Saadet Partisi Kayseri İl Başkanı Erdal Altun, düzenli basın toplantıları ve güncel açıklamaları ile hem yerel hem de genelde siyasetin nabzını tutan önemli bir isim.
Geçtiğimiz hafta önemli açıklamaları ile il bazında önemli bir günden yarattı.
Türkiye gerçeklerinin yerele yansımalarına dikkat çeken Altun’un değerlendirmelerinden bazı öne çıkan satır başlarını bugün köşemizde siz değerli okullarımıza bir kez daha hatırlatmak istiyorum.
Bu köşeyi takip edenler hatırlarlar sanırım.
Cuma günü yazımızın finalinde “Bugün Kayseri’de yaşananlar, yarın Türkiye’nin aynası olacaktır.” sözü ile bugün köşemizde Altun’un basın toplantısının perde arkasını köşemize konu edeceğimizi duyurmuştuk.
Başlıyoruz.
BİR ŞEHRİN DEĞİL,
BİR NESLİN ÇIĞLIĞI
SP İl başkanı Altun, “Bugün, bir şehrin değil, bir neslin çığlığını dile getirmek, gündemde tutmak için sizlerle bir aradayız .
Kayseri’mizde ve ülkemizin dört bir yanında yaşanan olaylar, artık münferit değil bir toplumsal çöküşün, bir vicdan sarsıntısının göstergesidir.
Küçücük yaşta suça sürüklenen, şiddetle büyüyen, ahlaki ve manevi bağlarını yitiren bir gençlik, gözlerimizin önünde karanlığa doğru itiliyor.
Ve bu gidişin en büyük tanığı, ne yazık ki bizleriz…
Biz Saadet Partisi olarak diyoruz ki: Aile yıkılırsa, toplum çöker.
Gençlik karanlığa düşerse, ülke ışığını kaybeder. Bu karanlıktan çıkış yolu; ne baskıda, ne sansürde, ne de susmakta.
Bu yol, vicdanı yeniden inşa etmekte; ahlakı, adaleti ve merhameti merkeze koymaktadır.
Biz, Erbakan Hocamızın izinden giderek söylüyoruz:
“Önce ahlak ve Maneviyat” ile Saadetli ve Huzurlu Yuvalar, Geleceğe Güven Veren Bir Nesil. Çocuklarımızı suçtan, şiddetten, çetelerden ve çaresizlikten kurtaracak olan budur.
Kayseri’den bu çağrıyı yükseltiyoruz: Uyan Türkiye! Uyan Kayseri!
Evlatlarımızı karanlığa teslim etmeyelim.
BU ÇIĞLIK KAYSERİ’DEN
Geride kalan bir yıla dair kronolojik bir sıralama ile yaşananları aktarıyor başkan Altun.
Son bir yılda, Kayseri’de yaşanan olaylar, artık yalnızca adliye haberleri değil; her birimiz için ibret vesikasıdır:
-13 yaşındaki bir çocuğun, aynı okuldan 12 yaşındaki akranını inşaatın çatısında bıçaklayarak öldürdü.
-8. Sınıf öğrencisi yavrumuzun, okul çatısına çıkarak intihara teşebbüs etmesi.
-Yine Kayseri de 17 yaşındaki bir çocuğun, evinin kapısına kendini asmaya kalktı.
Bu, gençliğin ruhundaki derin yarığın ifadesidir.
Bunlar sadece örnek olsun diye seçtiğimiz bir kaç olay, ama gerçekler öyle birkaç olaydan ibaret değil.
Toplumdaki ahlaki ve manevi çözülme çok hızlı hal almakta.
Bu durumun en büyük sorumluları, toplumun önde gelen simalarıdır.
Siyaseten insanlarımızın manevi duygularını sömürmesidir, kanuni yetersizliklerdir.
Toplumun sorunları ve geleceği ile ilgilenmesi gereken siyasi erk’lerin kendi zevk ve sefalarına dalıp halkını unutmasıdır.
Halkımızda artık onları unutup sırtından indirmek için seçimleri heyecanla beklemektedir.
Bütün bu ilgisizlikler bakınız nasıl sorunları beraberinde getiriyor.
ÇOCUKLAR SUÇ ÖRGÜTLERİNİN
GÖLGESİNE TERK EDİLİYOR.
Suç örgütleri, gençleri ve çocukları “cezası az olur” diye kullanıyor. Bakınız bu çok önemli bir ayrıntı.
-Örgütte 18 yaşından küçük çok sayıda üye bulunduğu, 15–20 yaş aralığındaki gençlerin özellikle hedef alındığı tespit edildi.
-Sosyal medya üzerinden lüks bir hayat vaadiyle kandırılan gençler, “motorcu”, “joker”, “vurucu” gibi görevlerle silahlı eylemlere dahil edildi.
-Kiralanan evlerde tutulan bu gençlere silah, maske, patlayıcı ve para temin ediliyor.
Bu tablo, sadece güvenlik meselesi değil, bir ahlak ve vicdan yitimidir.
Çocuklarını suç örgütlerine kaptıran bir ülke, geleceğini kaybediyor demektir.
BAŞKA ETKENLER DE VAR
Her bir olayın temelinde aynı ortak payda var:
Yıkılmış aile bağları, çökmüş eğitim sistemi ve duyarsızlaşmış toplum.
Ailelerde iletişim koptu.
Eğitim sistemi şekilci hale geldi.
Toplumsal dayanışma kayboldu.
Medya ve dijital dünya.
YANLIŞ POLİTİKALAR…
Bugün çocuklar suç işliyor, ölüyor, öldürüyor; ama sistem aynı hataları tekrarlıyor.
-Eğitim sisteminde yapılan deneysellik, çocuklarımızı birer “müfredat deneği”ne çevirdi.
-Aile politikaları, sadece seçim dönemlerinde hatırlanıyor; aile destek merkezleri, psikolojik danışmanlık birimleri yok denecek kadar az.
-Adalet sistemi, iyi hal ve haksız tahrik indirimleriyle caydırıcılığını yitiriyor. 12 yaşında bir çocuğun işlediği cinayete verilen 5 yıl 10 ay hapis cezası, adaletin değil çaresizliğin sembolüdür.
-Uyuşturucu ve alkol denetimleri gevşedi. Kayseri’de son yıllarda alkol satış noktalarının ve Alkollü mekanların sayısında gözle görülür bir artış olduğu bir gerçektir.
Kanunen Meyhane, kahvehane, kıraathane, bar, elektronik oyun merkezleri gibi umuma açık yerler ile açık alkollü içki satılan yerlerin, okul binalarından ve camilerden kapıdan kapıya en az 100 metre uzaklıkta bulunması kanunen zorunlu iken şehrimiz yöneticilerinin artık bu kanuni zorunluluğu uygulamadıkları ve halkımızın da ses çıkartmadığını üzülerek takip etmekteyiz.
AKP iktidarı, aileyi kutsal sayan söylemini dillerden düşürmezken, uygulamada tam tersini yapmıştır.
Bu iktidar, çocuklarımızın geleceğini sloganlara feda etmiş; “dindar nesil” derken yorgun, öfkeli, umutsuz bir nesil yetiştirmiştir.
DEĞERLERİ YENİDEN
İNŞA ETMELİYİZ…
Peki sorunların çözüm yolları var mı?
Elbette ki de. İşte Altun’un önerileri;
Saadet Partisi olarak biz diyoruz ki: Bu tablo kader değildir. Bu gidiş durdurulabilir. Ama bunun için söz değil, irade gerekir.
1. Aileyi Güçlendirme Hamlesi Başlatılmalı, Her ilçede Aile İletişim ve Rehberlik Merkezleri kurulmalıdır.
Aile içi iletişim, çocuk psikolojisi, değer eğitimi konularında ücretsiz seminerler düzenlenmeli.
Maddi yetersizlik kadar manevi yoksulluğun da önüne geçilmeli.
2. Okulda Değer ve Empati Eğitimi Başlatılmalı, Müfredat yeniden düzenlenmeli: karakter, empati, toplumsal sorumluluk dersleri zorunlu hale getirilmeli.
Rehber öğretmen, psikolog ve sosyal hizmet uzmanı kadroları artırılmalı. Şiddet eğilimli öğrenciler için rehabilitasyon programları oluşturulmalı.
3. Caydırıcı ve Onarıcı Adalet Sistemi Devreye Sokulmalıdır, Çocuk suçlular için “iyi hal indirimi” gibi uygulamalar kaldırılmalı.
Yeni öneri: Suça karışan, cezai ehliyeti bulunmayan çocukların ailelerine 1. aşamada resmî kınama, 2. aşamada yüklü para cezası uygulanmalıdır.
Çünkü sorumluluk sadece çocuğun değil, onu yetiştiremeyen ailenindir.
Bu düzenleme, caydırıcılıkla birlikte ailelerin bilinçlenmesini sağlayacaktır.
4. Gençliği Suçtan Uzak Tutacak Sosyal Politikalar Geliştirilmeli, Belediyeler, gençlerin vakit geçirebileceği ücretsiz spor, sanat ve üretim merkezleri açmalı.
Sosyal medya ve dijital oyunlarda şiddet içeriklerine karşı ulusal koruma mekanizması kurulmalı. Gençlere yönelen çete ve örgüt faaliyetlerine karşı istihbarat birimleri özel çalışma ekipleri oluşturmalıdır.
Başkan Erdal Altun: “Gençliği Suçtan Uzak Tutacak Sosyal Politikalar Geliştirilmeli” şeklinde konuşan Saadet Partisi İl Başkanı Erdal Altun, gençler arasında artan şiddet ve intihar vakalarına dikkat çekerek sert açıklamalarda bulundu.
Altun, “Kayseri’mizde ve ülkemizin dört bir yanında yaşanan olaylar artık münferit değil; bir vicdan sarsıntısının göstergesidir.
Küçücük yaşta suça sürüklenen, şiddetle büyüyen, ahlaki ve manevi bağlarını yitiren bir gençlik gözlerimizin önünde karanlığa itiliyor.
Bu gidişin en büyük tanığı, ne yazık ki bizleriz” dedi.
“AİLE VE DEĞERLERİMİZ İLE
TOPLUMU KURTARMALIYIZ”
Toplumsal çözülmenin temelinde aile içi iletişimin zayıflaması olduğunu belirten Altun, çözüm için kapsamlı sosyal politikalar önerdi:
“Her bir olayın ortak noktası, ailelerde iletişimin kopmasıdır.
Evler artık sevgi değil sessizlikle dolu. Anne-baba, evladına zaman ayıramıyor; eğitim sistemi şekilci hale geldi.
Çocuklarımız test çözüyor ama hayatı çözemiyor.
Empati, sabır, saygı gibi kavramlar müfredatta yok. Mahalle kültürü kayboldu, komşuluk bağı zayıfladı, akrabalık desteği bitti.
Medya ve dijital dünya, çocuklara şiddeti, öfkeyi, lüksü ve şehveti pompalıyor.”
“AİLE,GENÇLİK POLİTİKASI
YENİDEN TASARLANMALI”
Altun, hükümete ve yerel yönetimlere çağrıda bulunarak şu önerileri sıraladı:
-Her ilçede Aile İletişim ve Rehberlik Merkezleri kurulmalı.
-Aile içi iletişim, çocuk psikolojisi ve değer eğitimi konularında ücretsiz seminerler düzenlenmeli.
-Okulda Değer ve Empati Eğitimi zorunlu hale getirilmeli.
-Müfredat yeniden düzenlenmeli; karakter ve toplumsal sorumluluk dersleri zorunlu olmalı.
-Rehber öğretmen, psikolog ve sosyal hizmet uzmanı kadroları artırılmalı.
-Şiddet eğilimli öğrenciler için rehabilitasyon programları oluşturulmalı.
-“İyi hal indirimi” gibi adalet sisteminde yanlış mesajlar veren uygulamalar kaldırılmalı.
-Belediyeler; gençlerin ücretsiz olarak spor, sanat ve üretimle vakit geçirebileceği merkezler kurmalı.
-Sosyal medya ve dijital oyunlarda şiddet içeriklerine karşı ulusal koruma mekanizması kurulmalı.
ONARICI ADALET VE GÜÇLÜ AİLE
Saadet Partisi Kayseri İl Başkanı Erdal Altun: “Gençlerimizi kaybedersek geleceğimizi kaybederiz.
Onları suçtan uzak tutmanın yolu, sadece yasalarla değil; ailede, okulda ve sokakta yeniden değer inşa etmekle mümkündür.
Caydırıcı ve onarıcı adalet sistemi devreye sokulmalıdır. Bu ülkenin en büyük meselesi artık ekonomi değil, vicdan meselesidir.”
SİYASETİN DEĞER
EKSENİ OLMALI!...
Saadet Partisi Kayseri İl Başkanı Erdal Altun, toplumun vicdanına dokunan, siyaseti değer eksenli yapan her ismin kıymetli olduğunu söyledi.
Altun, “Bizim için siyaset, makam değil sorumluluktur.
Bizim görevimiz, bu ülkenin iyiliğini, adaletini ve kardeşliğini büyütmektir.
Çünkü biz sadece bir siyasi hareket değil, vicdanın ve merhametin sesiyiz.” dedi.
“AHLAKIN VE ADALETİN
BAYRAĞI YÜKSELECEK”
“Bizim ihtiyacımız olan şey ne alkış ne de gösterişli törenlerdir.
Bizim aradığımız; fikri hür, vicdanı hür, inancı sağlam insanların sesinin kısılmadığı bir iklimdir.
Saadet Partisi işte bu iklimin adıdır.
Bizim yolumuz adalet, istikamet ve merhamet yoludur.”
Sanırım mesaj alındı.
Başka söze gerek var mı?!...