KADİR DAYIOĞLU


SU VE GIDA GÜVENLİĞİ

Önce Suriye’nin geleceği ile değer hükmümü verip nokta koyacağım. Korkum şu: Laik ve seküler soslu despotik bir rejim yerine, din soslu bir despotik rejimin gelmesi.


Muhterem ahali, geleceği henüz belli olmayan Suriye ile ilgilenedursun, kutlamalar yapılsın, havai fişekler atılsın; ekonomi unutulsun, ben bir başka hayati konuya değineceğim; çok hatırlattım bir kez daha anımsatayım.

*** 

Önce Suriye’nin geleceği ile değer hükmümü verip nokta koyacağım. Korkum şu: Laik ve seküler soslu despotik bir rejim yerine, din soslu bir despotik rejimin gelmesi. O nedenle, acele etmeyelim, gelişmeleri soğukkanlılıkla bekleyelim. Nokta…

***

Gelelim konumuza… Canlılar için olmazsa olmaz ya da hayati olan su ve gıda… Ülkelerin birinci önceliği, su ve gıda güvenliğini sağlamak…

***

Umarım bu yazım, siyasi partiler, belediye başkanları ve milletvekilleri nezdinde yankı bulur. Türkiye geneli ayrı bir çalışma konusu. Ben, DSİ 12. Bölge Müdürlüğü’nun Tanıtım Raporu’undan (2003) veriyorum.

***

Biliyorsunuz Kayseri arazisi, yaklaşık 17 bin kilometre kare. Bunun yüze 40’ı tarıma elverişli. Yüzde 41’i çayır-mera, yüzde8’i, orman-fundalık ve yüzde 11’i diğer arazi türü. Tarıma elverişli arazinin yüzde 90’a yakını sulanabilir… 

***

Buradan çıkan birinci uyarı şu. Belediyeler, zaten az olan tarım arazilerini, şu ya da bu nedenle imara açmamalı. Örnek mi, bizim nesil çok iyi anımsar, Sarımsaklı ve Kızılırmak sulama havzasında bulunan “pervana yazısını” imara açtık. Oysa burası, Kayseri’nin “sebze ambarı” idi… Pırasası, püçüklüsü, lahanası, soğanı, ıspanağı vs. bulunmaz lezzetteydi. 

***

Uçakla gelirken, daha iyi görüyorsunuz, imar, Sarımsaklı ve Yamula (Dadağı tüneli)  sulaması alanına giren bölgeye doğru genişlemekte. Bunun bir an evvel durdurulması, “toplulaştırma” yapılması, “çiftlik evleri” gibi, basit yapılara izin verilmesi gerekir. 

***

O nedenle, Yamula sulaması biran önce bitirilmeli, önümüzdeki yıl bitecek olan elektrik üretim ayrıcalığı, devam etmemeli. Yamula Barajı işletmesi, Büyükşehir Belediyesine devredilmeli. Defalarca uyardım, Büyükşehir ve ilgilileri, sanırım hiç ilgi alanlarına girmedi. Öyle ya, ufukta gözüken su ve beslenme krizinin henüz farkında değiller.

***

Sonuçta, Yamula Barajı, Kayseri ve mücavirinin içme, kullanma ve sulama suyuna tahsis edilmeli. Santral ise, ihtiyaç halinde devreye giren “puant/pik” santral olarak kullanılmalı. 

***

Benzeri bir biçimde Pınarbaşı Bahçecik Barajı da Büyükşehre devredilmeli. Zamantı üzerindeki, “rezervuarız” ve elektrik amacına yönelik barajlar için bir sorun yok. Onlar elektrik üretmeye devam edebilirler.

***

Unutmayın; Yamula Barajı, elektrik üretimi amaçlı yeniden ihaleye çıkarsa, en az yirmi, yirmi beş yıl daha içme, kullanma, mansap sulaması hariç, sulama suyu alamazsınız. Bunu bir yere yazın ve günü gelince beni hatırlayın. 

***

Yeni de süre bittiğinde, artık Yamula “ekonomik ömrünü” neredeyse yarılar, belki de aşar. Teressübat ile dolar. Tıpkı Hİrfanlı gibi. Biliyorsunuz teressübat, tortu, çamur vs. anlamında.

***

Benzeri bir biçimde, bu operasyon, Yamulanın mansabında bulunan Bayramahacılı Barajı’ında da yapılmalı. İçme, kullanma ve sulama suyu amacına tahsisi edilmeli. Bu iki baraj, bölge için elektrik üretiminden daha önemlidir. Unutmayın, ikisi de, elektrik açısından küçük ölçekli baraj. Yamula 100 ve Bayramhacılı 30 MW, kurulu gücünde. 

***

Biliyorsunuz, çok yazdım, kabak tadı verdi ama yine anımsatacağın Büyükşehir, milletvekilleri ve siyasilere. DSİ 12. Bölge tarafından yapılan, Bizim, Öküz Çukuru (Kıranardı) Göleti, bittiği günden beri su tutmuyor. Bütçe görüşmelerinin yapıldığı şu sırada, mutlaka ödenek ayrılmalı.

***

Unutmayın, Erciyes tesisleri için, Tekir sularına, el konuldu. Haliyle, havza, “ölüme” terk edildi. Tekir Göleti de teressübatla doldu. Ekonomik ömrü bitmek üzere. Artık, basit bir su birikintisi olmak yolunda… 

***

Tabii, biriken teressübat, nasıl temizlenir, bilemem. Onun uzmanı, DSİ… Büyükşehir, bunlardan teknik destek almalı… Çıkan toprak da güzel bahçe toprağı olur. 

***

Nihayet, yerüstü ve yeraltı sularını “etkin ve verimli” kullanmak, herkesin hedefi olmalı. Bu, aynı zamanda, “su ve gıda güvenliği” için kaçınılmaz. Kentlerin, “betonlaşmasını” erteleyebilirsiniz ama “su ve gıda” krizi başladı mı, geriye dönüşü çok zor hatta imkansız.