MUSTAFA CENGİZ


SOSYAL İZOLASYON VE YALNIZLIK MADDE KULLANIMINI TETİKLİYOR!-1

Sosyal izolasyon ve yalnızlık madde kullanımını tetikliyor! Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü, Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan diyor ki;  “Türkiye'de madde kullanımı şu anda ciddi bir güvenlik sorunu haline gelmiş durumda.” Tablo gerçekten vahim. Bugün ve yarın Neden-Sonuç ilişkisine dair bir yazı. Malumunuz Dünya’nın dört bir yanından gelen Mafya liderleri ve Uyuşturucu çeteleri Türkiye’de İstanbul’un göbeğinde hesaplaşıyorlar her gün. İlimizde bu konuya dair önemli bir mücadele var.


Sosyal izolasyon ve yalnızlık madde kullanımını tetikliyor!

Peki bunu kim söylüyor?

Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan.

Ve… Ayrıntılarını veriyor tek tek.

Diyor ki;  “Türkiye'de madde kullanımı şu anda ciddi bir güvenlik sorunu haline gelmiş durumda.”

Tablo gerçekten vahim.

Bugün ve yarın Neden-Sonuç ilişkisine dair bir yazı. 

Malumunuz Dünya’nın dört bir yanından gelen Mafya liderleri ve Uyuşturucu çeteleri Türkiye’de İstanbul’un göbeğinde hesaplaşıyorlar her gün.

İlimizde bu konuya dair önemli bir mücadele var.

Vali Gökmen Çiçek diyor ki ”Hep beraber bu savaşı kazanacağız"

Vali Gökmen Çiçek ve İl Emniyet müdürü Atanur Aydın ve Jandarma’nın bu konuda mücadeleleri ve ortaya koydukları başarılı çalışmaları her gün yazmaya, destek olmaya gayret ediyoruz.

AVRUPA İLE ATBAŞIYIZ!

Devam edelim acı tablonun satır aralarına.

Küresel olarak, Avrupa Birliği'nde ve Türkiye'de gençler arasında madde kullanımı oranları arasında çok az fark olduğuna işaret eden Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Madde kullanım oranında Avrupa ile eşdeğer gidiyoruz.” tespitinde bulunurken,  gençler arasında sosyal izolasyon ve yalnızlığın, madde kullanımını tetikleyen faktörlerden biri olduğuna da vurgu yaptı.

İŞTE TEMEL NEDENLER!

Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü, Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, madde bağımlılığı konusunu değerlendirirken şu ana başlıklara dikkat çekti;

Madde bağımlılığında ciddi artış var!

Lise seviyesindeki gençler arasında alkol kullanımı yüksek…

Aileye rağmen madde, alkol ve sigara kullanım oranları gençlerde artmış durumda

Madde kullanımı güvenlik sorunu

Anne babanın birisinde alkol ve sigara varsa risk 5 kat artıyor

Klasik yöntemler etkili değil

Çocuğu şımarttık ve dış etkilere karşı savunmasız hale getirdik

Sağlıklı aile bağları ve iyi iletişim, çocukları risklerden koruyabiliyor

Tedavi sonrasında rehabilitasyon merkezleri daha etkili bir çözüm sunar

Gençler arasında sosyal izolasyon ve yalnızlık madde kullanımını tetikliyor

Bürokrasi süreci zorlaştırıyor

Şimdi bu konulara tek tek bakacağız. 

MADDE BAĞIMLILIĞINDA CİDDİ ARTIŞ VAR!

Madde bağımlılığının artışıyla ilgili ciddi bilgilerin olduğuna işaret eden Prof. Dr. Tarhan, “Avrupa ülkelerinin ortaöğrenim öğrencileri arasında yaptığı ve ESPAD olarak bilinen bir rapor, bu artışı belgelemektedir. Türkiye de bu çalışmanın bir parçasıdır. ESPAD, Avrupa Okul Anket Projesi diye geçiyor ve Avrupa Birliği'ne üye ülkelerdeki ortaokul öğrencilerinin yaşam boyu, yani anketin yapıldığı döneme kadar, en az bir kez sigara, alkol veya madde kullanma oranlarını tespit eder. Çalışma, 100 binin üzerinde öğrenci üzerinde yapılmış.” dedi.

LİSE SEVİYESİNDEKİ GENÇLER 

ARASINDA ALKOL KULLANIMI YÜKSEK…

Sonuçların oldukça çarpıcı olduğunu dikkati çeken Prof. Dr. Tarhan, şöyle devam etti:

“Lise seviyesindeki gençlerin yüzde 41'i hayatında en az bir kez sigara kullanmış, yüzde 79'u alkol kullanmış ve yüzde 17'si madde kullanmış. Bu oranlar oldukça yüksektir. 1989'da GATA'dayken, yedek subay öğrencilerine yönelik bir tez çalışması yapmıştım ve bu öğrenciler arasındaki madde kullanım oranı yüzde 1 çıkmıştı. 20-30 yıl, hatta 40 yıl önce üniversite mezunları arasında yüzde 1 olan madde kullanım oranı, günümüzde yüzde 17'ye çıkmış durumda. Bu da 17 katlık bir artışı gösteriyor. Küresel olarak, Avrupa Birliği'nde ve Türkiye'de gençler arasında madde kullanımı oranları arasında çok az fark var. Avrupa'ya yetişmiş durumdayız ve madde kullanım oranında Avrupa ile eşdeğer gidiyoruz.” 

AİLEYE RAĞMEN MADDE, ALKOL VE SİGARA 

KULLANIM ORANLARI GENÇLERDE ARTMIŞ DURUMDA

Artışın sebebinin, gençlerin daha önce aileleri tarafından korunabilirken, günümüzde aile yapısı zayıfladığı ve aile güvenli bir alan olmaktan çıktığı için gençlerin rahatlıkla yasaklı maddelere ulaşabilmeleri olduğunu kaydeden Prof. Dr. Tarhan, “Bu duruma neden olan açık kapı ise sosyal medya ve akıllı telefonlar. Gençler bu kanallardan çok rahatlıkla maddelere ulaşabiliyorlar. Çevrelerinden de aynı şekilde kolayca erişim sağlıyorlar. Bu yüzden anne, baba ve aileye rağmen madde, alkol ve sigara kullanım oranı gençlerde artmış durumda.” dedi.

MADDE KULLANIMI GÜVENLİK SORUNU

“Türkiye'de madde kullanımı şu anda ciddi bir güvenlik sorunu haline gelmiş durumda. 20-30 yıl sonra Türkiye, Avrupa Birliği gibi göçmenlerle eksikliğini tamamlamaya çalışırken, biz kendi gençlerimizi kaybedersek geleceğimizi kaybetmiş olacağız.” diyen Prof. Dr. Tarhan, Türkiye için düşünenlerin önceliklerini değiştirmeleri gerektiğini dile getirdi.

ANNE BABANIN BİRİSİNDE ALKOL VE 

SİGARA VARSA RİSK 5 KAT ARTIYOR

Prof. Dr. Tarhan, “Özellikle aile içinde ihmal ve istismar vakaları artmış durumda. Erkek cinsiyetinde bu oran daha yüksek ve anne babanın birisinde alkol ve sigara varsa, çocukta bu alışkanlıkların olma ihtimali beş kat daha fazla. Türkiye'de bu alanda olumlu bir gidişat yok. Bu nedenle madde ve alkol kullanımına karşı mücadele yapılıyor ve yapılmaya çalışılıyor.” diye konuştu.

KLASİK YÖNTEMLER ETKİLİ DEĞİL

Şu anda klasik yöntemlerin, alkolün, sigaranın ve maddelerin zararlarını vurgulayan negatif propagandayı içerdiğini ve bu tür yaklaşımların da genellikle etkili olmadığını ifade eden Prof. Dr. Tarhan, “Dünya genelinde pozitif propaganda yöntemleri ve pozitif etkileme gücü öneriliyor. Yani, sadece korkutarak önlemeye çalışmak yerine, insanların yaşam kalitesini artırarak, onları olumlu ve doğru davranışlara yönlendirerek koruma stratejileri geliştirilmelidir. 

Özellikle birinci koruma düzeyinde, sağlıklı kişilere madde kullanımından kaçınmaları için neler yapabilecekleri anlatılmalıdır. 

Bu çalışmalar, madde adını anmadan, kişilere pozitif güçlendirme yöntemleri sunarak yapılmalıdır. 

Mutluluğu ve sosyal hayatı iyileştiren stratejiler, maddeye duyulan ihtiyacı azaltabilir. 

Araştırmalar, insanların genellikle heyecan arayışından ve stres azaltma ihtiyacından dolayı madde kullanımına yöneldiğini göstermektedir. Aile bağları zayıf olduğunda ve mutsuzluk yaşandığında, gençler bu boşluğu gidermek için madde kullanımına yönelebilirler. 

Bu durum, madde kullananların oluşturduğu alt kültür gruplarının ortaya çıkmasına neden olabilir.” şeklinde konuştu.

TEDAVİ SONRASINDA REHABİLİTASYON 

MERKEZLERİ DAHA ETKİLİ BİR ÇÖZÜM SUNAR

Madde kullananların tedavisinin genellikle hastane ortamında zor ve maliyetli bir süreç olduğuna işaret eden Prof. Dr. Tarhan, “Bu nedenle, en akıllı strateji, insanların madde bağımlısı olmalarını önlemek için proaktif adımlar atmaktır.” dedi.

Tedavi sonrasında özellikle çocuklar için rehabilitasyon merkezleri daha etkili bir çözüm sunacağına dikkat çeken Prof. Dr. Tarhan, “Türkiye'de, gönüllü sivil toplum kuruluşları (STK) tarafından yürütülen rehabilitasyon çalışmaları da önemlidir.

Ancak, mevcut yasal engeller nedeniyle, bu tür STK'ların faaliyet göstermesi zorlaştırılmıştır. Kamu tüzel kişilikleri, vakıflar ve üniversiteler bu konuda daha fazla destek sağlamalıdır.” diye konuştu. 

BÜROKRASİ SÜRECİ ZORLAŞTIRIYOR

Kocaeli Belediyesi’nin, yasal olarak bağımlılıkla ilgili bir merkez açamasa da Tazelenme Merkezi adı altında bir yapı kurduğunu ve bu merkezin, gençlerin ve öğrencilerin kalabileceği, çeşitli destekler alabileceği bir yer sağladığını anlatan Prof. Dr. Tarhan, “Belediye, bu girişimi kendi inisiyatifiyle başlatmış ve birçok genç burada düzelmiş. 

Bu tür girişimler, STK'lar tarafından da yapılabilir, ancak bürokrasi genellikle bu süreci zorlaştırıyor ve işin ciddiyetini yeterince görmüyor. 

Bu nedenle, gençlerin kötü alışkanlıklardan korunması gibi önemli bir konuda zaman kaybı yaşanıyor.  

Şu anda, günlük işlerin ve medyanın getirdiği dikkat dağınıklığı yüzünden, çocuklarımıza yeterince zaman ayırmıyor, onlarla yeterince sohbet etmiyoruz. Gece geç saatlere kadar televizyon izleyerek çocuklarımızla ilgilenmiyoruz. Bu tür ihmaller, gençlerin kötü alışkanlıklardan korunmasında büyük bir engel oluşturuyor.” şeklinde konuştu. Devam Edecek