MUSTAFA CENGİZ

Tarih: 16.10.2024 12:15

SOSYAL İZOLASYON VE YALNIZLIK MADDE KULLANIMINI TETİKLİYOR!-2

Facebook Twitter Linked-in

Uyuşturucu ile mücadele ve bunun hayatımıza nasıl ağır darbeler vurduğuna dair yazımıza dünden kaldığımız yerden devam ediyoruz. 

Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü, Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan’ın tespitleri ve Kayseri ayağındaki mücadele ve gelinen sonuçlara dair. 

ÇOCUĞU ŞIMARTTIK VE DIŞ ETKİLERE 

KARŞI SAVUNMASIZ HALE GETİRDİK

Çocuklarla konuşurken genellikle konferans verir gibi veya vaaz eder gibi davranıldığını, bunun da çocukla yol arkadaşı olmak yerine, sadece bir eğitimci gibi yaklaşmaktan olduğunu belirten Prof. Dr. Tarhan, “Çocuğu şımarttık ve dış etkilere karşı savunmasız hale getirdik. 

Eğer çocuk, anne-baba arasındaki sağlıklı bir ilişkiye sahip değilse, kendini mutsuz ve güvensiz hissedebiliyor. 

Bu durum, çocuğun evden ayrılmasına veya madde kullanımına yol açan sebeplerden biri olabiliyor. İmkanları olan çocuklar, kendi başlarına yaşamaya başlamak için evden uzaklaşıyor; imkanları kısıtlı olanlar ise üniversiteye giderek evden uzaklaşıyor. Ayrıca, bazıları evlenip çocuk sahibi olsalar bile, alkol kullanarak aile içindeki huzursuzluğu dışa vuruyorlar. Bakıyorsunuz ailede sağlıklı iletişim yok.” dedi. 

GÜÇLÜ AİLE BAĞLARI VARSA GENÇ MADDE 

KULLANIMI YERİNE AİLEYİ SEÇİYOR

Eğer aile dinamikleri sağlıklıysa ve anne-baba arasında güçlü bir iletişim varsa, çocuk madde kullanımına başlasa bile aile ortamının, onu bu alışkanlıktan uzaklaştırabileceğini dile getiren Prof. Dr. Tarhan, “Evde sıcak ve paylaşımcı bir ortam varsa, çocuk maddeyi denese bile, aileyle olan bağları dolayısıyla madde kullanımı yerine ailesini tercih etme olasılığı yüksektir. 

Ancak, aile üyeleri madde kullanımına karşı çok yumuşak veya serbest davranırsa, bu sevgi ve şefkatin kötüye kullanımı anlamına gelebilir. Anne-baba, çocuklarına alkol içmelerine izin vererek ya da evde madde kullanımına göz yumarak, bu alışkanlığın gelişmesine zemin hazırlayabilir. 

Bazı ebeveynler, çocuklarına alkol vererek ‘kontrol altında’ tutmaya çalışabilirler. Bu yaklaşım, çocuğun madde bağımlılığının başlamasına ve ilerlemesine neden olabilir.” dedi. 

SAĞLIKLI AİLE BAĞLARI VE İYİ İLETİŞİM, 

ÇOCUKLARI RİSKLERDEN KORUYABİLİYOR

Aile dinamiklerinin ve iletişimin, çocukların madde bağımlılığı üzerindeki etkisinin çok belirgin olduğuna vurgu yapan Prof. Dr. Tarhan, “Sağlıklı aile bağları ve iyi iletişim, çocukları bu tür risklerden koruyabilir. Aile içindeki sıcaklık, pozitif destek, takdir ve onay önemlidir. 

Ancak, aile içi iletişim eksikliği, zayıf aile bağları ve ebeveynlerin eğitimsizliği sorunları artırabilir. 

Çocuklar, disiplin eksikliği veya aşırı serbestlik durumunda madde kullanımına yönelebilir. Özellikle, ebeveynlerin tutarsız mesajları ve kontrolsüz davranışlar, madde kullanım riskini artırır. Ancak, sağlıklı bir aile ortamı olan çocuklar, madde kullanımının çekiciliğinin farkına varıp ailelerine geri dönebilirler.

GENÇLER ARASINDA SOSYAL İZOLASYON VE 

YALNIZLIK MADDE KULLANIMINI TETİKLİYOR

Gençler arasında sosyal izolasyon ve yalnızlığın, madde kullanımını tetikleyen faktörlerden biri olduğuna da vurgu yapan Prof. Dr. Tarhan, sosyal medyanın da yüz yüze etkileşimin yerini tutmayan yapay bir sosyallik sunduğunu ve bunun, gençlerin yalnızlık hissini geçici olarak hafifletebildiğini, ancak, sosyal medya ilişkileri gerçek duygusal bağlantılar sağlamadığı için, kullanıcıların gerçek sosyal etkileşimler ve derinlemesine ilişkiler eksikliği yaşadıklarını anlattı.

Sosyal medyanın sınırlı ve bilinçli kullanımı önemine de vurgu yapan Prof. Dr. Tarhan, “Sosyal medyanın, gerçek yüz yüze etkileşimin yerini alması yerine, sağlıklı ilişkiler ve gerçek sosyal bağlantılar kurma çabası öne çıkmalıdır. Aile içindeki sıcak ve destekleyici ilişkiler, çocukların yalnızlık ve sosyal izolasyondan etkilenmeden sağlıklı gelişimlerini sürdürmelerine yardımcı olabilir. Yalnızlık kendini yalnız hissetme gençlerde diğer yaşlardan daha fazla yeni kuşakta. Sosyal izolasyon var.  Çocuğun anneyle, babayla oturup konuşma, birlikte zaman geçirme, paylaşımı yok. Yalnız hissediyor çocuklar.” şeklinde sözlerini tamamladı. 

16 KASIM'DA AÇILIYOR

Kayseri Valiliği koordinesinde hayırseverlerin desteği ile yapımına başlanan Yeşilay Uyuşturucuyla Mücadele Rehabilitasyon Merkezi'nin inşaatında sona doğru yaklaşıldı. 

Merkezin 16 Kasım'da açılacağını kaydeden Kayseri Valisi Gökmen Çiçek, "Uyuşturucu ile mücadele kapsamında operasyonlarımızı da yapacağız ama bir şekilde bu illete bulaşmış çocuklarımızı yalnız bırakmayacağız" dedi.

Kayseri Valiliği koordinesinde İncesu ilçesine bağlı Saraycık Mahallesi'nde 9 bin 400 metrekare alanda yapımına başlanan, Avrupa'nın en büyük rehabilitasyon merkezi olacak Yeşilay Uyuşturucuyla Mücadele Rehabilitasyon Merkezi'nin inşaatı son hızla devam ediyor. İçerisinde 40 oda, voleybol, golf, futbol, basketbol ve okçuluk gibi spor alanları, seralar, konferans salonları ile atölyelerin bulunacağı merkez 16 Kasım'da açılacak.

ERVA BİR EMNİYET SÜBABI...

Mesela Kayseri'de 43 spor okulu bulunan ERVA Projesi'nde gençler spor ile zararlı alışkanlıklardan uzaklaşıyor.

"Uyuşturucuyla mücadele de Kayseri’de tek yürek olduk ve savaş başlattık. Bunun adı gerçekten bir savaş. Çocuklarımızı zehirlemek isteyen alçaklara karşı verdiğimiz bir savaş. Bununla ilgili o kadar çok operasyon yapıyoruz ki. Birçok yolu deniyorlar. Birçok yolla ilimize uyuşturucu sokmaya çalışıyorlar. Geçenlerde yapılan bir operasyonda midesinde uyuşturucu sokmaya çalışanlar yakalandı. Emniyetimiz, jandarmamız göz açtırmıyor. Bu yıl uyuşturucu ile ilgili yaptığımız operasyonlar geçen yılın 2 katı. Biz tek başına polisiye tedbirler ile uyuşturucu ile mücadele edemeyiz. Aslolan çocuklarımızı buna hiç bulaştırmamak. Çocuklarımızın buna bulaşmaması içinde ERVA spor okulları projesini hayata geçirdik. Her mahallede spor okulu açarak çocuklarımızı sporla ve sanatla buluşturmak için projeler ortaya koyduk. 11 bin öğrencimiz şuanda ERVA spor okullarında. Bütün çabalarımıza ve mücadelemize rağmen bir şekilde bu illete bulaşan çocuklarımızı sahipsiz bırakamayız, bırakmamalıyız. Çünkü onlar bizim çocuklarımız ve evlatlarımız. Onlar uyuşturucuya başladıysa onlardan vazgeçme gibi lüksümüz yok. Bütün istatistikler kurtarılmayan bir çocuk 10 kişiyi daha beraberinde götürdüğünü gösteriyor. Bazen ben bunu söylediğim zaman 'Sayın Valim, hiç başlatmasak daha iyi değil mi?' diye soruyorlar. Tabii ki daha iyi ancak bir şekilde bu illete bulaşmışlar, ne yapacağız, öyle mi bırakacağız. Biz Kayseri’de hayırseverler ve iş insanları ile bir araya geldik ve 'Bu bölgede çok donanımlı, hatta Avrupa’nın en büyüğü olacak şekilde bir rehabilitasyon merkezi yapacağız' dedik. Çok büyük bir rehabilitasyon merkezinin inşaatına başladık. 1 yıl önce inşaatına başladığımız 9 bin 400 metrekare alanda faaliyet gösterecek ve Avrupa’nın en büyüğü olacak uyuşturucu rehabilitasyon merkezimizi 16 Kasım’da açmak için sona geldik. Şu ana kadar 280 milyon TL para harcadığımız görülüyor" ifadelerini kullandı.

ÇOCUKLARIMIZI YALNIZ BIRAKMAYACAĞIZ

Çok büyük bir mücadele verdiklerini kaydeden Vali Çiçek, "Bunun hepsi iş adamlarımızın, hayırseverlerimizin destekleri ile yapıldı. Bu çok büyük bir mücadele. Biz sadece Kayseri’de değil, bölgemizdeki, Türkiye’deki bütün çocukların tedavi göreceği bir sistem haline getireceğiz. İçerisinde spor salonları, konferans salonları, atölyeler, marangozhane ve seralar olacak. Çocuklarımıza 6 ay boyunca içeride tedavi edilecek, aynı zamanda sanat öğrenecek, doğayla muhatap olacakları bir sistem üzerine çalıştık. Tedavi ettiğimiz çocuklarımızla kariyer merkezi oluşturarak iş yerleştirmelerini de takip edecek bir sistem üzerine çalıştık ve ve planladık. Rehabilitasyon merkezimiz şu an itibariyle yüzde 98 seviyesinde. İnşallah kasım ayı içerisinde açılışını yapacağız ve tedavi merkezine gelmek isteyen çocuklarımız tedaviye başlayacaklar. Dolayısıyla operasyonlarımızı da yapacağız ama bir şekilde bu illete bulaşmış çocuklarımızı yalnız bırakmayacağız. Biz uyuşturucu ile mücadele için el ele verdik. Bu savaş açık bir savaş. Bu çocuklarımızı zehirlemek isteyenlere karşı bir savaş. Bu savaşta bütün ailelerimiz, bütün Kayserililer duaları ile bizim yanımızda. Narkotik Anne gibi eğitici projelerle onların yanında olacağız. Sürekli seminerler ve konferanslar düzenleyeceğiz. Ailelerden isteğim bu programlara katılsınlar. Bu savaşta bizim yanımızda tüm güçleri ile olsunlar. Hep beraber bu savaşı kazanacağız" şeklinde konuştu.

HEPİMİZ VEBAL ALTINDAYIZ!...

“Hep beraber bu savaşı kazanacağız"

Kazanmak zorundayız.

Bu işi sadece yetkililere havale edip köşemize çekilmekle olmuyor.

Çünkü bir neslin geleceği tehlikede ve tehdit altında.

Herkesi bu konuya büyük bir duyarlılık göstermesi el vermesi de şart.

Aksi takdirde ellerimizin arasından yıldızlar gibi kayan gençlerimizin vebali hepimizin omuzlarında…

 

 

 

 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —