KADİR DAYIOĞLU


SURİYELİLER GİDERSE EKONOMİ ÇÖKER Mİ?

Yok bundan meram; “ucuz emek”, “kayıt dışı istihdam”, “merdiven altı” çalışma ise, bir felaket… İşin garibi, bu hal, “çalışanın hakkını alın teri kurumadan ödeyin!” diyen Peygamberin “ümmetiyiz” diyenler döneminde yaşanıyor. Aslında bu bir insanlık suçu… Bunu, Çin gibi ülkeler hariç, uygar dünyaya anlatamazsınız. O nedenle, Aktay bu sözünün içini doldurması gerekir. “Çekilirlerse ekonominin nasıl çökeceğini!”, de…


AK Parti üst düzey yöneticilerden peş peş gelen; “Suriyeliler giderse ekonomi çöker!” sözlerini merak ettim, detayını okudum. Nasıl Çökermiş anlamaya çalıştım. İsterseniz haberleri bir görelim: İlki, vakti zamanında “Türk ırkı diye bır ırk yok!” diyen Prof. Dr. Yasin Aktay’a ait: “Kader ve imtihan!” demiş önce… Tabii kimin “kaderi”, kimin “imtihanı” kavrayamadım, doğrusu.  

Yine tabii, “ülkelerine dönsünler artık!” diyenler için, “can güvenliğinden” söz ediyorlar. Peki,  bayramlaşma amacıyla, binlerin ülkesine gidebildiği bir ortamda, nasıl “can güvenliğinden” söz edebiliriz ki?

Mesela Çin zulmünden, ülkemize sığınan, Uygur Türkleri’nin, Çin’e bayramlaşabilme için gidebileceğini düşünebilir misiniz? Anında derdest ederler. Herhalde Suriyeli sığınmacılar için böyle bir tehlike söz konusu değil ki, bayramlaşma için akın akın gidebiliyorlar, “Zalim Esed’ın” ülkesine. Bunda bir terslik yok mu?

 ***

Aktay bence “istihdam” bağlamında, çok önemli bir gerçeğe parmak basmış: "Çok önemli bazı yerlerden Suriyelileri bir çekin, Suriyeliler bir gitsin ülke ekonomisi çöker" demiş.

***

Şunun için İstihdam dedim: Bu insanlar, beraberlerinde milyar milyar dolar getirip sabit sermaye ya da portföy yatırımı yapsa anlarım. Milyar dolarlarını alıp, çekip gitseler, elbette ekonomi sarsılır. Emeği çekince ne diye sarsılır, anlayamadım.

Yok bundan meram; “ucuz emek”, “kayıt dışı istihdam”, “merdiven altı” çalışma ise, bir felaket… İşin garibi, bu hal, “çalışanın hakkını alın teri kurumadan ödeyin!” diyen Peygamberin “ümmetiyiz” diyenler döneminde yaşanıyor. Aslında bu bir insanlık suçu… Bunu, Çin gibi ülkeler hariç, uygar dünyaya anlatamazsınız. O nedenle, Aktay bu sözünün içini doldurması gerekir. “Çekilirlerse ekonominin nasıl çökeceğini!”, de…

***

Eşzamanlı diğer açıklama, Mehmet Özhaseki’den geldi; mutadı veçhile Kılıçdaroğlu’na yüklendi. “Bu insanların, uygun şartlarda ülkelerine dönmesi gerekir!” sözünü aldılar ele, çıktılar yola. İnsan haklarından, sığınmacı haklarından söz ettiler. Bunların ekonomimize büyük katkılarını anlattı.

***

Suriye ve Afgan göçmenlere ilişkin açıklamalarda bulunan Özhaseki; “mültecilerin kimse gönderemeyeceğini”, söylemiş. Doğru. Kimse gönderelim demiyor, “kendiliğinden gitsin!”, diyor. Devam ediyor; “Şimdi bazı şehirlerde sanayiyi onlar ayakta tutuyorlar. Gaziantep sanayisine gidin yüz binlerce insan en ağır ve en zor işlerde çalışıyorlar" demiş; mültecilerin Türkiye ekonomisine katkı sağladığını ve gönderilmeleri gibi bir durumun söz konusu olmadığını”, söylemiş.

***

Tabii, “en ağır ve en zor işlerde çalışanlar” konusunda, Gaziantepli sanayiciler ne diyor, acaba? Yoksa onlar, “ucuz” ve “kayıtsız emek” gözü ile mi bakıyorlar, olaya?

***

Devamında; “Bizim yanımızda şimdi bir arkadaş çalışıyor. Arapçası, İngilizcesi var ve bizim dış ticaretimize bakıyor. Çocuğu da bizimle çalışıyor. Çok zor dönemlerden geçmişler. Asayiş yönünden de öyle. Bizim aramızdaki oranlara bakıldığı zaman bizi geçen bir asayişsizlik yok.

Her toplumun içerisinde iyisi de olur, kötüsü de olur. Gelenler içerisinde mutlaka olumsuz insanlar da vardır. Bunların sayı olarak suç işleme oranı bizden çok yüksek değil. Şu ana kadar da herhangi bir sıkıntı doğmadı. Bu insanların ekonomimize de katkıları var. İçlerinde okumu tahsilli olanlar da var.

***

Dikkat ederseniz, insani yönünden ziyade, işin ekonomik yönü ağır basıyor. Soru şu: Bu insanların tercihi “ucuz emek” oldukları için mi? SGK kapsamında mı?

Mesela, merak ettim, İngilizce ve Arapça bilen Suriyeli’yi istihdam eden Özhaseki, ne kadar ücret ödüyor, bu şahsa? Mesela, bir İngilizce ve Arapça bile bir dış ticaret uzmanı Türk vatandaşı öyle 15-20 bin liradan aşağı çalışmaz. Yani olaya, işin insani yanı bir yana, ekonomik açıdan baktığımızda olaya “ucuz ve kayıt dışı emek” gözü ile mi bakılıyor?

***

Temenni etmeyiz ama durum şayet böyleyse, insanlık dışıdır ve insanlık suçudur. Bunu, 19. YY Amerika’sı yaptı ama unutmayın, iki asır önce… Tabii, o Amerika’da, dudak büktüğümüz Amerika’da, kayıt dışı kişi çalıştıran bir Bakan, daha koltuğa oturmadan, istifa ettirme noktasına geldi.

***

Mesela bu, 1960’larda, özellikle Almanya’ya giden “bizim Almancılara” da benzemez. Zira, onları Almanya çağırdı. Gerçi onlarda ağır ve zor işlerde çalıştı ama Sosyal Güvenlik haklarından mahrum olmadılar. Tabii, az da olsa kaçak çalışanlar da yok değildi.

***

O zaman Avrupa’sı, yabancı işçiye muhtaçtı. Zira “İkinci harpten” çıkmış, beşeri sermayesi neredeyse yok olmuştu… Peki, ülkemizde de “istihdam açığı” mı var ki, yabancı emeğe ihtiyaç duyuyoruz? Yoksa yerli emek pahalı da o nedenle mi yabancılar tercih ediliyor?

Bunlar, yanıt bekleyen sorular. Öyle ya, resmen yüzde 15’ler olarak açıklanan işsizliğin olduğu bir ortamda, “yabancı işçiye” olan ihtiyaç nasıl açıklanabilir? Bunun bir izahı olmalı. Bunlar, istihdamdan çekildiğinde ekonomimiz nasıl çöker? Çekildiklerinde, milyonlar var sıra bekleyen. O nedenle Özhaseki’nin yabancı istihdamı ile ilgili verileri bizlerle paylaşması gerekir. Bunların sayısı nedir? Kaçı SGK kapsamındadır, aldıkları ortalama ücret nedir? Bilmek durumundayız.

***

Acı olan bir şeyi söyleyeyim; bu ülkede “tarım ve sanayi” burjuvazisi ve “sarı olmayan” sendika olsa, bu soruları, bizler değil onlar sorar? Ayrıca bu; bir “ihbar” ve “itiraf”tır da. Açıkça söyleyeyim; bu, zor durumda olan, çaresiz insanların emeğinin sömürüsüdür.