Malum son günlerin en popüler konusu.
Suriye'de zafer kazandığımız da söyleyen var, daha da büyük bir bataklığa saplandığımızı da söyleyen.
Bu işte en çok kazananın ABD ile birlikte İsrail olduğu ve artık Türkiye'nin Suriye yerine İsrail ile komşu bir devlet olduğunu ve bu bölgedeki bölünme ile de artık bu saatten sonra bize de huzur verilmeyeceğini savunanların sayısı hiç te azımsanamayacak kadar çok.
Bugün her iki tarafından görüşlerinden derleme bir yazı.
Sanırım sizin de bu konuda bazı fikirleriniz vardır.
Başlıyoruz.
KİM NE DİYOR?
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan: "Suriye meselesi, açık söylüyorum, Türkiye’de kimin nerede durduğunu gösteren bir turnusol olmuştur.
Hatırlayın o günlerde CHP’nin devrik genel başkanı, “Ortadoğu Bataklığı” diye oryantalist bir kavram uydurdu. Suriye meselesi, foyalarının dökülmesini sağladı.”
CHP Genel Başkanı Özgür Özel (Suriye meselesi):
“Türkiye bu mesele için 200 milyar dolar harcamış, 13 yıl kan dökülmüş, binlerce insan ölmüş, milyonlarca sığınmacı ile baş etmeye çalışmışız.
Bu neyin başarısı?”
Ümit Özdağ: “Konuşulması istenmeyen sığınmacı kaçak meselesini Türk siyasetinin en önemli meselesi haline getirdik!
Şimdi yandaş televizyonlar, Suriye olayların dan sonra Zafer Partisi ne konuşacak diyorlar. Durun bakalım daha yeni başladık! Daha yeni başladık!”
Akp kurucusu Bülent Arınç: Erbakan hocamızı dinlemedik, İsrail'in esiri olduk. Suriye'de İsrail şov yapıyor, bizimkiler de Mossad elemanı ile namaz kılıyor...
Prof.Dr. Ali Şehirlioğlu, "ARTIK UYANALIM!!! Zafer çığlıkları atmaya hiç gerek yok. Maalesef bu savaşın galibi İsrail oldu... Büyük Ortadoğu projesi işlemeye devam ediyor."
Şamil Tayyar, "İsrail, endişeli.
‘Türkiye komşumuz oldu’ diyor.
Yunanistan panikte.
Yeni Osmanlının canlandığını düşünüyor.
ABD, İngiltere, Almanya, Fransa şaşkın.
Türkiye’nin bölgede fazla güçlendiğini konuşuyor.
Rusya, İran moralsiz.
Suriye’de kaybetmelerine inanamıyor.
Çin, heyecanlı.
Yeni Suriye’nin inşası için rol kapmaya çalışıyor.
Özetle…
Dünya, Türkiye’yi konuşuyor, kimi kıskançlıkla izliyor, kimi hakkını teslim ediyor.
Üzülerek belirteyim, bizde muhalefet yeni Suriye’yi okuyamıyor, eski ezberlerden, klişe kalıplardan, ideolojik taassuptan kurtulamıyor.
Bu da onları gerçeklikten koparıyor, tarihin akışına ters yönde kürek çekmelerine yol açıyor. Açık söyleyim, hızlı şekilde kendilerini ‘update’ etmeleri, yeni sürece ‘adapte’ olmaları gerekiyor, aksi halde ağır siyasi fatura öderler. Saha çalışmaları da bu düşünceyi teyit ediyor. Kamuoyu yoklamaları, AK Parti oylarının arttığını gösterdiğine göre, ekseriyet de bu kanaatte demektir. Geceye küçük bir notumuz olsun."
vαhαp çαlıѕ̧kαn @caliskanvahap “Suriye meselesi tüm dünya halklarına ve devletlerine yanıltıcı bir çok derin projenin başlangıcıdır. Esed diktatöründen Suriye’yi kurtardık diyen daha kötü bir yönetim anlayışı ile Suriye daha beter biN hale getirilecek. Biz TÜRKİYE
Biz TÜRKİYEmizi daha çok korumalıyız.”
Kayıt Dışı Tarih @kayitdisittarih “Lozan, güney sınırlarımızda başarısız olmuştur. Bugünkü Suriye meselesi de bunun bir uzantısıdır.@mustafarmagan”
Öncü Kalemoncukalem “Suriye meselesi çok enteresan değil mi?
Düşünün ki bu olaya hem İsrail seviniyor hem de içimizdeki bazı Müslümanlar...”
ATAKIZ @ATAISIK_ “Suriye meselesi bir din kardeşliği meselesi değildir, Suriye meselesi Anadolu’yu Türksüzleştirme meselesidir…! Gel de bunu anlat!”
Dr. Ömer Turan @omerturantv72 “Idlip'te Türkiye sınırına yürüyen Suriyeliler. Türkiye'nin aleyhine slogan ata ata Türkiyeye dogru ilerliyorlar. Suriye meselesi artık yardım meselesini çoktan aştı, devletin beka meselesine dönüştü. Türkiye'deki Suriyeliler bir an önce kendi vatanlarına geri gönderilmelidir.”
İbn Haldun Üni. Öğr. Üyesi Doç. Dr. Ali Aslan: "Suriye'deki gelişmeler Türkiye'yi farklı bir noktaya taşıdı. Batı açısından Türkiye'nin pozisyonu tamamen değişti. Rusya meselesi ve Trump'ın seçilmesi, Avrupa'nın Türkiye'yi daha yakınında görmek istemesine yol açtı.”
İsmihan Işık @ismihanisik "Siyaset biliminde Suriye’nin karşılığı çökmüş devlet. Emperyalistler koca bir devleti çökerti. Şimdi birbirleriyle çatışmalı yapılar parsa kapmanın peşinde. İsrail’in Şam’ı alması an meselesi."
Erdem@_erdeem "Suriye meselesi Türkiye'deki yaşam standartlarını düşürmeye devam edecek. Üretmeden tüketen ülkeye milyonlarca sığınmacı getirildi. Gıda ve kira fiyatları çığrından çıktı. İsrail destekli El Kaideci Colani'nin bölgeye huzur getirmesi mümkün değil."
Nazenin 20! Alayına İsyan @1984Nzn20 "Ukrayna Savaşı unutuldu, İsrail ve Filistin savaşı unutuldu, Garibim kuzum Narin zaten unutuldu, Artık varsa yoksa Suriye meselesi! Ben artık kendimden bile utanıyorum bazen...."
KELEBEKETKİSİ @prusyas_plus "Yıl 2020" "Önce Ermenistan(Karabağ) meselesi bitti mi, biz Suriye'ye gideceğiz orayı halledeceğiz" Suriye'yi biz inşa edeceğiz! Suriye hakkında atıp tutan çok bilmiş muhalifler, sizin bi halt bildiğiniz yok!
Faruk Hanedar @farukhanedar “Suriye meselesi tam anlamıyla bir turnusol kağıdı oldu. Bugün İsrail’e lanet okuyup 1 milyon insanı işte bu şekilde katleden, milyonlarca insanı topraklarından eden bir rejimi savunmak için sıraya geçtiler. Oysa 2’si arasında hiç bir fark yoktu.”
samet dogan @sametdgn1 "Analize bak, Suriye savaşı 14 yıldır sürüyor, Irak savaşı yirmi yıl sürdü, Filistin meselesi dedelerinden daha büyük :)"
Muhafazakâr @Muhafazakr3 "İnanıyorum ki suriye meselesi bitip halep ve şamdan bize bedava petrol akmaya başladığında hepimiz güzel günlere kavuşacağız. İnş fazla zaman almaz, çok daraldık, az da olsa feraha kavuşalım"
Mustafa Kaya @AzmiMustafaKaya "2025 Yılı Bütçe Görüşmelerinde Dışişleri Bakanlığı üzerine yaptığımız konuşma..
- Suriye, İsrail, Kıbrıs, Trump, Türkiye ‘nin İsrail vatandaşlarına vize uygulamaması meselesi…
SURİYE’DE MASAYI KİM KURACAK?
AHBVÜ Öğr. Üy. Doç. Dr. Levent Ersin Orallı (@levent_ersinn):
Hep söylüyoruz, savaş ve çatışma sahada kazanılır, ama sahada bitmez, masada biter. Masayı kimin kuracağı meselesi, ilk defa Suriye'de bu kadar önem kazandı.
KARAMETE'DEN SURİYELİLERE AÇIK MEKTUP
Bu konuya dair bir de bizden yerelden bir görüş ile bağlamayım meseleyi isterseniz.
Demokrat Parti GİK Üyesi Kamil Karamete’den Suriyelilere açık mektup. Karamete, “Ülkenize dönme vakti geldi. Esat gitti, istediğiniz oldu ve dolayısıyla misafirlik sona erdi. Güle güle gidin dedi.
Karamete, mektubunda şunları kaydetti.” 13 yıl önce, Ülkenizdeki iç savaştan kaçarak Ülkemize geldiniz.
Kapılarımızı açtık, evlerimizi verdik, ekmeğimizi sizlerle paylaştık.
Bir Türk vatandaşının faydalandığı tüm haklardan sizlerde faydalandınız.
Hatta daha fazlasından.
Vergi verin demedik, askere gidin demedik, hastanelerde ücret ödeyin demedik, işyeri açamazsınız demedik.
Size mülteci kampları kurmadık ve hatta şehirlerin merkezinde konuk ettik.
Kadınlarınız, çocuklarınız sokaklarımızda güven içinde oldular.
MİSAFİRLİK SONA ERDİ, GÜLE GÜLE GİDİN
Ama artık, kaldıysa eğer, Ülkenize dönme vakti geldi.
Esat gitti, istediğiniz oldu ve dolayısıyla misafirlik sona erdi.
Güle güle gidin.
Fakat, şu sözlerimi unutmayın.
Size bu imkanları sağlayan, Atatürk'ün kurduğu Lâik, bağımsız, Türkiye Cumhuriyetidir.
Sizi misafir eden Millet ise, bu vatanı can vererek, kanını dökerek korumuş, 7 düvele karşı Türkiye Cumhuriyeti Devletini kurmuş, merhameti yüksek, damarlarında asil kan taşıyan, büyük Türk Milletidir. Şimdi Ülkenize, Laikliği, Demokrasiyi, özgürlüğü, insan olma vasfının ne demek olduğunu, hoşgörüyü ve yüksek Türk kültürünü, umarım ki öğrenmiş olarak döneceksiniz.
Yeni bir Devlet mi kuracaksınız, yoksa paramparçamı olacaksınız belli değil. Bunu zaman ve bu topraklarda öğrendikleriniz gösterecek.
Bir diktatörden kurtulurken, inşallah yeni bir diktatör, yeni bir Kral yaratmaz, bir şeriat Devleti, bir Afganistan yada bir İran olmazsınız. Emperyalistlerin istediği, 3 e, 4 e bölünme projesinin kurbanı olmamanızı, din, mezhep, etnik kimlikleriniz üzerinden yeni bir kavga ve iç savaşa sürüklenmemenizi dilerim.
Ülkemizde yaşadığınız özgürlüğü, imkanları, rahatlığı ve huzuru kendi topraklarınızda bulamayıp, yeniden sınırlarımıza dayanmanızı istemeyiz. Türk Milletiyle helalleşmek istiyorsanız, bu söylediklerimi unutmayın ve uygulayın.”
KAFALAR KARIŞIK!
Durum ortada.
Çok sayıda görüş var.
Halen bu işe şapka çıkartan, alkış kıyamet kopartanlar bir yanda, hata yapıldığını ve Türkiye’nin başına daha da büyük belalar sarıldığını savunanlar ise öteki tarafta.
Görünen o ki bu işin sonucunda da kimin haklı ya da haksız olduğunu, hangi düşüncenin doğru, ya da yanlış olduğunu, Türkiye’nin , Türk insanının ne kazanıp, ne kaybettiğini çoğu zaman olduğu gibi iş işten geçtikten sonra öğrenebileceğiz.
Belki de buna ömrümüz bile vefa etmeyecek.
Zira 10-15-20-30 yıl sonrasını bırakın yarına çıkmaya garantisi olmayan insanların sürekli planlar yapması kadar sanırım afaki bir şey olmasa ve kendini hep kazanalar hanesine yazması da en büyük zarar olsa gerek!...
Eğer bu okuduklarınız sizi tatmin etmiyorsa Netenyahu ve Beşar Esad'ın son açıklamalarını lütfen okuyun.
Başka sözüm yok!
Bekleyip görelim deriz çoğu zaman.
Ama buna ömrümüz var mı bilmeden!..