NEBAHAT ERDOĞAN


SORUMLULUK…

Herkesin üzerine düşen vazifeleri vardır, somlulukları vardır yerine getirilmesi gereken. Bunun bilinciyle yapılan işler elbette güzel sonuçlar verir.


Bir öğretmen öğrencisinden sorumludur, onu geleceğe hazırlamak için.

Bir doktor hastasından sorumludur, sağlığına kavuşturması için.

Bir mühendis (inşaat, elektrik, makine, v.s) yaptığı işten sorumludur, insanların güvenliği için.

Bir memur işinden sorumludur, vatandaşın işlemlerini hatasız yapması için.

Bir esnaf kendinden sorumludur, müşterisini kandırmaması için.

Bir hükümet ülkesinden sorumludur, zarar uğratmaması ve vatandaşını koruyup kollaması için.

Bir çiftçi tarlasından sorumludur, verimli ürün elde etmesi için.

Bu sorumluluklarını laikiyle yapanlar mükafatını en güzel şekilde alırlar.

Gelin görün ki, ülkemizde yönetim,  ne kadar sorumluluklarının bilinde olduklarını sorgulatıyor insana…

Sorumluluk; “Kemerleri sıkacağız” derken fakirden alıp zengine vermek değildir.

Sorumluluk; Atama bekleyen öğretmenler yerine, okullara din görevlileri görevlendirmek değil.

Sorumluluk; Zenginin vergisini sıfırlayıp, vatandaşı vergiye boğmak değil.

Sorumluluk; Yönetenlerin yapacağı tasarrufu vatandaşa yüklemek değil.

Sorumluluk; Çalışanın ve emeklinin hakkını yiyip, yandaşlara üç-beş yerden maaş vermek değil. Bununla ilgili Sayın Maliye Bakanı Mehmet Şimşek “Çift maaş çifte sorumluluktur” diye savundu kendisini.                          Ya Allah aşkına sorumluluğunun bilicinde olsaydınız, 21 senedir bu ülke bu hale gelmezdi nerde kim sorumluluğunu hakkı ile yaptı acaba? 

Sormak isterim.

Sorumluluk ülkenin doktorunu, avukatını, gencini yok sayıp, liyakatsiz kadrolaşma yapmak değil.

Sorumluluk; Çiftçiyi zarar uğratıp, traktörüne haciz göndermek değil.

Sorumluluk; Mültecilere maaş verip, ülkenin vatandaşı yurt dışına çıkarken haraç kesmek değil.

BU DURUM DA GELİNEN NOKTA…

Ekonomik krizin geldiği noktada, kemer değil ümüğümüzü sıktılar adeta ama,  sorgulayamazsın. 

Yalnız cumhurbaşkanı Yardımcısı Sayın Cevdet Yılmaz, kişi başı aylık gelirin 116 bin lira olduğunu açıkladı.

Asgari ücrete zam var mı, yok mu? 

Sorgulayamazsın. (2025’e kadar zam yok noktayı koydular…)

Gıda enflasyonu çıldırdı… 

Sorgulayamazsın. 

Nedeni nedir biliyor musunuz? 

Maaş artışı yaptıkları zaman millet alış veriş yapacak fiyatların artışına sebep olacakmış, bunu söyleyen maliye Bakanı Mehmet Şimşek.

Böyle bir gerekçe hangi ülkede görüldü acaba? İnanın aklımızla alay ettikleri yetmiyormuş gibi, önerilen gerekçeye bakar mısınız, tiyatro oyun konusu gibi… 

Yeni vergiler geldi. Bu vergiler nereye gidiyor, kime gidiyor, ülkenin hangi borcu kapandı. 

Sorgulayamazsın. 

Ama Benim vergilerimle saraylar ışıldasın.

Çiftçilik, hayvancılık bitti.  

Sorgulayamazsın

Tahıl ambarı olan ülkemiz topraklarını küçümseyip,  ithal etmeyi büyüklük gördünüz. Hayvancılığı ise yerle bir ettiniz. 

Sorgulayamazsın. 

Vatandaşın hali perişan, sebep olduğunuz kötü yönetimin tüm yükünü vatandaşa yüklediniz. 

İngiltere’den kurtarıcı olarak gelen sayın Maliye Bakanı Mehmet Şimşek enkaz devraldık derken sanki başka bir yönetimin yarattığı krizden bahsediyor gibi açıklamalarda bulunuyor. 

2016 yılında Emine Erdoğan ensar vakfı tarafından düzenlenen “Ensar Gönüllüleri Buluşması”nda yaptığı konuşmada “Türkiye’nin 90 yıllık enkazını kaldırdık” demişti.

Türkiye Cumhuriyeti kuruluşundan itibaren, bir yönetim tarafından, hiç bu kadar talan edilmemişti, hiç bu kadar borç batağına girmemişti.

Aksine yoktan var edilen Türkiye Cumhuriyeti’nde yüzlerce fabrikalar kurulup, yurdun her köşesinde eğitim amaçlı köy enstitüleri açılmıştı. 

Şimdi enkazın ne demek olduğunu geçmişe bakarak günümüzle eşleştirmenizdir. 

Yirmi yıldır nasıl bir enkaz üzerine enkaz yarattınız sizde göreceksiniz.

AYNI SÖZ, AYNI TAKTİK

2015 yılında, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet ŞimşekKamuda Tasarruf Paketi'ni ayrıntılarını duyurdu.

Tasarrufa, kamuda kullanılan ve bütçeden oldukça yüklü miktar ayrılan kamu araçlarının alımı ve kiralamasından başlayan Şimşek'in 2015'te sarf ettiği sözler…

"Araç saltanatı diye ortalıkta bu işin istismarını yapanlar, topu topuna genel müdür ve üstünden bahsediyor. Taş çatlasa 2 bin genel müdür var. Hadi 40 müsteşar ve 100 müsteşar yardımcısı olsa abartıyorum, 26 bakan bunların hepsini toplasanız Türkiye’nin milli gelirinde, bütçesinde çerez parası değil, çerez...

2015 yılındaki tasarrufa da enkazı kaldırmak için gidilmişti, aradan geçen 11 yılda enkaz üzerine enkaz yığıldı. 

Peki tasarruf ne mi oldu? 

“İtibardan tasarruf olmaz” sözü hala yerini korurken, tasarrufu vatandaşa verdikleri üç kuruş maaştan yaparak, vatandaşın sırtına bindirdiler.

BUNLAR BİZİM ÇOCUKLAR

26 Haziran akşamı oynanan Talas paraşüt alanında izledim. 

Türkiye-Çekya karşılaşmasını, muhteşem bir kalabalık vardı. 

Genci, yaşlısı, minicik yavrusunu almış gelmiş anne-baba heyecan doruklardaydı maç boyunca. 

Portekiz yenilgisinin hırsını gördüm bizim çocuklarda, hakemin her dakikada kartını göstermesine rağmen Türk’ün gücünü bizim çocuklar gösterdi ona, yolunuz açık olsun BİZİM ÇOCUKLAR…

Avrupa Şampiyonasında Çekya’yı 2-1 mağlup ederek gruptan çıkan A Milli Futbol Takımımızı yürekten kutluyorum.

Darısı Avusturya maçına.