NEBAHAT ERDOĞAN


SU…

Her yudumu hayat kurtaran, insan sağlığında mucizeler yaratan, en önemli kaynağımız su… Su hayat verir, arındırır, temizler. Hayatımızın her alanında, hemen hemen her dakikasında suyla buluşuyoruz. Yemeğimiz, çayımız, kahvemiz tüm ihtiyacımızın ana maddesi su… İçimiz yanar bir bardak su serinletir. Irmaklar, dereler, göller, barajlar tüm canlılar için hayat damarlarımız bu su kaynaklarımızdır. Suyun tarihi, insan tarihinden daha eskilere dayanıyor. Dünya kütlesinde en fazla kütleye sahip olan medenin su olduğu uzmanlar tarafından belirtilmişti. Yaşam kaynağımız iki şey üzerine kurulu… Su ve oksijen, Ne susuz yaşayabiliriz ne de oksijensiz…


Her yudumu hayat kurtaran, insan sağlığında mucizeler yaratan, en önemli kaynağımız su…

Su hayat verir, arındırır, temizler.

Hayatımızın her alanında, hemen hemen her dakikasında suyla buluşuyoruz. 

Yemeğimiz, çayımız, kahvemiz tüm ihtiyacımızın ana maddesi su…

İçimiz yanar bir bardak su serinletir.

Irmaklar, dereler, göller, barajlar tüm canlılar için hayat damarlarımız bu su kaynaklarımızdır.

Suyun tarihi, insan tarihinden daha eskilere dayanıyor.

Dünya kütlesinde en fazla kütleye sahip olan medenin su olduğu uzmanlar tarafından belirtilmişti.

Yaşam kaynağımız iki şey üzerine kurulu… 

Su ve oksijen,

Ne susuz yaşayabiliriz ne de oksijensiz…

İnsan vücudunun %70’i sudan oluşur, okul yıllarımızda kimya derslerimizde öğrenmiştik.

Sağlığımız ve organlarımızın işlevini sürdürebilmesi ve yaşam kalitemizin artması için günlük su ihtiyacımızı almamız çok önemli.

Son günlerde yaşadığımız kavurucu sıcaklar da suyun önemini daha iyi anlıyoruz.

Önceki yıllarda Türkiye’nin 2050 yılına kadar su sıkıntısı yaşamayacağı söylenmişti.

Ama uzmanlara göre 2030 yılında ciddi boyutta su sıkıntısının yaşanacağını belirtiyorlar.

SIVI KAYBI…

Türkiye ve Dünya genelinde,“artan nüfus, doğal dengeyi bozan iklim değişikliği, küresel ısınma, hoyratça kullanım derken sıvı kaybına neden oluyor.”

Yani hayat damarlarımız, yaşam kaynağımız tehlike altında…

Peki…

Doğanın uzun yaşaması kesin ama,

Bir insan ne kadar susuz yaşayabilir.?

Bakın açıklamalarda,

“Genel olarak, sağlıklı bir insan yiyecek olmadan 1 ila 2 ay hayatta kalabilir, ancak susuz kaldığında bu süre çok daha kısadır, genellikle en faz 3 gün civarında olup, nadiren 5-7 günü aşabilir.” 

Tabii bu süreler kesin sınırlı olmamakla birlikte kişinin sağlık durumu, çevre koşulları ve vücudunun özelliklerine bağlı olarak ta değişebilir.”

Yani yiyeceklerimizden çok daha önemli şey su dur.

Yaşam kaynağımız dedik,

Hayat damarlarımız dedik,

Dünyada en fazla kütleye sahip olan su dedik,

Tamam suyumuz tehlike altında ama,

İki askere yetecek kadar suyumuz yok muydu.?

“Hatay İskenderun’da iki asker aşırı sıvı kaybına bağlı çoklu organ yetmezliği olarak açıklandı .” iki askerin ölümü…

Yukarıdaki açıklamaya göre, en fazla 2 ila 3 gün susuz yaşanabiliyorsa,

Bu askerler kaç gün susuz kaldı ki, eğitimleri sırasında sıvı kaybından öldüler.?

Yada uzun saatlerce eğitime mi maruz kaldılar.?

Neydi acaba bu kadar sıvı kaybı yaşayacak durumları.?

Hiç kusura bakmayın, çöl sıcakları yaşadığımız şu günlerde güneşin altında ölene kadar talim yaptırılması kabul edilebilir bir durum değil. 

İşinize gelince askere disiplin, işinize gelmeyince asker yetersiz eleman…

Bu zamanda sıvı kaybından öldüler demek TSK için utanç kaynağıdır.

Ne ala memleket, Türk askerini getirdiğiniz nokta maalesef içler acısı.

Ayrıca, kavurucu sıcaklar da hangi koşulda olursa olsun, eğitim saatlerinde değişiklik yapılamaz mıydı.?

O kadar çok soru işareti var ki; ihmaller zinciri bir biri ardına gelmiş.

Bu vatan şehit kanlarıyla vatan oldu,

Ama cephede değil de, bir kışlada ihmaller sonucu kaybediyorsak durum içler acıdır.