bebeğimizde parlasın.”

Sevdim ben bu paylaşımı, çünkü hepimizin duygu ve düşüncelerine tercüman oluyor diye düşünüyorum…

Bu karmakarışık donduramadığımız Pazartesi gününde…